Depresyon ve diğer psikolojik rahatsızlıkları, vehimden nasıl ayırt etmeliyiz, farkı nedir?

Tarih: 05.01.2013 - 11:20 | Güncelleme:

Soru Detayı

a. Vehim ile psikolojik hastalıklar olan depresyon ve panik atağı aynı kulvara koymak yanlıştır. Depresyon ve çeşitleri fazladır. Fakat burada depresyon, çeşitleri veya panik atak, diğer psikolojik rahatsızlıkları vehimden nasıl ayırt etmeliyizi farkı nedir nasıl anlamalıyız ki bazen biz bazen etrafımızdaki insanlar bizlere yakındıklarında, bunun vehim mi depresyon mu ya da diğer psikolojik hastalık mı ki bunlara karşı teselli veya tavsiye verelim?

 Şöyle bir tabir geliyor arasıra "Depresyonda olan kişi dinle uğraşı artar." İkisi de bir, iç içe kavramlar çünkü; bir yerde birleşiyor. Vehimden; bu gibi hastalıklar normal üstü, hatta bazen de klinik vakalardır, işte burda nasıl sınıflandırılır? Normal üstünden kasıt, hakikate inkılab etmesi midir, yoksa genetikten kaynaklanan bir şey veya vs.?..

b. Her sıkıntı anı veya sıkıntılı düşünceler depresyon veya psikolojik rahatsızlık mıdır? Depresyon hali ile normal hayattan sıkıntının ne farkı vardır nasıl ayırt edilir? Sabrı işkence aleti olarak kullanmamak için, bu konuyu açar mısınız? Site de uzman doktor ağabeylerin köşe yazılarını okudum, siz veya bu alanda uzman kişilerden bunun cevabını alabilir miyim? Çünkü mesela, şizofren ve halisülasyon klinik vakalardır. Ara sıra insanın gözüne olmayan bir şeyler ya da sesler geliyor ya da sebepsiz sıkıntı anları yaşıyor. Bunlardan farkı nedir?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

a. Evvela hastalıkların dışa yansıması, hastalara göre farklılık arz edebilir. Bu sebeple her hastada görülen aynı bulgulardan, bir kısım ortak paydalı semptomlardan hareketle aynı teşhisi koymak yanıltıcı olabilir. Bunun için her şeyden önce hastalık belirtileri veren kimsenin yapacağı iş, ilgili bir uzman doktora gitmesidir.

Bugün modern tıp literatüründe psikolojik veya ruhi diye ifade edilen hastalıkların, beynin bir şekilde tahriş ve tahrip olmasından kaynaklanan organik bir sebebe dayandığına dair görüş, uzmanların büyük çoğunluğu tarafından kabul görmüş bir husustur. Vehim / evham ise, tamamen olmayan bir hastalığı varmış gibi hayal ederek rahatsızlık duymaya dayalı bir fenomendir. Mesela, iç organlarından birinde şiddetli ağrı çeken iki kişiden biri bu ağrının bir kanserden olabileceğini düşündüğünde, bunu böyle düşünmeyen diğer hastaya göre on kat daha fazla acı çekebilir.

Bu açıklamalardan anlaşılıyor ki, psikolojik, psikiyatri hastalıklar genel kabule göre, organik arızalar sebebiyle beynin fonksiyonunu düzgün bir şekilde icra edememesinden kaynaklanan ve hafif bir depresyondan tutun ta en ağır bir şizofreni hastalığına kadar değişik perdelerde seyreden hastalıklardır.

Evham ise, daha çok bazı vitamin eksikliği yüzünden bünyede oluşan aşırı hassasiyetlerin bir tezahürüdür. Ayrıca, herkeste bir derece etkisini gösteren vehim, kişilerin geçirdikleri sıkıntılara paralel olarak artış gösterebilir. Geçmişte vuku bulmuş bir sıkıntıdan ötürü oluşan evham, gelecek kaygılardan kaynaklanan evhamdan daha fazla sinir bozucu olabilir.

Evham hastalığı, çoğu kez sinirleri zayıf olan kimselerde daha şiddetli ortaya çıkar ve ilaç almadan da geçebilir. Güçlü bir irade ve -boşlukta kalan- kişinin kendi ekseni etrafında, fasit bir daire çizerek dönmeye başlaması da bu tür evhamlara davetiye çıkarır.

Psikolojik hastaların daha fazla dindarlığa kaymaları, bilimsel açıdan bir hastalık semptomu değildir. Ancak, içine kapanmaya doğru yol olan bu gibi hastalar bulundukları çevre itibariyle bir eksen kaymasını yaşarlar. Dinsiz bir çevrede olanlar dinsizliğe doğru kaydığı gibi, dindar bir çevrede yaşayanlar da dindarlığa doğru kulaç açarlar.

b. Her sıkıntı bir depresyon olmadığı gibi, sıradan bir sıkıntı da olmayabilir.

Süreklilik arz eden, normal sıkıntıların ötesinde bir panorama çizen, uykusuzluk, aşırı sinirlilik gibi bir kısım davranış bozuklukların eşliğinde seyreden sıkıntıları bir depresyonun semptomları olarak görebiliriz.

Bu konuda bir karşılaştırma yapmak yanlış olmasa gerektir. Şöyle ki:

Her depresyon ve psikolojik hastalık, evhamların eşlik ettiği bir hastalıktır; ama her evhamlı hastalık psikolojik bir fenomen değildir.

Ara sıra da olsa, bazı görüntülerin görülmesi veya seslerin duyulması psikolojik hastalıkların önemli bir semptomudur. Mutlaka uzmanına gitmeyi gerektiren bir ciddiyettedir. Tabii ki ehl-i velayeti bundan istisna ediyoruz. Çünkü halüsinasyonda bu gibi belirtiler olduğu gibi, ehl-i keşif için de bunlar söz konusu olur.

Başta şizofreni olmak üzere, akıl hastalıklarında en çok rastlanan semptom işitme ile ilgilidir. Bu sesler hastaya yöneliktir, ondan söz eder, onun görüşlerini yansıtır ya da belirsiz bir nitelik taşır. Kişi bu sesleri dış ya da iç bir kaynağa bağlayabilir ve gerçek  olduğundan kuşku duymaz. İşitilen sesler dışında görsel ve tat, koku ya da dokunmayla ilgili varsayımları da yaşayabilir.

Sebepsiz sıkıntı dediğimiz olguların da mutlaka bir nedeni vardır. Ancak bu sebepler bazen akıl ile teşhis edilmediğinden ve şuuraltı bilincin bir yansıması olduğundan bunları aklımızla görmeyebiliriz...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun