Evrim Düşüncesi Yapısı Bakımından Bir Hipotez mi, Teori mi, Yoksa İspatlanmış Bir Kanun mudur?

Evrimcilerin büyük kısmı düşüncelerinin bir teori, bir kısmı ise hemen hemen kesinleşmiş bir kanun olduğunu iddia ederler.Aslında evrim bu haliyle bir hipotezden öteye gidemeyecek yapıda bir iddiadır.Bilim tarihinde hiçbir hipotez bu kadar uzun süre tartışılmamıştır.Herhangi bir vakıayı izah etmek için ortaya atılan hipotez, çok sayıda deney ve gözlemlerle test edildikten sonra elde edilen neticelerin doğrulama veya yanlışlama durumuna göre teori durumuna yükseltilir veya terk edilir.Eldeki teoride bir müddet kullanıldıktan sonra izah ve açıklama gücüne göre ya kanun ve genel prensip haline gelir, yahut yetersizliğinden dolayı terk edilir.

Evrimcilerin büyük kısmı düşüncelerinin bir teori, bir kısmı ise hemen hemen kesinleşmiş bir kanun olduğunu iddia ederler.Aslında evrim bu haliyle bir hipotezden öteye gidemeyecek yapıda bir iddiadır.Bilim tarihinde hiçbir hipotez bu kadar uzun süre tartışılmamıştır.Herhangi bir vakıayı izah etmek için ortaya atılan hipotez, çok sayıda deney ve gözlemlerle test edildikten sonra elde edilen neticelerin doğrulama veya yanlışlama durumuna göre teori durumuna yükseltilir veya terk edilir.Eldeki teoride bir müddet kullanıldıktan sonra izah ve açıklama gücüne göre ya kanun ve genel prensip haline gelir, yahut yetersizliğinden dolayı terk edilir.

Evrime inananlar teori olduğunu iddia ettikleri düşüncelerini doğrulama adına bir çok deney yapmışlar, sayısız müşahedelere ait yorumlar getirmişler, fakat konunun mahiyeti gereği, belli bir sınırın ötesine ait açıklayıcıve ikna edici delillerden mahrum kaldıkları için teorileride hep eksik ve yetersiz kalmıştır.Zira yeryüzünün ilk günkü şartlarını bilmiyoruz.Kainatın ilk yaratılma anı ve daha sonra cereyan eden akıl almaz mucizevi hadiselerde bilinmemektedir.Sadece bugun elimizde ki mevcut elementlerin ve kayaçların bazı özellikleri, geçmişten kalmış izler olarak kabul edilip bunlar üzerinde fikir üretilmektedir.Ayrıca yeryüzünün ilk günkü şartlarını baştan kendi arzuları istikametinde belirleyen evrimcilerin bu kurgulamalarında esas aldıkları tasavvuri yeryüzüne ait temel özellikler, bir aminoasiti ve bir proteini ortaya çıkarabilecek şekilde kendileri tarafından düşünülerek tercih edilmiş, daha sonrada hayallerinde ki yeryüzünün atmosferi kurgulanmıştır.Fakat yapılan deneylerde bu tasavvur edilen yeryüzü şartlarında hayatın ortaya çıkması için asgari bir gerek olan bir protein molekülünün sentezlenmesinin bile mümkün olamayacağı görülmüştür.Ayrıca yeryüzünün ve atmosferin başlangıç şartlarınında evrimcilerin iddia ettikleri şekilde olmadığı konusunda çok sayıda çalışma mevcuttur.Aşağıda ki sorulara cevap verirken göreceğimiz gibi devamlı olarak yanlışlığı ispatlanan deneylere rağmen evrimin ısrarla doğru bir teori olduğu savunulmaktadır.Halbuki hiçbir teori bu kadar yanlışlamaya maruz kalmamış ve bu kadar çok sayıda insanı meşgul edecek seviyede gündemde tutulmamıştır.Dolayısıyla bırakın kanun veya genel bir prensip olmasını, evrim bir teori bile olmayıp ancak bir hipotez olarak bilim tartışmalarında yerini alabilir.

(110 Soruda Evrim ve Yaratılış Tartışması - Prof.Dr.Arif SARSILMAZ)

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun