Eşeysiz sporla üreyen canlılar, Zariyat suresi 49. ayete aykırı mı?

Tarih: 26.03.2022 - 10:54 | Güncelleme:

Soru Detayı

Zariyat suresi 49 ve diğer ayetlerle ilgili sorularım var:
Soru 1: Yarı yarıya erkek, yarı yarıya dişi’dir. Vücudunun bir tarafı tam bir erkekken, diğer tarafı tam bir dişidir. Bu durum genel olarak jinandromorfi (İng: gynandomorphism) olarak bilinir. Bu canlılar kendilerini dölleyemezler.
 - Zariyat suresi 49. ayette de “her şey çifter çifter olarak yaratılmıştır” deniyor,
- Burada tek bir canlının iki çift özellik göstermesi ve neslini devam ettirememesi bunu nasıl anlamamız lazım?
- Eşeysiz sporla vs. üreyen canlılar ve Zariyat 49’u nasıl değerlendirebiliriz?
Soru 2: Eşeysiz üreyen hayvanlar nasıl değerlendirilmelidir?
- Çünkü eşi olmadan Allah kendisini kopyalattırıyor mitoz bölünmedeki 2’ye bölünmeyi eş olarak anlayabilir miyiz Zariyat 49’a göre?
Soru 3: Ayette “sizi tek bir nefisten yarattım” diyordu galiba.
- Hz Meryem’in Hz İsa’yı babasız dünyaya getirmesi Zariyat 49’a göre çifter çifter yarattım demesi nasıl anlaşılması lazım?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Cevap 1:

Öncelikle ifade edelim ki, sporla üreyen canlılardan mantarlarda, hem eksi karakterde hem de artı karakterde spor vardır.

Demek ki, sporla üreyen canlılar, Zariyat suresi 49 ayete aykırı değildir. Tam aksine, evrendeki ayetler ile Kur'an'daki ayetlerin sahibinin bir ve aynı olduğunu ispat ediyor.

Çiçeklerde de çift yaratılış söz konusudur. Mesela bir elma, erik, kayısı veya bÂdem çiçeğinde hem polen taneleri yani erkek organlar ve hem de dişi organ vardır.

Zariyat suresinin 49. ayetinin meali şöyledir:

“Her şeyden çift çift yarattık, inceden inceye düşünesiniz diye.”

Burada Allah çift yaratılmış varlıkları canlılarda erkeklik ve dişilik şeklinde tarif etmiyor. Her şeyin çift yaratıldığını beyan buyuruyor. “Her şey” dediğiniz zaman, bu ifadenin dışında bir varlık kalmıyor. Yani canlı varlıklar da cansız varlıklar da bu çift yaratılmış olma tarifi içindedir.

Böyle bir ifadeden canlılardaki erkek ve dişi olarak yaratılışı anladığımız gibi, cansız âlemdeki varlıkların da birbirinin alternatifi şeklinde yaratılışını da anlayabiliriz. Mesela, elektrik hem eksi hem artı kutba sahip olduğu gibi, mıknatıs da hem eksi hem artı kutba sahiptir. Dağlar olduğu gibi ovalar onun alternatifidir. Karalar olduğu gibi denizler onun farklı kutbu gibidir. Güzelliğin eşi çirkinlik, soğuğun eşi sıcaklık, zenginliğin eşi fakirlik, aydınlığın eşi karanlık gibi. Siz bunları daha arttırabilirsiniz...

Cevap 2:

Allah bazı canlılara hem eşeyli ve hem de eşeysiz üremeyi koymuştur. Mesela, bir üzüm asmasında hem eşeyli hem de eşeysiz üreme vardır. Üzüm çiçeğinde hem erkek ve hem de dişi organ vardır. Burada döllenme ile teşekkül eden zigotun gelişimi ile üzüm tanesi ve içinde çekirdekler teşekkül eder. Üzüm tanelerinin içindeki çekirdekleri toprağa attığınız zaman Allah ondan üzüm asmasını yaratır. Bu eşeyli üremedir.

Diğer taraftan, siz asmanın bir dalını toprağa gömseniz, Allah ondan da yine bir asma yaratır. Çekirdekten üreme eşeyli üremeye misal, asma dalının doğrudan toprağa gömülmesiyle elde edilen asma bitkisi de eşeysiz üremeye misaldir.

Eşeysiz üreme ile ıslah çalışmaları ile elde edilen birtakım iyi karakterlerin muhafaza sağlanır.

Mesela, iyi kaliteli bir üzüm asması var. Bunu eşeyli olarak, yani çekirdeğinden üretseniz, bu asma eski yabani atasının özelliklerine tekrar geriye döner. Buna genetik açılım denir. Mesela aynı şekilde bir takım genetik çaprazlamalar ile yüksek verimli ve kaliteli elma elde ettiniz. Bu kaliteli elmayı çoğaltmak istiyorsunuz. Çekirdeğini toprağa attığınız zaman genetik açılımlı atalarının verimsiz veya az verimli meyve tiplerini elde edersiniz. Bunu önlemenin yolu çekirdekten çıkan o fidanı yüksek verimle elma ağacından aldığınız küçük bir dal parçası ile aşılamaktır. Yani mevcut iyi karakterlerin muhafazası ve devamlılığı eşeysiz üreme ile sağlanır.

Sizin yukarıda bahsettiğiniz hücre bölünmesidir. Bunun üreme ile bir ilgisi yoktur. Hücreler bölünerek canlı büyür ve gelişir. Üreme hadisesi farklı bir olaydır.

Cevap 3:

İnsanların tek nefisten yaratılmış olması, Hz. Âdem’den Hz. Havva’nın ve onlardan da bütün insanların yaratılmasıdır. İlk yaratılış tek nefistendir. Ondan sonra Hz. İsa aleyhisselam hariç, bütün insanlar anne ve babadan yaratılmıştır.

Bütün insanların babası Hz. Âdem’dir, bu nedenle insanların adı Âdemoğulları’dır:

“Ey Beni Âdem! (Ey Âdemoğulları!) Her mescitte ziynetinizi takının (güzel ve temiz giyinin). Yiyin için fakat israf etmeyin. Çünkü Allah, israf edenleri sevmez.” (Araf, 7/31)

Şu halde Hz. İsa’da ilk nefis olan Hz. Âdem’in soyundan geliyor.

Diğer taraftan, insanların tek nefisten yaratılmış olması, Hz. Âdem’den Hz. Havva’nın ve onlardan da bütün insanların yaratılmasını bildiren ayetlere ters değildir. İlk yaratılış tek nefistendir. Ondan sonra Hz. İsa aleyhisselam hariç, bütün insanlar bir anne ve bir babadan yaratılmıştır.

Ayetler tek başına düşünüldüğü zaman bazı mana kaymaları görülebilir. Burada insanlığın yaratılışı ile ilgili muhtelif ayetleri birlikte düşünmek gerekir. Mesela ilk insan Hz. Âdem’in yaratılışı, Hz. Havva’nın yaratılışı ve Hz. İsa’nın yaratılışını anlatan ayetler birbirine ters değildir. İlk insan ve ondan sonraki insanların yaratılışı Nisa suresinin birinci ayetinde birlikte şöyle zikredilir:

“Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini yaratan, ikisinden birçok erkek ve kadın üretip yayan rabbinize itaatsizlikten sakının. Adını anarak birbirinizden dilek ve istekte bulunduğunuz Allah’a saygısızlıktan ve akrabalık haklarına riayetsizlikten de sakının. Şüphesiz Allah sizin üzerinizde gözetleyicidir.”

Bu ayette ifade edilen ilk önce Hz. Âdem’in yaratıldığına, ondan da Hz. Havva validemizin yaratıldığına ve bunlardan da günümüzdeki gibi anne ve babadan yaratılışa dikkat çekilmektedir.

Diğer taraftan Hz. İsa’nın yaratılışına da Al-i İmran 59. ayetinde şöyle dikkat çekilir:

“Şüphesiz Allah katında (yaratılışları bakımından) İsa’nın durumu, Âdem’in durumu gibidir: Onu topraktan yarattı. Sonra ona 'Ol!..' dedi. O da hemen oluverdi.”

Hz. Âdem’i topraktan, anasız-babasız yaratan Allah, Hz. İsa’yı da babasız yaratmıştır. Ayette Allah’ın kudretinin sonsuzluğu, onun kudretinin her şeye geçtiği nazara verilmektedir.

İşte bu Kur'an ayetlerindeki bu yaratılışın tarifleri, her şeyin çift yaratıldığını bildiren ayetlere ters değildir. Çünkü yaratılış bakımından ilk yaratılışta da bir çift yaratılma vardır. Yani doğrudan yaratılışta Hz. Âdem’in yaratılışı ile Hz. İsa’nın yaratılışı çift yaratılış manasına da gelmektedir. Zira Hz. Âdem’e toprak Allah’ın izin ve emriyle adeta bir anne kucağı gibi davranarak onun yaratılmasına vesile olmuştur. Aynı şekilde Hz. İsa aleyhisselama da annesi Allah’ın izin ve emriyle adeta atası Hz. Âdem’in toprağı gibi ona analık etmiştir.

Diğer taraftan Hz. Âdem’in yaratılışı ile Hz. Havva’nın yaratılışı da birbirinin benzeridir, ama biri erkek biri kadındır. Yani onların yaratılışı da her şeyin çift yaratılışına misal teşkil etmektedir. Hz. Âdem’de baba olmadığı gibi Hz. Havva’da da baba yoktur. Allah Hz. Âdem’in vücuduna Hz. Havva validemize anne vazifesi gördürmüştür.

Sonuç olarak, Kur'an’ın ayetlerinde ne bir noksanlık ve ne de bir fazlalık vardır. Hepsi de tam yerinde ve birbirine takviye ve teyit eder, doğrular.

İslam dininden gençleri soğutmak ve uzaklaştırmak için iç ve dış düşmanlar, zahiren çelişki gibi görünen ayet manalarını gençleri doğru yoldan saptırmak için tuzak olarak kullanmaya çalışıyorlar.

Bize düşen, dinimizi, kaynağından ve işin ehlinden öğrenmektir. Yoksa internet ortamında bir takım menfi ve doğru yoldan saptırıcı mesajlarla din öğrenilmez.

Cenab-ı Hak sizin gibi gençlere yardım etsin ve bu fitne ve fesat asrında hak ve hakikat yolu olan İslamiyet’ten ayırmasın, âmin.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun