Muttakiler derecesine kim çıkamaz?
- Günaha girerim korkusuyla sakıncalı olmayan şeylerden bile uzak durmayan, muttakiler dercesine çıkamazmış, doğru mu?
Değerli kardeşimiz,
Konuyla ilgili bir hadis-i şerif şöyledir:
“Bir kul günaha girerim korkusuyla, yapılması sakıncalı olmayan bazı şeylerden bile uzak durmadıkça, muttakiler derecesine çıkamaz.” (Tirmizi, Kıyamet 19)
Muttaki, Allah’a en üstün saygı duyan, emirlerini yapıp yasaklarından sakınan ve onu gücendirmekten korkan kimse demektir. Kulun bu hâline takva denir.
Bir kulun ulaşması arzu edilen üstün derece budur.
Bu dereceye gelebilmek için, Hz. Peygamber (asm) Efendimizin belirttiğine göre, haramlardan ve haram olup olmadığı kesinlikle bilinmeyen şüpheli konulardan uzak durmak gerekir.
Bu hadis-i şerif, bir adım daha ileriye gidilerek, yapılması sakıncalı görünmeyen bazı konularda bile titiz davranmak gerektiğini öğretmektedir.
Peygamber Efendimizin (asm) pek değerli sahabisi Abdullah İbni Ömer’in bir sözünü burada hatırlamak gerekir. İbni Ömer diyor ki:
“Bir kul gönlünün şüphelendiği bir işi bırakmadıkça, gerçek takvaya ulaşamaz.” (Buhârî, İmân 1)
Demek ki Allah’a en üstün saygı duyanlar derecesine çıkabilmek için, acaba bunu yapsam mı yapmasam mı diye insanı tereddüde düşüren ve kalbi rahatsız eden bazı davranışlardan uzak durmak gerekir. Bu titizliği gösterenler gerçek muttaki olur, böyle bir hesabı bulunmayanlar da kamil takvaya erişemezler.
İslam âlimleri takvayı üç basamaklı olarak düşünmüşlerdir:
Birinci derecesi, şirkten yani Allah Teâlâ’ya ortak koşmaktan ve benzeri hareketlerden uzak durmaktır. Müslüman olan herkes bu birinci basamağa çıkar.
İkinci derecesi, günah olan her şeyden sakınmaktır. Küçük ve basit görülen her günah buna dâhildir.
Üçüncü derecesi, Allah’ı düşünmekten gönlü alıkoyan her şeyi bir yana atmaktır.
“Allah’tan nasıl sakınmak lazımsa öyle sakının...” (Al-i İmrân, 3/102)
ayeti, takvanın bu derecesini göstermektedir.
Peygamber Efendimizin (asm) yerde bulduğu bir hurmayı bile, acaba sadaka veya zekât olarak verilmiş hurmalardan mı düştü diye yemediğini biliyoruz.
Bir Müslümanın hedefi, muttaki olabilmektir. Diğer bir ifadeyle Allah’a üstün saygı duyanlar ve Allah'tan sakınanlar seviyesine ulaşmak, dünyaya veda edip giderken, Allah Teâlâ’nın rızasını kazanmış olmaktır.
Bu hedefe varabilmek için, acaba bilerek veya bilmeyerek bir günah işler de Allah katındaki yerimi kaybeder miyim diye dikkatli ve titiz davranmak gerekir. Efendimizin (asm) buyurduğu gibi, yapılması ilk planda sakıncalı görünmeyen bazı davranışlardan bile, günaha girme endişesiyle uzak durmalıdır. Buna göre:
- Sadece günahlardan değil, günah olması ihtimali bulunan davranışlardan bile uzak durmalıdır.
- Gerçek muttaki olabilmek için, yapılması sakıncalı olmayan bazı davranışları, "beni günaha götürebilir" endişesiyle yapmamalıdır. (İmam Nevevi, Riyazü's Salihin Tercüme ve Şerh, H.No: 597)
İlave bilgi için tıklayınız:
- Helaller ile haramlar arasındaki şüpheliler nelerdir?
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Devletin alacağı faizi hesaplamak haram mı?
- Helaller ile haramlar arasındaki şüpheliler nelerdir?
- TAKVA
- Namaz kıldığı halde günah işleyen bir insanın, namaz kılmasından dolayı sevabı günahından fazla olur mu?
- İnsan takvasını her zaman nasıl koruyacak?
- MUTTAKİ
- "Her hükümdarın bir koruluğu vardır. Allah'ın koruluğu ise haramlardır." Bu hadisi nasıl anlamalıyız?
- Onlar günah işleyince Allah’ı hatırlarlar
- Dünyada herkese hakkını helal eden kimsenin, namaz gibi bazı amelleri eksik olsa bile, sorgusuz doğrudan cennete alındığı doğru mu?
- Günaha girmek, günaha girme isteğini artırır mı?