Namaz kılmayan, büyük günah işlemeyenin durumu ne olacak?

- Namaz kılmayan fakat büyük günah da işlemeyen kişilerin durumu ne olacak?
- Bütün kaynaklarda küçük günahların affedileceği belirtiliyor. Namaz kılmayan birisi büyük günah da işlemediyse akıbeti ne olur?
- İbadetlerine namazına dikkat ettiği halde bir kul nefsine yenilir de büyük bir günah işler fakat ardından bin pişman olup tövbe eder ve ibadetlerine de özen gösterirse namaz kılmayan büyük günah işlememiş kişiden daha mı aşağı derecede olur?
- Bu durumu açıklar mısınız?

Değerli kardeşimiz,

- Küçük günahların özellikle namaz kılmakla affolunacağına dair hadisler vardır. İki vakit arasında, iki cuma arasında işlenen küçük günahların affolunmasına vesile olur. Yani ikinci vakit namaz, önceki namaz ile kendisi arasında işlenen küçük günahlara kefaret olur. Cuma namazı bir önceki cuma gününden itibaren işlenen küçük günahlara kefaret olur. (bk. Ebu Davud, h.no: 343)

"Allah, cumayı kılanın iki cuma arasındaki günahlarını örter." (Ahmed İbn Hanbel, 5/181)

“Büyük günahlardan kaçınıldığı takdirde, iki namaz arasında yapılan küçük günahlar affolunur.” (bk. İbn Hacer, 8/357)

- İki kişiyi kıyaslama imkânımız yoktur. Çünkü bu insanların hayatlarının sadece sorudaki durumlar yok; başka bir sürü günah ve sevapları da olabilir.

Bununla beraber şunu söyleyebiliriz ki, namaz kılmamak da büyük günahtır. Çünkü, her haramı işlemek nasıl büyük günah ise, her farzı terk etmek de büyük günahtır.

Bir kimsenin başka büyük günah işlememesi yükünü hafifletir, fakat namazın sorumluluğundan kurtulmak ancak tövbe etmek ve namazları kaza etmekle mümkündür.

Demek ki, namazı kılmayan da başka büyük günah işleyen de büyük suç işlemiştir. Küçük günahları af olsa bile, bu büyük günahların affı için mutlaka tövbe etmek, namazı kaza etmek, varsa kul hakkını ödemek ve bundan sonraki hayatını meşru dairede geçirmek esastır.

Bunlar şeriatın genel prensiplerine göre yapılan izahlardır.

Allah’ın affetmesi ayrı bir konu ve bir istisnadır.

“Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz; bundan başkasını, (günahları) dilediği kimse için bağışlar. Allah'a ortak koşan kimse büyük bir günah (ile) iftira etmiş olur.” (Nisa, 4/48)

mealindeki ayette, her konuda olduğu gibi, şirkin dışındaki küçük-büyük günahları bağışlama konusunda da -dilediğine hak ettiği cezayı, dilediğine hak etmediği bağışlamayı yapan- Allah’ın mutlak iradesine vurgu yapılmıştır.

Özetle her iyiliğin sevabı, her kötülüğün de günahı vardır:

“Her kim zerre kadar iyilik yapmışsa, onun mükâfatını görecek ve her kim de zerre kadar kötülük yapmışsa, onun cezasını görecektir.” (Zilzal, 99/7-8)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet