Kadının boşanma sebepleri nelerdir? Erkek; karısı pis, pasaklı, uyumsuz, huysuz, komşuluğa ve akrabalığa önem vermeyen vs olduğunda hemen boşayabiliyor. Peki aynı durumlarda kadın için de geçerli mi?
Değerli kardeşimiz,
Evliliğin yürümeyeceğine inanan ve bu evliliği mutsuz bir şekilde devam eden, kocasından soğumuş bir kadının kocasından boşanması haram değil helaldir.
İslâm'a göre evlilikten maksat, huzurlu bir aile hayatı kurmak ve böyle bir yuvada iyi bir nesil yetiştirmektir. Ama, böyle yüce gayelerle kurulan evliliklerin hepsinin başarıya ulaşması mümkün değildir. Bazan ölüm ve hastalık gibi tabii engeller, bazan da geçimsizlik, münaferet, eşlerin birbirini sevmemesi, anlaşamama gibi eşlerden kaynaklanan engeller, evliliğin başarı ve devamına mani olur.
İslâm, evliliğin asıl gayesinden uzaklaştığı, eşlerin bir arada huzurla yaşamalarına imkan kalmadığı, ihtiyaç ve zaruretlerin gerektirdiği hallerde evliliğin sona erdirilmesine izin vermiştir. Bu izin doğrultusunda evliliğe, erkek tarafından doğrudan ya da kadından aldığı bir bedel karşılığında son verilebileceği gibi, talâk hakkını elinde tutan kadın tarafından, hakim veya hakem kararıyla da son verilebilir.
Talâkın Hikmeti:
Evliliğin huzur ve mutluluk içinde devam ettirilebilmesi, her şeyden önce eşlerin birbirini sevip saymalarına bağlıdır. Hemen her evlilik bu düşünceyle kurulur. Fakat hepsinin bu hedefe ulaştığı söylenemez. Bõyle güzel ve samimi duygularla evlenenler daha sonra mutlu olamamışlar ve olmaları da mümkün değilse, ömür boyu bu müşterek hayata katlanmalarının bir anlamı yoktur. Bu durumda evliliğe son vererek ızdıraptan kurtulmaları gerekir.
İnsanı maddi ve manevi özellikleriyle ele aldığımızda, onun her yönüyle mükemmel olmadığını görürüz. Bu nedenle, taraflardan biri, evliliğin kuruluşunda veya devamı sırasında bir hata, kusur yapmış olabilir. Bu hata veya kusurların telafisi imkansız da olabilir. Tarafların bunun cezasını bir ömür boyunca çekmeleri doğru değildir. Öyleyse çözüm, çekilmez hale gelen evliliği sona erdirmek, tarafların belki de mutlu olabilecekleri diğer bir evliliğe imkan tanımaktır.
Talâkın Hükmü:
İslâm gerçekçi bir dindir. Yani hükümleri, insan fıtratında var olan gerçekler dikkate alınarak konulmuştur. İnsanı en iyi tanıyan Cenab-ı Hak, bu durumlardan haberdar olduğu için, çekilmez hale gelen evliliklerin son verilmesine müsade etmiştir:
"Talâk (boşama) iki keredir. Sonra ya iyilikle geçinmek ya da güzellikle ayrılmak gerekir." (Bakara, 2/229).
"Ey Peygamber! Kadınları boşayacağınızda iddetleri vaktinde boşayın, iddeti de sayın..." (Talâk, 65/1).
Hz. Peygamber (asm) de şöyle buyurmuştur:
"Allah nezdinde helalin en sevimsiz olanı boşamadır." (Ebû Davûd, Talâk, 3).
Bu naslardan da anlaşılacağı gibi talâk caizdir, mübahtır. Ancak, ihtiyaç ve zaruret halinde başvurulması gereken bir çaredir. Talakın genel hükmü bu olmakla birlikte, bu hüküm yerine göre değişir. Meselâ, bid'i boşamalar haramdır. Kusuru bulunmayan bir eşi usulüne uygun olarak boşamak mekruh; dindar ve iffetli olmada eşi boşamak mendub; geçimsizlik halinde hakemlerin gerekli bulunduğu boşama farz; sevilmeyen eşin boşanması ise caizdir.
Talâk Yetkisi:
a. Boşama hakkı prensip olarak erkeğindir. Evlilik hayatında yüklendiği sorumluluk ve külfet açısından erkek buna daha layık görülmüştür. Ne var ki, talâkın geçerli olabilmesi için erkeğin bazı şartlara sahip olması gerekir. Bunlar, akıl ve bulûğdur. Mükrehin (zorlanan, ölümle tehdit edilen), sarhoşun, medhuşun (öfke halindeki kimse, talâk ehliyetine sahip olup olmadığı, yani bunların talaklarının geçerli olup olmadığı alimler arasında ihtilaflıdır. Hanefilere göre bunların talakları geçerlidir.
b. Nikah akdinde şart koşulursa, talâk hakkı kadına veya üçüncü bir şahsa devredilebilir. Talak hakkının devredilmesine tefviz; boşama hakkı kendisine devredilen kadına mufavvaza denir. Bu durumda kadın istediği zaman talâk hakkını kullanabilir. Erkek dilerse, boşama hakkını nikahtan sonra da kadına devredebilir.
İlave bilgi için tıklayınız:
Boşanma nedenleri hakkında bilgi verir misiniz? | Sorularla İslamiyet
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet