Kafirler zaten sapkın değil mi?
- Bazı ayetlerde Allah kafirleri saptırır deniliyor kafirler zaten sapkın değil mi?
- Burada ne demek isteniliyor? Ör: Mümin 74, Nahl 107.
Değerli kardeşimiz,
Mümin suresinde “Allah kâfirleri böyle saptırır.” mealindeki 74. ayette yer alan “saptırma” işi, bilinen hak yoldan saptırmak değildir. Çünkü dünyada onlara da hak yolunun delilleri gösterilmiştir. Buradaki “saptırma”dan maksat, cennete giden yoldan saptırmak, cennete gitmekten alıkoymaktır. (bk. Razî, ilgili ayetin tefsiri)
Nahl suresi 107. ayetteki ilgili cümle ise şöyledir: “Allah kâfir olan bir topluluğu hidayete erdirmez.”
Birçok tefsir kaynağındaki bilgileri de göz önünde bulundurarak şunu söyleyebiliriz:
a) Kâfirler zaten sapkındır... Fakat bu sapkınlık genel olarak terk edilebilir. Âdil bir imtihanın gereği olarak, küfrü de imanı da seçmekte insanlar özgür bırakılmıştır. Birçok kâfirin daha sonra Müslüman olması bunun göstergesidir.
Fakat Allah bazılarına iman etmeleri için yardım eder, bazılarına etmez. Yardım edip etmemek bir haksızlık değildir. Çünkü insanlar imtihan için hazırlanan âdil şartlarda eşit fırsatlara sahiptir. Bazılarına, başkasının zararına olmayan bazı yardımlarda bulunmak bir haksızlık değildir.
b) İşte bu açıklamalar ışığında bakacak olursak, diyebiliriz ki, “Allah’ın zaten sapkın olanları saptırmasının” manası şudur: Bir kısım sapkınları o yanlış yoldan kurtardığı gibi, her şeye rağmen yine de sapkınlığı tercih eden bir kısmını da o sapkınlıkla baş başa bırakması, onları sapkınlıktan kurtarmaması, netice itibariyle “onları saptırmak” anlamına gelir.
c) Nahl suresindeki ifade de bu açıklamayı daha da anlaşılır hale getirmektedir: “Allah kâfir olan bir topluluğu hidayete erdirmez.”
Demek ki, hidayete getirmemesi, bir anlamda saptırması demektir.
Bu minval üzere düşünmek, konuyu açıklığa kavuşturma açısından önemli katkısı olacaktır.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Çevremizde, az da olsa, "Görmediğime inanman" diyen kişilerle karşılaşıyoruz. Bunlara bu yanlış düşüncelerinden vazgeçirmek için neler söylemeliyiz?
- Hidayet Allah'tandır, sözü nasıl anlaşılmalıdır?
- Mekke müşriklerinin Peygamber Efendimiz (asv)'e, "Sana öğretilenlerin Yemame'li Rahman tarafından öğretildiğini duyduk. Bu sebeple biz Rahman'a asla inanmayız." dedikleri iddiasına ne dersiniz?
- İslam dinindeki yasaklar, öteki dinler için de geçerli midir? Gayrimüslimler, İslam'ın hükümlerinden mesul müdür?
- Hidayet ve dalalet sadece inanç esaslarında mı olur?
- Mekke'de doğan bir çocukla, dünyanın her hangi bir yerinde doğan İslam'dan habersiz bir çocuk, manevi mesuliyet yönünden bir tutulabilir mi?
- Dünyanın ıssız bir köşesinde yaşayan ve İslâm dininden habersiz olan bir insan, âhirette nasıl sorumlu tutulabilir?
- Gelecekte işlenecek bir günah, daha gerçekleşmeden, geçmişte veya günümüzde bir takım değişikliklere sebep olur mu?
- Tebliğ etmek adına harama girmek caiz mi?
- Günümüzde şeriat kuralları geçerli mi. Kahrolsun şeriat ifadesi kişiyi dinden çıkarır mı?