Dinden çıkanın vekaleti geçerli mi?

Tarih: 05.09.2024 - 10:12 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Müslüman iflas ederse veya dinden çıkıp kafir olursa, önceden verdiği vekalet devam eder mi?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Öncelikle ifade edelim ki, bir Müslümanın işlediği günahlar onu dinden çıkarmadığı gibi, kalbinden inkâr etmedikçe ağzından çıkan küfür sözleri de onu kâfir yapmaz, dinden çıkarmaz.

Bu nedenle Müslümanlıktan çıktığını ve kâfir olduğunu söylemeyen kişiye, yaptığı ve konuştuğu ifadelere bakarak kâfir diyemeyiz, “Müslüman” olduğunu söylediği sürece biz de ona Müslüman muamelesi yaparız.

Sorunuza gelince:

Bir Müslümanın İslam dininden çıkıp kâfir olmasına irtidat, bu kişiye de mürted denir.

Vekâlet ise, hukukî işlem yetkisi vermeye aracılık eden bir sözleşmedir.

Vekâlet, asilin vekile işlem yetkisi verdiğinden asilin yetki kaybı vekâleti de etkiler.

Nazariyede iflas ve irtidad hâlleri bu açıdan ele alınmıştır.

Müslümanın İflas Etmesi

Müvekkilin iflastan dolayı hacri iki şartla vekâleti sona erdirir.

1. Vekâlet müvekkile ait mallara ilişkin olmalıdır. Dava, vadeli alım, talâk, hul‘, kısas gibi müvekkilin mevcut mallarıyla alakası bulunmayan bir tasarrufa dair vekâlet müvekkilin iflasıyla sonlanmaz.

2. Vekâlet konusu mal iflas kapsamındaki mallardan biri olmalıdır. Zira iflas eden müvekkil sadece bu malları üzerinde tasarruf yetkisini yitirir; bunun dışında kalan malları üzerindeki tasarruf yetkisi devam eder.

Bu iki şart gerçekleşirse yetkisini müvekkilden alan vekil de bundan etkilenir ve vekâlet sona erer.

Ancak iflas masası veya alacaklılar vekilin tasarrufta bulunmasına izin verirse vekâlet son bulmaz. Bu durumda müvekkil tek başına vekili azledemez. Vekilin iflası ise vekâlete son vermez; çünkü yalnız kendi malları üzerindeki tasarruf yetkisini kaybetmiştir.

Müslümanın Dinden Çıkması, Kâfir Olması

Ebû Hanife irtidadı vekâlet için bir askı sebebi saymıştır. Müvekkil İslam’a dönerse vekâlet geçerli, irtidadda ısrar edip ölür, öldürülür veya darülharbe iltihak ederse batıl olur.

Ebu Yusuf ve İmam Muhammed ise darülharbe iltihakın mülkiyet hakkını etkilemediğini, dolayısıyla vekâletin devam edeceğini ileri sürmüştür.

Fakat iltihakı yargı kararıyla tescil edilmiş mürted mezhepte yerleşik ictihada göre ölü hükmündedir.

Buna göre daha sonra Müslüman olarak geri dönse bile eski vekâlet hükümsüzdür. İmam Muhammed ise aksi görüştedir; geri geldiğinde ona daha önce sahip bulunduğu malları iade edildiğinden bu mallara ilişkin haklar da iade edilir.

Hanbelîlere göre de irtidad, mürtedin malını alma sebebi değildir; zina suçunu işleyen kimse mülkiyet hakkını kaybetmediği gibi mürted de bu hakkı kaybetmez; hatta yeni mülk edinme imkanına da sahiptir.

Vekâletin irtidaddan dolayı sona erebilmesi için onun bir mürtedin yapamayacağı bir tasarrufa ilişkin olması gerekir.

Hanbelîlere göre mürtedin dârülharbe iltihak etmesi durumunda malları güvenilir kimselere tevdi edilir, işlemlere ise hakim yetkilidir. Ancak irtidad sebebiyle mürtedin mallarına başkalarının hakkı da taalluk edeceğinden hastanın teberruda bulunmasında olduğu gibi onun kendi malları üzerindeki tasarrufları da askıdadır.

Öte yandan vekil irtidad edip darülharbe iltihak ederse Müslüman olarak geri dönmedikçe tasarruf yetkisi yoktur. Müslüman olarak geri dönerse hukukî durumu eski haline döner.

Hanbelîlere göre müvekkil gibi vekilin irtidadı ve düşman ülkesine iltihakı da vekâleti sonlandıran bir sebep değildir. Mürtedin kendisi için yaptığı işlemler geçerli olduğuna göre vekil olarak yaptığı işlemler de geçerli sayılmalıdır. Ayrıca irtidad vekâletin kuruluşuna engel değildir, bir mürtede de vekâlet verilebilir. Vekâletin kurulmasına engel teşkil etmeyen bir durumun onun devamını da engellememesi gerekir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 100+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun