En hayırlınız ömrü uzun olup ameli güzel olandır sözü hadis mi?

En hayırlınız ömrü uzun olup ameli güzel olandır sözü hadis mi?
Tarih: 24.05.2021 - 11:19 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Evet, en hayırlınız ömrü uzun olup ameli güzel olandır, sözü hadistir.

İlgili hadis rivayeti şöyledir:

Ebu Bekre (ra)’den rivayet edildiğine göre, adamın biri: “Ey Allah'ın Resulü! İnsanların en hayırlısı kimdir?” diye sorunca, Allah Resulü aleyhissalatü vesselam مَن طالَ عمرُهُ وحَسنَ عملُهُ Ömrü uzun olup da ameli güzel olan kimsedir.” buyurdu.

Adam: “İnsanların en kötüsü kimdir?” diye sorunca da: مَن طالَ عمرُهُ وساءَ عملُهُ Ömrü uzun olup da ameli kötü olan kimsedir.” karşılığını verdi. (Tirmizi, Zühd, 22)

Tirmizî: Bu hadis bu şekliyle hasen sahihtir, demiştir. (Tirmizi, a.y.)

Ömür, her birimizin dünya pazarında kalma süresidir. Onu takdir eden de Yüce Rabbimizdir. Bizim bu süreyi ne tayin etme ne de bilme imkanımız vardır. Görüntü ne olursa olsun, bu dünyadaki davranışların bir tek adı vardır: Amel. Her birimiz hakkında tutulan zabıtların tümüne de amel defteri denilmektedir.

Kârlılık, zararlılık; hayırlılık veya şerlilik işte bu defterdeki kayıtlara göre tesbit edilmektedir.

Hz. Peygamber (asm) Efendimiz kâr ve zararı ömür-amel ilişkisi noktasından değerlendirmektedir.

Bu duruma göre asıl önem taşıyan amelin vasfıdır. Yani güzel mi, yoksa kötü mü olduğudur. Ömrün uzunluğu kâr ve zarar hesabında ikinci unsurdur.

Aslında her birimiz uzun bir hayatı isteriz. “Tûl-i ömr ile muammer olma” duasına “amin” demeyecek olanımız bulunmaz. Zira ilgi duyduğumuz her şeyin farkına yaşarken varırız.

Bu sebeple de bizi kendilerine bağlayanlar arasında uzun süre kalmak isteriz. Hem de bu işin bizim isteğimize bağlı olmadığını bile bile.

Bu hadisimiz uzunluğu istenen ömrün güzel amel ile değerlendirilmiş olması gereğini bize hatırlatmaktadır. Zira herkes, ahiretteki hayatını bu dünyada hazırlamaktadır. Buradaki güzel ameller, oradaki güzelliklerin çekirdekleridir. Bu sebeple Peygamber Efendimiz (asm) bir başka hadisinde “Müminin ömrü uzarsa, hayrı artar.” (Müsned, 3/27) buyurmuştur.

Amelin güzelliği, öncelikle meşru olması, sonra da ihsan kalitesine sahip bulunması ile mümkündür. Bu ise, Müslümanca yaşama sorumluluğu ve mutluluğuna sahip çıkmak demektir.

Böyle bir gayretle geçecek ömrün uzun olması, elbette en büyük kârlılık ve saadettir. Bunun temini yani amelin güzelliğinin sağlanması, hiç şüphesiz nefsin arzularına uyarak değil, onunla manevi cihat ederek mümkün olacaktır.

O halde yaşadığımız sürece nefisle cihada devam etmek durumundayız.

Demek ki Allah’ın insana bahşettiği en değerli sermayedir. Bilindiği gibi ticarette sermayeye büyük önem verilir. Çünkü güzel işletilen sermaye, ileride sahibine kat kat kazanç getirir. Tıpkı bunun gibi ömür sermayesi de güzel ve hayırlı yolda harcanırsa sahibine ahirette en büyük kazancı temin eder. Bu açıdan bakıldığında, insanların kendisiyle ebedî mutluluk veya mutsuzluğu hak edecekleri ömür nimetine en büyük önemi vermeleri gerekir.

Fakat insanların çoğu bu şuurdan yoksundur. Onlar, ömürlerini Allah’a itaat ve kullukla güzelleştirecekleri yerde, günlük koşuşturmalar ve faydasız uğraşlar içinde heba edip giderler.

Ömrün uzun olması, her yaptığı bir hikmete dayanan Yüce Allah’ın çok değerli bir ihsanıdır. Bu ihsanı fırsat bilip ahiret azığına dönüştürenler olduğu gibi çarçur edip heba edenler de vardır.

Özetle, sadece uzun yaşamış olmak bir fazilet değildir. Ömrün uzunluğuna amelin güzelliği eklenirse bir kıymet ifade eder.

Güzel amel sahibi olmak için nefisle cihadı sürdürmek gerekmektedir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun