İslam Hukuku'ndaki cezalar değişir mi?

Tarih: 25.08.2025 - 16:14 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Aklıma bir soru takıldığı için sormak istiyorum, dünyada boynunu -kılıç ile- vurarak idam etme bir tek Suudi Arabistan'da resmi ceza olarak bulunuyormuş.
- Bu cezalar ABD'deki şoklayarak idam etmek, zehirli iğne ile idam etmek gibi şeylerle değiştirilemez mi?
- Örneğin, gasp yapıp yol kesmenin cezası Maide suresinde belirtilmiş, fakat bu cezalar günümüzdeki pratik koşullarda uygulanamaz mı?
- Veya recm cezası taş yerine barutlu/ateşli silah ile yapılamaz mı?
- Bu cezalar, İslâm'ın indiği süreçte olan imkânlarla uygulanmış cezalar değil midir?
- Ve şeriatta başka bu tür cezalar nelerdir?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Bu konu, cevabı bir kitaba veya uzun makaleye muhtaç olan bir sorudur.

Kısaca şunu söyleyelim:

Her ne kadar farklı açılardan farklı sınıflandırmalar olsa da İslam ceza hukukunda yer alan suçlar cezasının da Şâri’ (Allah ve Resulü) tarafından belirlenip belirlenmemesi yönüyle iki grupta ele alınır;

1) Şari Tarafından Cezası Belirtilen Suçlar

Bu tür suçların cezaları Şari’ tarafından belirtildiği için, söz konusu suçlara ayet veya hadislerde yer alan cezalar aynen uygulanır. Çünkü Şâri, diğer adıyla yasama farklı ceza türleri ve bu cezaların uygulama usullerinden birisini seçerek onu hükme bağlamıştır.

Bu tür cezalar genel olarak hadleri kapsamaktadır. Bu tür cezalarda hem cezanın miktarı hem de uygulanış şekli itibarıyla bir belirleme bir sınır çizme söz konusudur.

Genel olarak ölümle neticelenen cezalar bahsedildiği gibidir. Bu cezalar içinde kısasın farklı bir özelliği vardır. Kısası gerektiren suç öldürme şeklinde olabildiği gibi öldürmenin dışında bir şekilde de (yaralama/müessir fiil) olabilir. Öldürmenin meydana gelmesi de farklı şekillerde olabilir. Katilin öldürme şekline göre kısasın uygulanması konusunda fıkıh mezheplerinde farklı görüşler bulunmaktadır. Bütün bunlar fıkıh kitaplarında detaylandırılmıştır.

Konunun ihtilaflı tarafı bir tarafa netice olarak birisi başka birisini kasten öldürmüşse şu ayet gereği cezası kısastır:

“Allah’ın haram kıldığı cana, haklı bir sebep olmadıkça, kıymayın. Kimi mazlum olarak öldürülürse biz onun velisine (mirasçısına maktulün hakkını talep hususunda) bir salahiyet vermişizdir. O da katilde israf etmesin. Çünkü o, cidden (ve zaten) yardıma mazhar edilmiştir.” (İsra 17/33)

Bu ayet-i kerimede öldürülen kimsenin velilerine kısası isteme hakkı verildiği belirtilmektedir. Ancak kısasın nasıl uygulanacağını yer verilmemektedir.

Kısasın nasıl uygulanacağı ise hadis-i şerifte “Kısas yalnız kılıçla yapılır.” (İbn Mace, Diyet, 25)

Bununla beraber kılıç kelimesine silah anlamı veren görüş de bulunmaktadır. Silah anlamını veren görüşe göre ateşli silahla da ölümü gerektiren bir kısasın uygulanması mümkün olur. (bk. Mevsîlî, İhtiyar, Kahire, 1937, 5/28)

Devlet yönetiminin kısasa mahsus olarak fıkıh kitaplarında bahsedilen farklı görüşlerden birisini veya kılıçla ya da silahla olması şeklindeki iki görüşten birisini seçmesi söz konusu olabilse de kısasın dışındakilerde nassın belirlediğinin dışında bir uygulamadan bahsedilemez.

2) Şari tarafından cezası belirlenmemiş suçlar

Cezası Şâri’ tarafından belirlenmemiş olan suçlara verilecek cezalarda gerek cezanın türünü gerekse miktarını belirlemede devletin yetki ilgili organlara bırakılmıştır.

Bununla beraber bu konuyu sınırlayan birtakım hususlar da bulunmaktadır. (Geniş bilgi için bk. Demir, Bayram. İslam Ceza Hukukunda Kanunilik İlkesi. İstanbul, 2018. s. 147-247)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun