İyi insanlar her zaman kazanır mı?

İyi insanlar her zaman kazanır mı?
Tarih: 23.12.2009 - 00:00 | Güncelleme:

Soru Detayı

- İyi insanlar her zaman kazanır, derler, ama hep iyiler kaybediyor. Kötü insanlar, maddi ve manevi yönden hep kazanıyorlar. Bunun nedeni nedir?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Okuldan kaçan öğrencilere bakıp, onları güya rahat rahat geziyorlarmış gibi görmek ne kadar doğru olur? 

Bu bakış açısı aldatıcıdır. Görünüşte kazanan, okuldan kaçan gibiyse de gerçekte kazanan okuluna sürekli devam eden, ders çalışma zahmetine katlanan ve imtihan sıkıntılarını çekenlerdir. Ama bunun farkını okul devam ederken herkes göremeyebilir.

İşte ahiretin tarlası ve eğitim yeri olan dünyayı böyle değerlendirmek gerekir. Bu dünyada asıl kaybedenler, Allah’ın kulu olduğunun farkında olmayanlar ya da farkında olduğu halde bunun gereğini yapmayanlardır. Ancak bunun farkını herkes bu dünya okulunda göremeyebiliyor. Dünya hayatı bittikten sonra herkes, çok açık ve net olarak görecek ve bilecek, ama iş işten geçmiş olacak.

Şu halde iyiler hiçbir zaman kaybetmezler, aksine her zaman kaybedenler hep kötülerdir. Fakat bunun farkına varmak biraz zaman alacağa benziyor.

Hz. İbrahim (as) ile Nemrud'un hali, bizim için güzel bir örnektir. Nemrud başta güya kazanmış gibi göründüyse de neticede ebedi kaybedenlerden oldu.

İbadet iki kısımdır:

1. Müsbet ibadetler,
2. Menfi ibadetler.

İbadetin müsbet kısmı bildiğimiz, namaz, oruç gibi ibadetlerdir. Menfi kısmı ibadet ise hastalık, musibet ve doğal felaketler karşısında sabretmektir. Böylece insan, aczini ve zayıflığını hissedip Rabbine sığınması ve sabretmesi neticesinde büyük sevaplar kazanır.

Diğer yandan, belaların en şiddetlilerine Allah’ın en sevdiği kulları olan -başta Efendimiz (asm) olmak üzere- peygamberler ve sâlih kullar maruz kalmıştır. Eğer zannedildiği gibi musibet mutlaka kötü bir şey olsaydı, o zaman Allah, en sevdiği kullarına bela ve musibetleri vermezdi. Çünkü hadis-i şerifte ifade edildiği gibi:

“En ziyade musibet ve zorluklara maruz kalanlar, insanların en iyisi, en kâmilleridir.”(1)

Müminlerin işledikleri günahlara mukabil, çoğu kez bu dünyada başlarına bela ve musibet gelmektedir; ta ki cezası bu dünyada temizlensin ve ahirete kalmasın. Ancak kâfirlerin ve zalimlerin işlediği günahlar ve zülümler büyük olmasından dolayı, bu dünyadaki bela ve musibetler onların cezalarına mukabil gelmediği için cezaları tamamen ahirete bırakılmakta, ebedi ceza yurdu olan cehenneme ertelenmektedir. Bu dünyada bile küçük suçların cezaları küçük mahkemelerde verildiği halde, büyük suçların cezası büyük mahkemelerde verilmektedir.

Elbette binlerce, milyonlarca insanın ahını alan bir insanın hesabı bu dünyada görülmez. Cehennem gibi bir ceza ancak onların suçlarına mukabil gelir.

1) el-Münâvî, Feyzü’l-Kadîr, 1:519, no: 1056; el-Hâkim, el-Müstedrek, 3:343; Buharî, Merdâ: 3; Tirmizî, Zühd: 57; İbni Mâce, Fiten: 23; Dârimî, Rikâk: 67; Müsned, 1:172, 174, 180, 185, 6:369.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

sonami19

Dayanacak gücüm kalmadı şu yaşıma geldim hiç bir duam da kabul olmadı. Artık umudum da kalmadı.

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Editör

Musibet ve sıkıntı anları insana uzun gelir. İnsanın gücünün son sınırına kadar ulaşır. Ancak "sabredenleri müjdele" ayeti gereği tahammül edenler mükafatını göreceklerdir. Bazen çekilen çile hayat boyu da devam edebilir. Onların mükafatı da ahirette kalır. Bu durumlarda kişi neticeyi düşünüp kendisine sabır telkin ederse dayanma gücü artar. Kişi neden musibet başkasına değil de bana geliyor diye isyan ederse var olan gücünü de tüketir ve musibetin altında ezilmiş olur.

 

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun