Hacca gidenlerin tüm günahlarının affedileceği sözü nasıl anlaşılmalıdır?
- Zengin olan insan hacca giderek önceki günahlarından kurtuluyor. Bu ahirette de paranın geçmesi demek olmuyor mu?
- Bildiğimiz kadarıyla hac kul hakkı hariç bütün günahları affediyormuş. (Faiz, içki, kumar, zina v.s.) Ancak haccı zengin olan insan yapabiliyor. Bu durumda zengin olan insan parasının gücüyle yapmış olduğu rezilliklerden, günahlardan kurtulmuş oluyor. Parası olmayan ise günahlardan kurtulamıyor. Paran varsa işle günahları, sonra git hacca, gir cennete; paran yoksa yürü cehenneme...
- Allah insanları parasına göre mi değerlendiriyor?
Değerli kardeşimiz,
Konuyla ilgili bazı hadisler şöyledir:
“Kim Allah için hacceder de kötü söz ve davranışlardan sakınır ve günahlara sapmazsa -kul hakları hariç- annesinin onu doğurduğu günkü gibi günahlardan arınmış olarak döner.” (Buhari, Hac, 4)
"Makbul haccın karşılığı cennetten başka bir şey değildir. Umre de diğer bir umre ile arasındaki günahları siler."(Nesai, Menasik,3-5; Müslim, Hac, 437; İbn-i Mace, Menasik, 3)"Amellerin hangisi daha faziletlidir?" şeklindeki bir soruya Peygamberimiz (asm):
"Allah ve Rasûlüne iman." şeklinde cevap vermiş;
"Sonra hangisi?" diye sorulunca;
"Allah yolunda cihad." buyurmuş,
"Sonra hangisi?" denince;
"Makbul hac!.." diye cevap vermiştir."(Buhari, Hac, 4; Nesai, Menasik, 4)
"Haccedenler ve umre yapanlar Allah’ın misafirleridir. Kendisine dua ederlerse, dualarını kabul eder, bağışlanma dilerlerse onları bağışlar." (İbn-i Mace, Menasik, 5)
"Hac ve umreyi art arda yapınız. Çünkü bu ikisi, körüğün demir, altın ve gümüşün pasını giderdiği gibi fakirliği ve günahları yok eder." (Tirmizi, Hac, 2; Nesai, Menasik, 6; İbn-i Mace, Menasik, 3)
Bu ve benzeri hadislerde geçen müjdelerin gerçekleşmesi bazı şartlara bağlıdır. Nitekim "Kim Allah için hacceder de kötü söz ve davranışlardan sakınır ve günahlara sapmazsa" ve "Makbul hac" gibi kayıtlardan bunu anlamak mümkündür.
Hadis kitaplarında geçen bu gibi sözlerin bazıları zayıf olabilir. Ancak yukarıda verdiğimiz bazı hadisler gibi güvenilir olanları da vardır. Bu nedenle bu gibi sözlerin nasıl anlaşılması gerektiği üzerinde durmak istiyoruz:
1. Bir kaide vardır: Bir söz mutlak söylendiğinde en mükemmeli anlaşılır. Örneğin “insan” denilince akla Peygamberimiz (a.s.m.) gelir. Fizikçi denilince en meşhuru aklımıza gelir. Bunun gibi, "şu ibadeti yapan şu sevabı alır" sözünden aklımıza ilk gelecek olan, o ibadetin zirvesidir, en son neticesidir. Yani bu ibadetin en mükemmel sonucu budur, anlamına gelmektedir.
2. Her sözün bazı şartları vardır. Örneğin bir arabanın katalogunda 200 km/saat hız yapabileceği yazılı olsun. Sadece bunun yazılmış olması o arabanın her zaman ve her sürücünün 200 km/saat yapacağı anlamına gelmez. Stabilize bir yolda, benzinine su karışmış, ön düzeni bozuk, gece vakti farları yanmayan veya başka yere bakan, üstelik de şoförü acemi olan bir araba aynı hızı yapmayınca, bu sözün yanlış olduğu anlamına gelmez. Tam tersine söz doğrudur, ama bazı gerekli şartları yerine getirilmediği söz konusudur. Bu nedenle araba bize fayda verecektir, fakat istediğimiz hıza ulaşamayacaktır. Bunun gibi, biz de Allah’ın yarattığı mükemmel ve canlı bir arabayız. Bu arabanın farları olan gözler, yedikleri, içtikleri, gezdikleri, düşündükleri, ayakları gibi her şeyiyle mükemmel olacak ki o duayı okuduğu zaman o neticeyi alabilsin. Demek ki söz doğrudur; ancak o şartları yerine getirmek kaydıyla.
3. “Her çekirdek bir ağaçtır.” sözü doğrudur. Ancak her çekirdek bir ağacın programını taşıdığı halde şartlarına uyarak ekilmezse ağaç olamaz. Bunun gibi her dua da insanı Allah’a götüren ve günahlarının silinmesine sebep olan bir sır vardır. Ancak çekirdek gibi olan bu sırrın açılması için de bazı şartlar lazımdır. İman, ibadet, niyet ve haramlardan sakınma gibi şartları yerine getiren onu ağaç gibi açacaktır. Geçmiş günahlarının silinmesine vesile olacaktır. Yoksa çekirdek olarak kalacak ve neticeye ulaşamayacaktır. Hatta hayatını yanlış yerde harcadığı için aynı zamanda sorumlu da olacaktır.
Demek ki hacca giden her insanın bütün günahlarının affolunması yolu açıktır. Ancak yukarıdaki şartlara uyulduğu takdirde ve her hacının veya umrecinin durumuna göre günahlarının tamamı veya bir kısmı bağışlanmaktadır.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Haccın faydaları ve hikmetleri hakkında bilgi verir misiniz?
- Maddi durumum müsait değil, banka kredisiyle hacca gidebilir miyim?
- Hac dönüşü başı açık gezen kadının haccı kabul olmaz mı?
- Hacda şeytan taşlama, kurban kesme ve tıraş olmayı nasıl anlamak gerekir?..
- Zekât kimlere verilir; zekât verilecek yerler nerelerdir?
- Başı açık bir bayanın umreye gitmesi halinde, başını örtmezse bunun mesuliyeti ne olur?
- BİLİNMEYEN KUL HAKKI VE HARAM PARA İLE HAC
- Hacca gitmeden umreye giden kimseye, hacca gitmek farz olur mu?
- Hac sırasında tavafta yedi defa dönmenin hikmeti nedir?
- Şafi mezhebine göre hac ile ilgili hükümler nelerdir?
Yorumlar
Çok güzel değerlendirmeleriniz var..
Toplumda bazı kesimlerde, başın açıksa, hiçbir ibadetinin kabul olmayacağı gibi yanlış bir kavram var malesef..
Teşekkürler...Allah razı olsun.
Allahu ekber, Allah sizlere kuvvet versin.
HACCA GİDİP GELDİKTEN SONRA KAPANMA İMKANIM YOK. EGER KAPANMAZSAN HACCA GİDEMEZSİN, HACCIN SAYILMAZ DİYORLAR DOGRU MU?
Hayır doğru değildir. Hac ibadeti, Allahın zengin olanlardan istediği bir ibadettir. Bunun dışında yapmamız gereken ibadetler ve sakınmamız gereken haramlar vardır. Dolayısıyla yaptığımız iyiliklerin sevabını ve günahların da cezasını göreceğiz.
Ayrıca Allahu Teala Ahirette insanın yaptığı şeylerin hepsini ayrı ayrı değerlendirecektir. Yoldaki bir engeli dahi kaldırmanın ibadet olduğunu kabul eden Dinimiz, elbette Hac gibi önemli bir ibadeti görmezden gelmeyecektir.
Mesela başını örtmeyen bir kızımız, namaz vakti gelince başını örtüp namazını kılsa namazın sevabını alır. Başı açık şekilde gezdiği zamankilerin de günahını alır. Başını açtı diye kıldığı namaz kabul olmadı diyemeyiz. Biri diğerine engel değildir.
Elbette hacca gidenin, namaz kılanın diğer hal ve hareketleri de iyi olmalıdır. Ama kötülük yapıyor diye haccı ya da namazı olmaz denilmez ve denilmemelidir.
Buna göre hacca giden bir kardeşimizin haccı geçerlidir. Hacdan geldikten sonra başını açsa bile haccına zarar vermez. Ancak başını açmasından dolayı günah işlemiş olur. Yaptığı haccın sevabını alır, başını açmasının da günahını alır.
MÜKEMMEL ÖRNEKLER .......ALLAH RAZI OLSUN.