Kocası helal ve harama dikkat etmiyorsa, bayan İslama uyunca çok kızıyor ise kadının durumu nasıl olur?
Değerli kardeşimiz,
Hayat arkadaşını seçerken en çok dikkat edilmesi gereken noktaların başında ideal birliği gelir. Hayatı beraber yaşayacağınız kişinin hayatı ne gözle gördüğü, hedefinin ne olduğu ve değer yargıları, en çok üzerinde durulması gereken konudur.
Erkek, eşinin İslamın emirlerini yaşamasına mani olursa, kadın bu konuda ona itaat etmek zorunda değildir. Allah'ın emrettiği şekilde yaşaması gerekir.
Annenin ve çocukların geçimi, nafakası babanın üzerinedir. Bu, onun tabiî bir vazifesi olduğu gibi, aynı zamanda dinî bir yükümlülük olarak Cenab-ı Hak tarafından omuzuna yüklenmiştir. Bakara Sûresinin 23. âyet-i kerimesinde şöyle buyurulur:
“Annelerin yiyecek ve giyeceği, gücünün yettiği ölçüde çocuğun babasına aittir.”
Müfessir İmam-ı Kurtubî, zayıflığından ve güçsüzlüğünden dolayı çocuğun nafakasının babanın üzerine bir vecibe olduğuna bu âyeti delil olarak gösterir.1
Yani, çocuk kendi geçimini temin edecek yaşa gelinceye kadar babanın onun ihtiyaçlarını karşılaması gerekir. Baba olarak bu iş onun zaten fıtrî bir vazifesidir.
Bazı âyet ve hadis-i şeriflerde babanın bu vazifeyi yaparken meşru ve helâl dairede kalması emredilmektedir. Yani aile reisi olan veli, başta kendisi olmak üzere hanımının, çocuklarının ve nafakaları üzerine olan —babası ve annesi gibi— kimselerin nafakalarını helâl yoldan kazandığı para ile karşılamak durumundadır.
Helâl kazançla yetinmeyip, geçim derdini bahane ederek, iman zayıflığından dolayı harama teşebbüs eden, hattâ daha da umursamaz bir tavra girerek, kazancının tamamını haram yoldan karşılayan kimse, başta kendisi olmak üzere, aynı kazançtan yedirdiği aile fertlerinin bütün mes’uliyet ve günahını üzerine almış olur.
Çünkü bakmakla mükellef olduğu fertlerin bu meselede bir mes’uliyet ve suçu yoktur. Dolayısıyla, onlar mecbur kaldıkları için haram kazançtan yemektedirler. Bu sebepten, günaha girmiş olmazlar. İbni Âbidin merhum bu hususta şöyle bir kayda yer verir:
“Kocasının, aslen meşru olmayan bir yoldan temin ederek geçirmiş olduğu bir yiyeceği yemesinde, bir elbiseyi giymesinde hanım için bir günah yoktur. Günah, kocanın kendisinedir. Yalnız, kocası tarafından kendisine verilen nafaka bizzat gasb edilmiş bir şey ise, kadının ondan yemesi caiz olmaz.”2
Çocukların durumu da bundan farklı değildir. Çünkü hanımın nafakası nasıl kocasının üzerine ise, çocukların geçimi de babaya âittir. Çocuklar da babalarının kendilerine haramdan getirmiş olduğu nafakadan faydalanmak mecburiyetinde kaldıkları için, o haramdan doğacak günah babalarına aittir, kendilerine ait değildir.
Ne zaman ki çocukların eli iş tutar, kendi ihtiyaçlarını kendileri temin edecek seviyeye gelir, helâl yoldan para kazanma durumuna ulaşırlarsa, artık kendi kazançlarını yemeleri gerekir.
Dipnotlar:
1. et-Tefsirü’l-Kurtubî, 1: 163.
2. Reddü’l-Muhtar, 5: 247.
(Mehmed Paksu, Helal – Haram)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Bir kimsenin piyango, kumar gibi haram kazancından hanımı ve çocukları yiyebilir mi?
- Babanın haram kazancından veya haram mirastan çocukları faydalanabilir mi?
- Kazancına haram bulaşan kocanın malından istifade edilebilir mi?
- Bankada çalışan kişinin geliri haram mıdır; kazancından çocukları istifade edebilir mi?
- Çocuğa haram lokma yedirmek çocuğun karakteri üzerinde olumsuz etki eder mi?
- Malının içinde haram kazanç bulunan kişilerin ikramını yemek caiz mi?
- Bir kimsenin haram kazancından hanımı ve çocukları yiyebilir mi?
- İçki, kumar ve faiz gibi haram kazançtan yapılan ikram kabul edilir mi?
- FAİZ PARASINDAN İKRAM, HARAM KAZANÇTAN YAPILAN İKRAM KABUL EDİLİR Mİ?
- Haram kazançtan yapılan ikram kabul edilir mi? Faize parasını yatırmış bir kişinin sofrasında yemek yemek caiz midir?