Bir sahabi geçimi için gece çalışıyormuş, bu sebeple de farz namazını kaçırıyormuş, anlamında bir hadis var mı?

Tarih: 09.08.2015 - 12:29 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Okuduğum bir hadiste (kaynağını bilmiyorum) Bir sahabi geçimi için gece çalışıyormuş. Bu sebeple de farz namazını kaçırıyormuş. Efendimiz ise bu durumda farz namazını geç kılabileceği müjdesini vermiş.
- Bu hadise hakkında onay, kaynağı varsa bilgi istiyorum.

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Ebu Saîd (r.a.) anlatıyor:

Bizler Allah'ın Resûlü'nün yanındayken, bir kadın geldi ve şöylece şikâyette bulundu:

- (Yâ Resûlallah!) Kocam Safvan b. Muattal namaz kıldığım zaman beni dövüyor. Oruç tuttuğum zaman orucumu bozduruyor. Sabah namazını da güneş doğduktan sonra kılıyor.

Allah'ınResûlü huzûrunda bulunan Safvan'a karısının şikâyetlerine ne diyeceğini sordu. (Sorunca da) Safvan şöylece konuştu:

- Karımın “namaz kıldığım zaman beni dövüyor.” demesi doğrudur. Ancak bir namazda iki (uzun) sûre okuyor, ben de onun böyle iki uzun sûre okumasını men ettim. (Ama söz geçiremedim).

Allah'ın Resûlü, Safvan'ın bu açıklaması üzerine şöyle buyurdu:

- Evet (okunan) bir (kısa) sûre de olsa namaz kılan her bir kişi için kâfi gelirdi.

Safvan cevaplandırmaya devam ederek şöyle dedi:

- “Oruç tuttuğum zaman orucumu bozduruyor.” şeklindeki şikâyeti de gerçektir.

(Yâ Resûlallah! Karım) nâfile oruçlara devam edip gidiyor. Ben ise genç bir adamım, (üstelik gece çalışıyorum) sabredemiyorum.

Safvan'ın bu sözleri üzerine Allah'ın Resûlü şöyle buyurdu:

- Kadın ancak kocası ile anlaşarak (nafile) oruç tutabilir.

- (Ya Resûlallah! Karımın) "Sabah namazını güneş doğduktan sonra kılıyor." şeklindeki şikâyetine gelince... Ben sanatkârım. Yaptığımız iş de geceleri yapılageliyor. Biz çok uyumakla tanınan bir aileyiz. (Geç yattığımız için de) neredeyse hemen hemen güneş doğmadan uyanamıyorum...

Safvan'ın bu beyanı üzerine ise Allah'ın Resûlü şöyle buyurdu:

- Ya Safvan! Uyandığın zaman sabah namazını hemen kıl. (Misbahu’l- Mesâbih Hadis no: 3269; Ahmed b.  Hanbel, 111, 80, 85; Ebu Davud, Savm 74)

Bu hadis, eşinin arzulu bekleyişini bildiği halde namazını uzatıp duran ve kocası gece çalıştığı için gündüz arzulanacağı bilincinde olduğu halde oruca kalkan kadının mazur görülemeyeceğini göstermektedir. Ayrıca tedbirini aldığı halde uyanamayan bir kimsenin uyanınca namazını kılabileceğini de ifade etmektedir.

Safvan'ın "namazda iki sûre okuyor" demesi üzerine Hz. Peygamber (asm) "Evet (okunan) bir (kısa) sûre de olsa namaz kılan her bir kişi için kâfi gelirdi." buyurdu. Hz. Peygamber (asm) bu sözü ile "namazda bir sure okumak insanlar için yeterlidir, o kadın namazda okumayı kısa kessin" demek istemiştir.

Hadisin oruçla ilgili bölümünden anlıyoruz ki, erkeğin karısı üzerinde istifade hakkı vardır ve bu hakkın zamanı yoktur. Kadın nafile oruç tutmak bahanesiyle kocasının bu hakkını engelleyemez. Eğer tutarsa, kocası orucunu bozdurabilir. Çünkü evli kadının, kocası varken onun izni olmadan nafile oruç tutması uygun değildir.

Hz. Peygamber (asm)'e gelen kadının kocasını şikayet ettiği konulardan birisi de onun sabah namazına kalkmayıp namazını güneş doğduktan sonra kılmasıdır. Safvan bu şikâyete karşı, yaptığı işin gece yapılan bir iş olduğunu, ayrıca kendilerinin çok uyumakla tanınan bir sülâle olduklarını, bu nedenle de güneş doğmadan uyanamadıklarını söyleyerek karşılık vermiştir.

Hz. Peygamber (asm) de bu cevabı yadırgamamış ve gayet olgun karşılayarak “uyandığın zaman kıl" buyurmuştur. Demek ki Efendimiz, yaptığı işi dikkate almış ve onların uykuculuğunu kaçınılması mümkün olmayan tabii bir huy olarak kabul etmiş ve hallerini baygının hali ile bir tutmuştur.

Sabah namazına kalkmamasına rağmen, Hz. Peygamber (asm)'in Safvan'ı azarlamaması, Allah ve Rasûlunün Müslümanlara olan lütfuna işaret etmesi açısından ilgi çekicidir.

Hz. Peygamber (asm) az önce de işaret edildiği üzere, uyanamama konusunda Safvan'ı özürlü kabul ederek, onu namaz vaktinde bayılanla bir tutmuştur. Ya da namaza kalkmama Safvan'ın devamlı âdeti değil, kendini uyandıracak kimse olmadığında ara sıra başına gelen bir haldir. Şüphesiz onun namaza kalkmaması namaz konusundaki gevşekliğinden değildir.

Hz. Peygamber (asm)'in Safvan'a "Namazını uyandığın zaman kıl." buyurması, sabah namazına kalkmaktan üşenen, uykusuna kıyamayanlar için bir açık kapı olarak düşünülmemelidir. Evet, sabah namazına uyanamayanlar namazlarım güneş doğduktan sonra kılarlar, ama bu ruhsat gerçekten mazur olanlar içindir. Namaza kalkmak için tüm tedbirleri aldıkları halde uyanamayanlar içindir. Sabah namazına kalkma alışkanlığı olmadığı için kalkmayanlar veya uyandıkları halde tembellik yaparak kalkmayanlar hiçbir zaman mazur sayılmazlar.

Buna göre:

1. Kadının kocasının meşru olmayan davranışlarını toplumun büyüğüne şikayet etmesi cazidir.

2. Kocası, karısının nafile oruç tutmasına engel olabilir.

3. Kadın kocasının tabii ihtiyaçlarını karşılamaktan kaçınırsa, kocası fazla acıtmamak şartıyla karısına hafifçe acıtmadan vurabilir.

4. Hadis Hz. Peygamber (asm)'in ümmetine olan muamelesinin güzelliğine de delâlet etmektedir.

5. İnsan vaktinde kılamadığı namazı sonradan kılmak zorundadır.

6. Kadın, kocasının kendisine yaklaşma arzusu içinde olduğunu anlarsa, namazda okuyacağı sureyi kısa tutmalıdır.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun