Cennette her türlü mutluluk var mı?

Tarih: 24.06.2025 - 20:00 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Cennette sadece imandan gelen mutluluk yani imani mutluluk mu vardır? Yoksa diğer nimetlerden kaynaklanan mutlulukta mı vardır? Yani cennette köşkümüzde bahçemizde sularımızda keyif ederken nerede olursak olalım sadece imani mutluluk mu alacağız?
- Ya da dünyadaki gibi nimetlerden kaynaklanan mutlulukta mı olacak. örneğin dünyada namaz kılarken imani mutluluk gelir eğlenirken gezerken güzel saraylar ve nimetler içinde ayrı bir mutluluk dünyevi bir mutluluk gelir.
- Cennette de dünyada olduğu gibi yani dünyadaki gibi eğlenceden lüksten saraylardan güzel sulardan diğer nimetlerden gelen mutluluk gelir mi?
- Cennette imani olmayan mutluluğu da istemek haram mı?
- Cennette illaki tüm mutluluğumuzun tamamen imani mutluluk olmasını istemek zorunda mıyız?
- Cennette hem imani hem de diğer mutluluğu yaşamak istiyorum diyebilir miyim?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Evet, diyebilirsiniz, cennet maddi, manevi akla gelebilecek her lezzetin cennete layık olarak bulunduğu bir saadet yurdudur.

Mealini vereceğimiz ayette bu sorunun cevabı açıktır:

“Cennette nefislerin iştihasının çektiği, gözlerin tam lezzet aldığı her şey vardır. Üstelik siz orada ebedi kalacaksınız.” (Zuhruf, 43/71)

Bu ayette, çok veciz olmakla beraber çok geniş kapsamlı bir manzara çizilmiştir.

a) Önce nefis ruh manasına da geldiği için ruhani ve cismani her türlü zevki barındıran bir yer olduğuna işaret edilmiştir.

Bununla zahiri ve batıni bütün duygulara hitap eden bir cennetten söz edilmiştir. Yemek-içmekten tutun ta Zat-ı Akdes'in cemal-i mukaddese ve kemal-i bi zevalinin sırr-ı ehadiyetle tecellilerini temaşa etmeye kadar benzersiz bir tasvir vardır.

b) Sonra fiziki manzaralara meftun kimselerin dikkatini çeken cennete layık gözlerin, cennete layık görme gücüne sahip olmaları ve istenilen ebatta geniş manzaraları seyretmek imkânına kavuşmaları ve her şeyi hakkıyla hem tahkik hem tedkik etme iktidarına sahip harika bir göz tasavvuru tasvir edilmiştir.

c) Ve bu yurdun kiralık değil, temlik olarak kendilerine verildiği ve ebedul-abada kadar saadetin en mutlu kareleriyle hayat geçirdikleri, karada denizde ve havada üzüntüden hali bir lezzet, hüzne bulaşmamış bir zevk, ölümün, hastalığın semtine uğramadığı bir hayat hikâyesinin ipuçları gösterilmiştir.

Demek ki, cennette hem imani mutluluk hem de maddi nimetlerden gelen mutluluk vardır:

  • İmani Mutluluk: Cennette Allah'a (cc) yakın olmanın, onun rızasını kazanmanın ve ebedi kurtuluşa ermenin verdiği manevi huzur ve sevinçtir. Bu, cennet hayatının temelini oluşturur ve diğer tüm mutlulukların üzerine inşa edildiği en değerli duygudur.
  • Nimetlerden Kaynaklanan Mutluluk: Cennetteki köşkler, bahçeler, sular ve diğer güzellikler, dünyadaki benzerlerinden çok daha üstün ve kusursuzdur. Bunlardan alınan zevkler de cennet hayatının bir parçasıdır ve imandan kaynaklanan mutluluğu tamamlar.

Cennetteki nimetlerden kaynaklanan mutluluğu istemek haram değildir. Aksine, Allah, kullarının cennette her türlü güzellikten ve zevkten faydalanmasını ister. Cennetteki tüm mutlulukların tamamen imani mutluluk olmasını istemek gibi bir zorunluluk da yoktur. Cennette hem imani hem de diğer mutlulukları bir arada yaşamak istemek, cennetin sonsuz lütuf ve ikramına olan inancı ifade eder.

Bu konuda şu hadis-i şerifler yol göstericidir:

Resulullah (asm) buyurdular ki:

"Cennette siyah gözlülerin (hurilerin) toplanma yerleri vardır. Orada, benzerini mahlukatın hiç işitmediği güzel bir sesle şarkı okurlar ve şöyle söylerler: "Bizler ebedileriz, hiç ölmeyiz! Bizler nimetlere mazharız, fakr bilmeyiz! Rabbimizdan razıyız, mükedder olmayız! Kendisinin olduğumuz beylerimize ne mutlu!" (Tirmizi, Cennet 24, 2567)

Bu hadis, cennetteki güzelliklerin ve nimetlerin çeşitliliğini ve cennet ehlinin bunlardan duyacağı mutluluğu ifade etmektedir.

Özetle, cennette hem imandan kaynaklanan manevi mutluluk hem de dünyadaki nimetlere benzer zevklerden kaynaklanan mutluluklar bir arada bulunur. Bu iki tür mutluluğu bir arada istemek, cennetin sonsuz lütuf ve ikramına olan inancı ifade eder ve İslam'a aykırı değildir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun