Hz. Aişe Validemiz ile ilgili ifk / bühtan / iftira hadisesini yayanlar hakkında bilgi verir misiniz?

Tarih: 20.12.2006 - 22:42 | Güncelleme:

Soru Detayı
Hassan b.Sabit, Mıstah b.Üsase, Hanne binti Cahş gibi müminlerin bağışlanmama sebepleri tövbe etmemeleri midir?..
Cevap

Değerli kardeşimiz,

"(Peygamber'in eşine) bu ağır iftirayı uyduranlar şüphesiz sizin içinizden bir guruptur. Bunu kendiniz için bir kötülük sanmayın, aksine o, sizin için bir iyiliktir. Onlardan her bir kişiye, günah olarak ne işlemişse (onun karşılığı ceza) vardır. Onlardan (elebaşlık yapıp) bu günahın büyüklüğünü yüklenen kimse için de çok büyük bir azap vardır."(Nur, 24/11)

Ayet-i Kerime'nin başında: "(Peygamber'in eşine) bu ağır iftirayı uyduranlar şüphesiz sizin içinizden bir guruptur..."  buyurulmaktadır. Bu ifade, iftira olayına bazı Müslü­manların da katıldıklarını göstermektedir ki, bunlar Hassan b.Sabit, Mıstah b.Üsase ve Hanne binti Cahş'dır.

Yine âyetin devamında: "Onu, kendiniz için bir şer sanmayın. Bilakis o sizin için bir hayırdır." buyurulmaktadır. Bu ifade, iftira olayının, Ebu Bekir aile­si için bir şer değil bir hayır olduğunu beyan etmektedir. Zira bu hadise, Ebu Be­kir ailesinin, daha bu dünyada iken hayır ile anılmasına ve iffetli olduğunun or­taya çıkmasına vesile olmuştur. Ahirette ise bu ailenin büyük sevaplara nail olacağına bir sebeptir.

Ayetin sonunda: "iftira suçunun en büyük payını yüklenenlere ise büyük bir azap vardır." buyurulmaktadır. Burada, iftiranın büyük payını yüklenen kim­seden maksat, tercih edilen görüşe göre, Abdullah b.Übey b.Selui'dür. Bu şah­sın, iftirada en büyük payı olan kişi sayılmasının sebebi, ilk önce söylentiyi bu­nun çıkarması ve onu yaymasıdır.

"İftirayı işittiğiniz zaman, mümin erkeklerin ve mümin kadınların, birbirine hüsnüzanda bulunup da 'Bu apaçık bir iftiradır.' demeleri ge­rekmez miydi?"(Nur, 24/12)

Allah Teala bu âyet-i kerimede, müminlere, Hz. Aişe (ra) hakkındaki iftira­ya ihtimal vermeleri yüzünden sitem etmekte ve onları böyle davranışlardan sa­kınmaya davet etmektedir. Hz. Aişe (ra), müminlerden biri, hattâ onların annesi ol­duğu halde, onun, böyle bir şey yaptığını düşünmek, müminlere yakışmayan bir davranıştır. Nitekim sahabilerden, Halid b.Zeyd Eba Eyyub el-Ensârî'ye hanımı: "İnsanların, Aişe hakkında ne söylediklerini duymadın mı?" deyince Eba Ey­yub, "Evet duydum. Bu bir yalandır. Ey Eyyub'un annesi sen böyle, bir şey ya­par mısın?" demiş, hanımı da: "Hayır vallahi yapmam." cevabını vermiştir. Bu­nun üzerine Eba Eyyub: "Vallahi Aişe senden daha hayırlıdır." demiştir.

"Onların (iftiracıların) da bu konuda dört şahit getirmeleri gerekmez miydi? Mademki şahitler getiremediler, öyle ise onlar Allah nezdinde yalancıların ta kendisidirler."(Nur, 24/13)

Bu âyet-i kerime, bir iftira ile doğru sözün birbirinden ayırdedilmesinin yolunu öğretiyor ve bunun, olay hakkında, kendilerine güvenilir dört şahit ile olayın doğruluğunun tesbiti olduğunu beyan ediyor. Bu hadisede, iftirada bulu­nanlar, iddialarına dair herhangi bir şahit getiremediklerinden onların yalancı oldukları ortaya çıkıyor.(bk. Taberi, Tefsir, Hisar Yayınevi: VI/126-127)

"Eğer Allah'ın lütfü ve merhameti, dünyada ve âhirette üzerinizde olmasaydı, içine daldığınız fitne yüzünden size mutlaka büyük bir azap do­kunurdu."(Nur, 24/14)

"Ey, Aişe hakkında dedikoduya dalanlar, eğer Allah'ın dünyada iken tövbenizi kabul edip âhirete imanla gitmenizi sağlama lütfü olmasaydı, içine daldı­ğınız iftiradan dolayı büyük bir azaba uğratılırdınız."

Âyet-i kerimede işaret edilen, dedikoduya dalanlar ve tövbeleri kabul edilerek Allah'ın merhametine nail olanlar arasına Hassan b.Sabit, Mıstah b.Üsase, Hanne binti Cahş gibi müminler ve Abdullah b.Übey b.Selul gibi münafıklar girmemişlerdir. (bk. Taberi, a.y.)

Bazı alimler, Resulullah (sav)'in zevcelerinden herhangi birine zina iftirası atmanın küfür olduğu görüşündedirler. Zira Resulullah (sav)'ın zevcelerine zina iftirası atanlar hakkında, onları çok şiddetli bir azabla tehdit eden.

«Namuslu, (kötülüklerden) habersiz mümin kadınlara (iftira) atanlar dünyada da ahirette de lanetlendiler. Onlar için büyük de bir azab var.»

âyeti nazil olmuştur. Hatta İbni Abbas (ra)'a göre onların tövbeleri de kabul edilmez. Bu alimlere göre, Resulullah (sav)'ın zevcelerine zina iftirası atmak, açıktan açığa Resulullah (sav)'ı kötülemek ve onun şerefini lekelemek demektir. Her kim ki Resulullah (sav)'ın namusunu lekelemeyi mubah kabul ederse, şüphesiz kafir ve mürted olur.

Alusi: "Bu âyetin zahiri Resulullah (sav)'in zevcelerine zina iftirası atanların kafir olduklarına delalet eder. Çünkü Allah Teala onlara iftira atanlara kafir ve münafıklara mahsus azabla azab edeceğini beyan et­miştir. Bu hususta uygun olan hüküm, âyetin nüzulünden sonra zevcelere iftira atanların kafir olacağıdır. Çünkü bu âyetle onların temiz ve her fe­nalıktan uzak oldukları açıkça ifade edilmiştir. Fakat bu âyetin nüzulünden önce iftira atanların kafir olacaklarına dair zahir bir delil yoktur. Şu kadarı var ki. onlara iftira atmakta Resulullah (sav)'a ta'n kastı varsa (Abdullah bin Ubey—Allanın laneti üzerine olsun— gibi) küfürlerinden şüphe edilemez. Ama Resulullah (sav)'a ta'n kastı olmaksızın ve sırf başkalarına uyularak söylenilmişse (Misdah ve Hasan bin Sabit gibi) bunlar ancak şiddetle kınanırlar."

Şüphesiz, herhangi bir mümin kadına zina iftirası atmayı helal kabul eden kafir olur. Elbette, başta beratı semadan nazil olan Hz. Ayşe olmak üzere Resulullah (sav)'in temiz, namuslu ve şerefli zevcelerine zina iftirası atmayı helal kabul etmek de küfürdür. Şüphe yok ki âyetin nüzulünden sonra onlar hakkında kötü konuşmak Allah (cc)'ın âyetlerini tekzib etmek, Resulullah (sav)'a eziyet vermek olur. Âyetleri tekzib ve Resulullah (sav)'a eziyet ise şüphesiz küfrü ve irtidadı icabettirir. Zira Allah Teala,

"Hakikat Allah ve Resulüne ta'n edenler (yok mu?) Allah onları .dünyada da ahirette de rahmetinden koğmuş, onlara horlayıcı bir azab da hazırlamıştır." (Ahzab, 33/57)

buyurmaktadır. Bu âyette Allah (cc)'a ve Resulü (sav)'ne eziyet edenlerin kafir ve münafıklara mahsus azaba duçar olacakları açıkça beyan edilmiştir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun