Çocukların kreşe verilmesinde bir problem var mıdır?

- Çalışan kadınların çocuklarını kreşe vermesinde dini açıdan ve çocuk psikolojisi açısından bir problem var mıdır?

Değerli kardeşimiz,

Öncelikle şunun bilinmesi gerekir, bir çocuğun gelişimi için kreşler, olmazsa olmaz kurumlar değildir.

Çocuğun ana ve babanın ilgisine olan ihtiyacı bir şekilde tatmin edilirse sakıncası olmaz; edilemeyecekse sakıncalı olur ve bu takdirde çocuğun hakkı (kul hakkı) çiğnenmiş olur.

Kreş ve benzeri yerler, daha çok evin dışında çalışan annelerin, kardeş sayısının az olduğu ailelerin ve apartman hayatının sınırlayıcı yapısının doğurduğu kurumlardır.

Bu çerçevede kreşler, belirli bir yaşa gelmiş çocuğun ailede alamadığı şeyleri örneğin, oyun oynama, enerjisini atma, sosyalleşme, çevreyi tanıma, iletişim kurma, paylaşma ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlar. 

Bu ihtiyaçlar, aile tarafından karşılanabiliyorsa çocuğun kreşe gitmesine gerek yoktur. Ancak saydığımız veya başka nedenlerden dolayı bu ihtiyaçlar karşılanamıyorsa, kreş gitmesi kaçınılmazdır. Çünkü aksi halde, sosyal gelişimi yetersiz kalabilir, enerjisini sağlıklı bir şekilde boşaltamayan çocuk ruhsal sorunlar yaşayabilir. Ayrıca akademik gelişimi yetersiz kalabilir.

Bununla beraber, çocuğu kreşe göndermek için ne kadar haklı gerekçeleriniz olursa olsun, eğer dikkat edilmezse, çok olumsuz sonuçlar da doğurabilir.

Bu konuda olası sorunlar ve çözüm yolları için özetle şunları söyleyebiliriz:

1) 3-4 yaşından önce verilmemeli

Çocuktan çocuğa fark etmekle beraber, çocuğun kreşe gönderilme yaşı en az üç olmalıdır. Bazı uzmanlar bunun dört olması gerektiğinde ısrar etmektedirler. 

Bunun için kreşe kayıt ettirme kararı aceleyle verilmemelidir. Çünkü yeterli fiziksel, zihinsel, duygusal, ruhsal ve toplumsal olgunluk kazanmadan kreşe gönderilen çocuk zarar görebilir ve bu zararlı tercihin izleri yıllarca onu olumsuz şekilde etkilemeye devam edebilir.

Ayrıca erken yaşlarda kreşe gönderilirse, çocukta istenilmeme, yetersizlik, güvensizlik şemaları gelişebilir; uyum sorunu yaşadığında özgüveni sarsılabilir, başta anne-babası olmak üzere insanlara güven duygusu kaybolabilir. Ev hayatına göre, daha kurallı ve disiplinli bir yer olan kreşlerde, uyum sorunu yaşadığında kendini yetersiz, beceriksiz, eksik hissedebilir.

Dolayısıyla üç yaşına kadar çocuğun ihtiyaç duyduğu şey, kalabalık sınıf ortamı değil, sıcak aile yuvasıdır, annesinin yanındır. Bundan dolayı, çocuğu kreşe kayıt etmeden önce gelişim durumunu öğrenmek için bir pedagogdan destek alınması çok önemlidir.

2) Kendilerini terk edilmiş hissedebilirler

Bazı çocuklar anne ve babadan ayrıldıklarında kendilerini terk edilmiş hissederler. Anne-babasının kendisini evden uzaklaştırdığını, hatta ceza verdiğini düşünebilir. Kreşe giden çocukları bekleyen en büyük sorunlardan biri de işte budur.

Anne-baba çocuğu kreşe bırakıp, biran önce işine gitmek istediğinde çocukta bu duygular derinleşir. Onun için belirli bir dönem, kreşe kısa süreli bırakılmalı, gerektiğinde birkaç saat kreşin kapısında beklenilmeli ve bu da çocuğa hissettirilmelidir.

3) Özgüven kaybına neden olabilir

Üç yaşından önce dinleme becerileri tam gelişmemiş olabileceği için öğretmenin talimatlarına ve sınıfın kurallarına uyamayabilir. Bu da özgüven kaybına neden olur. İleride eğitim hayatından soğuyabilir.

Hayatı boyunca topluma ve eğitim kuruluşlarına karşı şüphe, endişe ve hatta korku gelişebilir.  

Ruhsal yapısı olumsuz etkilenebilir. Hatta çok hırçın veya çok pısırık hale gelebilir.

Çocuğun huysuzluğuna karşı sabırlı olup, karşılık vermemek ve bir süre sabretmekte fayda vardır.

4) Huysuzlaşabilir

Çocuk eve geldikten sonra, bir süre huysuzlaşabilir. Terk edilmenin travmasını ve okulun kurallı havasını evde de sürdürebilir. Buna karşı da dikkatli olmak gerekir.  

5) Kaygıları gidermek ve bağlarınızı güçlendirmek gerekir

Çocukla kaygıları gidermek ve bağlarınızı güçlendirmek ve onu gevşetmek için bağlanma temelli oyunlar, dokunma temelli oyunlar, bol güldürme temelli oyunlar oynanması faydalı olur.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet