Cemaziyelahir ayının 10. günü kılınan namazın hikmeti nedir?
İnternette Cemaziyelahir ayının 10. gününde kılınan 12 rekatlık namazın insanı gelecek seneye kadar geçim sıkıntısından koruduğu söyleniyor. Bunun doğruluğu nedir?
Değerli kardeşimiz,
Bu anlamda bir hadis-i şerif bulamadık. Bazı alimlerin bir tavsiyesi olabilir. Nitekim, el-Cevahiru’l-hamse isimli tasavvufi eserde şöyle bir tavsiye geçmektedir:
Cemâziye’s-Sâniye (جمادى الثانية)
Cemaziyelahir ayının ilk gecesinde iki rekat namaz kılar. Namaz sırasında Kuran’dan elinden geldiğince ayetler okur ve namazı bitirdikten sonra istiğfar (Allah’tan af dileme) ile meşgul olur.
Onuncu gecede ise iki rekatta bir selam vermek suretiyle on rekat namaz kılar. Her rekatta Fatiha’dan sonra Kureyş suresi okunur. Namaz bittikten sonra Yusuf suresi okunur. Bu ibadet, kişinin yıl boyunca elini ve geçimini Allah’a teslim etmesine vesile olur ve başına gelecek felaketlerden korur.
Ayın yirmisine gelindiğinde, akşam namazından sonra dört rekât namaz kılar. Namazdan sonra tesbih ile sabaha kadar meşgul olur. Bu, kişinin halk gözünde saygın ve değerli olmasını sağlar. (Muhammed ibn Hatîrüddîn, el-Cevâhiru’l-hamse, s. 36)
Görüldüğü üzere, bu bilgiler bir sofinin talebelerine ve müritlerine yaptığı bir tavsiyedir. Faziletleriyle ilgili yorumları da kendi gözlemleri ve tecrübeleridir.
Muhammed b. Hatîriddîn el-Gavs el-Hindî (ö. 970/1563), Şettâriyye tarikatının Gavsiyye kolunun kurucusu kabul edilen Hindistanlı mutasavvıftır.
Aslı Farsça olan, ancak daha çok Arapça tercümesiyle tanınan el-Cevâhirü’l-ḫams “cevher” başlıklı beş bölüme ayrılır.
Birinci cevherde zahidin tanımı ve zühd yolları, ikinci cevherde riyâzet ve usulleri, üçüncü cevherde zahidlerin okuyacakları dualar, dördüncü cevherde Şettari tarikatına mensup dervişlerin ibadet ve zikirleri, beşinci cevherde muhabbet ve hakikate ulaşma konusu anlatılmaktadır.
Demek ki, bu bilgiler, tasavvufi uygulama ve tavsiye niteliğinde, doğrudan bir hadis-i şerif değildir.
Bu ibadetler, kişinin geçimini Allah’a teslim etmesi, felaketlerden korunması ve toplum gözünde saygın olmasını sağlayacak şekilde tasvir edilmiş. Ancak bu faydalar, rivayet veya sahih hadis temelli değil, müellifin gözlem ve tasavvufi tecrübelerine dayalıdır.
Özetle, bunları “tasavvufi tavsiye ve pratik uygulama” olarak sınıflandırmak; yani bir sünnet veya hadis olarak değil, bir mürşidin gözlemleri ve tecrübeleri olarak değerlendirmek ve bu şekilde aktarmak gerekir.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Deprem bölgesinden sıkça sorulan sorular nelerdir?
- Seferi olarak kaza edilen dört (4) rekatlık bir namazın kazası nasıl kılınır?
- İşi gereği devamlı uzun yola çıkan kişi namazlarını nasıl kılar. Böyle bir kişi için seferiliğin hükmü nedir?
- Kadın, ortam uygun değilse teyemmümle namaz kılabilir mi?
- Muharrem ayında hangi gün oruç tutmalıyız?
- Ramazan ayının son cuması kılınan dört rekat namaz, 400 senelik kaza namazına denk midir?
- Cuma Namazı Kaç Rek'attır, Nasıl Kılınır?
- Hastalıktan dolayı namaz kazaya bırakılır mı?
- Cuma namazında abdesti bozulan nasıl davranır?
- Pilot olduğum için devamlı seferiyim. Namazlarımı nasıl kılmalıyım?