"Kur'ân-ı Kerim okunurken ağlayan şahıslar bilmiyorlar ki, belki de hayız ve nifas ile ilgili bir ayet okunuyor." cümlesini nasıl değerlendirirsiniz?
- Böyle kişileri ağlatan sır nedir?
Değerli kardeşimiz,
- Kur’an’ın manasını bilmeyenlerin Kur’an’ı dinlerken ağlamalarının arakasındaki sebep, okunan ayetlerin manası değildir. Çünkü manasını bilmiyorlar. O halde bu ağlamanın nedenini bulmak gerekir.
Bizim kesin kanaatimize göre, bu gibi insanların ağlama sebepleri, spesifik, belli bir konuyu düşünmeleridir. Bunun sebebi, okunan kitabın Allah’ın kitabı olmasıdır. Allah’ın kitabını dinlemekte olan bir Müslümanın kendini manevî bir atmosferde hissetmesi kadar tabii bir şey olamaz. Böyle manevi bir atmosferde kendini hisseden kişinin ilk aklına gelen şeyin kendi kusurları olduğunu söyleyebiliriz.
İşte Allah’ın kelamını dinlerken kendini Allah’ın huzurunda hisseden bir kimsenin bu ağlaması kadar değerli bir düşünce olabilir mi? Ayet neden bahsederse etsin, onun duygularının ve gözyaşlarının, rahmeti sonsuz olan Allah’ın nezdinde büyük bir değer ifade ettiğinde şüphe yoktur.
- Kur’an’ı dinleyenlerden manasını bilmeyen nice insanların gözyaşı dökmeleri, manasını bilerden de nicelerinin duygulanmamasının sırrı budur. “Haziretu’l-kuds” denilen ilahî huzurun kudsi atmosferinde olduğunu hissedenlerin ağlaması, hissetmeyenlerin ağlamaması, işin tabiatının gereğidir.
- Bununla beraber, okuyan kimsenin sesinin ve kıraatinin güzelliği de göz yaşlarının sel olup akmasına önemli katkı sağlayacaktır. Zira ses ile ruh arasında çok önemli bir bağ vardır. Güzel seslerden ruhun hoşlandığı gerçeği izaha ihtiyaç duymayacak kadar açıktır.
Güzel sesin etkisiyle okunan Kur’an’ın Allah’ın kelamı olduğu fikri çok daha kısa zamanda billurlaşacak ve -Allah katında çok da makbul olan- göz pınarlarından inci gibi yaşların dökülmesine vesile olacaktır.
- Burada şu hususu da hatırlamakta fayda var; gönül ateşinin yanması ile gözyaşları arasında her zaman güçlü bir alışveriş olmayabilir. Herkesin gözyaşı dökmesi -biyolojik olarak da- aynı oranda değildir.
Nice bağrı yanıklar var ki, gönülleri cayır cayır yandığı halde, gözyaşları buna eşlik etmez. Nice kimseler de var ki hafif bir kıvılcımdan ötürü gözyaşları pınar olup akar.
Kalbin teessürleri bir ateş gibi ise, gözyaşları da bir duman gibidir. Dumanın olduğu her yerde ateş var, ama ateşin bulunduğu her yerde duman çıkmayabilir…
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Ahirette insanın bedeni ile haşr edilmesinin hikmeti nedir?..
- Cenab-ı Allah, anlaşılması imkansız şeyler üzerinde tefekkür etmeyi emreder mi?
- Maddi bir varlığı olmayan meleklerin, maddi varlığı olan cisimleri mesken tutmasını nasıl anlamak gerekir?
- "Madem Allah duaları kabul ediyor, boyunun üç metre olması için dua et bakalım." diyen bir ateiste nasıl cevap vermeliyiz?
- Allah'ı aramak ve Allah'ı bulmak, ne demektir?
- Peygamberimiz Hz. Muhammed, ismet (günahsızlık) sıfatına sahipken "Sana ne iyilik gelirse Allah’tandır. Sana ne kötülük gelirse kendindendir...” (Nisa, 4/79) ayetini nasıl anlamalıyız?
- Kur'an'daki cehennem tehditleri, insanların hürriyetlerini yok etmez mi?
- "Tüm kainatı incelediniz mi ki, tümüne mükemmel diyorsunuz?.." sorusuna nasıl cevap verilebilir?
- Günümüzde optik sensörlü musluk, ses komutuyla çalışan cep telefonu gibi sayısız alet geçmişte mucize olarak algılanabilirdi. Mucize veya kerametin, bilimsel olarak kavranamadığı için "mucize" olarak adlandırıldığı söylenebilir mi?
- Hz. Mevlana, Mesnevi'sinde "Kadın Hak nurudur, sevgili değil... Sanki yaratıcıdır, yaratılmış değil.” demiş midir?