Kabir azabına nasıl hazırlanmalıyız; kabir azabından nası korunmalıyız?
Değerli kardeşimiz,
Kabir azabı haktır ve Peygamber Efendimiz (asm) kişinin günahına göre kabir azabının şiddetleneceğini bildirmiştir. Bunun yanında iman edip salih amel işleyen insanların da kabirlerinde bile Allah'ın lütfuyla büyük nimetlere kavuştuğu ve kabrin kendisi için cennet bahçesi olacağını ifade etmişlerdir.
Kabir azabından korunmanın yolu, iman edip salih amel işlemek ve günahlardan sakınmaktır. Velevki gaflete düşüp de günaha dalmışsak hemen tövbe etmeliyiz.
İnsan hem iyilik hem de kötülük yapmaya uygun yaratılmıştır. Onun için zaman zaman isteyerek veya istemeyerek günahlara girebiliyor. Bu konuda Kur’an-ı Kerim'de,
“Allah, kendisine şirk koşulmasının dışındaki istediği kimselerin bütün günahlarını bağışlar..."(Nisa, 4/48)
buyurarak, hangi günah olursa olsun affedebileceğini bildirmektedir.
Kitaplarımız da canı gönülden yapılan tövbenin Allah tarafından kabul edileceği ifade edilir. Nitekim Allah Teala,
“Ey iman edenler, nasuh tövbe ile tövbe edin ki, Allah da sizin kabahatlerinizi affetsin ve altlarından ırmaklar akan cennetlerine koysun.” (Tahrim, 66/8)
buyurarak, yapılan tövbelerin kabul edileceğini beyan eder. Âyette geçen nasuh tövbe ise şöyledir:
1. Allah’a karşı günah işlediğini bilerek, bu günahtan dolayı Allah’a sığınmak ve pişman olmak.
2. Bu suçu işlediği için üzülmek, Yaratıcıya karşı böyle bir günah işlediğinden dolayı vicdanen rahatsız olmak.
3. Bir daha böyle bir suça dönmeyeceğine dair bir karar içerisinde olmak.
4. Kul hakkını ilgilendiriyorsa, onunla helalleşmek.
Bir hadiste Peygamberimiz (asm) şöyle buyurmuş.
"Nasuh tövbe şudur:
- Günahlara pişmanlık.
- Farz ibadetleri yapmak.
- Zulüm ve düşmanlık yapmamak.
- Kırgın ve küskünlerle barışmak.
- Bir daha o günaha dönmemek üzere karar vermek. (bk. Kenzü'l-Ummal, II/3808)
İnşallah bu şartları yerine getirirsek, Allah’ın tövbelerimizi kabul edeceğinden ümitli oluruz. Ancak insan her zaman korku ve ümit içerisinde olmalı. Ne ibadetlerimize güvenip övünebiliriz; ne de günahlarımızdan ümitsizliğe düşebiliriz. "Ben çok iyiyim, bu işi hallettim." demek ne kadar yanlışsa; "Ben bittim, beni Allah kabul etmez." demek de o kadar yanlıştır. Ayrıca, suçunu anlayıp tövbe edip, Allah’a sığınmak da büyük bir ibadettir. Günah işleyip de daha sonra tövbe ederim gibi bir düşünce de yanlıştır.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Samimi tövbe nasıl yapılır ve tövbenin kabul edildiği nasıl anlaşılır?
- Emanete ihanet eden bir insan, emanet sahibi ile helalleşirse bu günahtan kurtulur mu, ayrıca tövbe etmesi gerekir mi?
- Günahın büyüğü küçüğü olur mu? Büyük günahlar nelerdir?
- Kürtaj yaptırmak, iki aylık çocuğu aldırmak caiz midir?
- On sekiz bin (18.000) âlem hakkında bilgi verir misiniz?
- Cehennemin büyük bir bölümünü kadınların ve zenginlerin doldurması ile ilgili hadisleri açıklar mısınız?
- "Şerli olanlarınız bekârlardır." hadisi bağlamında, bekârlığın şer olması ve evlenmenin hükmü hakkında bilgi verir misiniz?
- Cennet ehlinin özelliklerini ayet ve hadisler ışığında anlatır mısınız?
- Günahkârlara selam verilir mi? Özellikle zina yapan, içki içenlere selam verilir mi?
- Saz eşliğinde ilahi söylemek caiz mi?