Bir kadının, kadın veya erkeklere, şehvetli veya şehvetsiz bakabileceği yerler konusunda mezheplerin görüş ve dayanakları nelerdir?

Tarih: 22.03.2012 - 00:14 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Örtünme, kadın erkek farkının, iki cins arasındaki ilişkilere konmuş sınırın sembolüdür. Ayrıca karşılıklı olarak iffetin korunmasına, tahrik unsurunun asgariye indirilmesine yardımcı olmaktadır. Bu sebeple toplu hayatın gerekli kıldığı kadar açılmaya izin verilmiş, bunun sınırları konmuş, daha ötesinin her iki cins için uygun giysilerle kapatılması istenmiştir.

Bir Müslüman erkeğin veya kadının şehvetle bakabileceği kişi sadece eşidir. Bunun dışında hiçbir kimseye şehvetle bakmak câiz değildir.

Şehvetle bakmanın objektif ölçüsü "devamlı bakmak"tır. Bir Müslüman yolda gözü kapalı veya başı önünde yürüyecek değildir. Karşısına gelen kadın ve erkeği de görecektir; ancak gördüğü kimseye tekrar bakınca veya bakışını devam ettirince yasak sınıra adımını atmış olur.

Allah’ın Eliçisi (asm), Hz. Ali'ye şöyle demiştir:

"Ali! Arka arkaya bakma; birinci bakış hakkındır, ama ikinci bakışa hakkın yoktur."(1)

Başha bir hadiste ise şöyle buyurulmuştur:

 "Gözler de zinâ eder; onların zinâsı bakıştır."(2) .

Şehvetsiz olarak bakmaya ve bakılabilecek yerlere gelince:

"Mümin erkeklere söyle: Gözlerini bakılması yasak olandan çevirsinler, mahrem yerlerini korusunlar. Bu, onların arınmasını daha iyi sağlar. Allah yaptıklarından şüphesiz haberdardır. Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini yasak olandan çevirsinler, iffetlerini korusunlar, süslerini, kendiliğinden görüneni müstesnâ, açmasınlar. Başörtülerini yakalarının üzerine salsınlar. Süslerini, kocaları veya babaları veya kayınpederleri veya oğulları veya kocalarının oğulları veya kardeşleri veya erkek kardeşlerinin oğulları veya kızkardeşlerinin oğulları veya kadınları veya câriyeleri veya erkekliği kalmamış hizmetçiler ya da kadınların mahrem yerlerini henüz anlamayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizledikleri süslerin bilinmesi için ayaklarını yere vurmasınlar. Ey müminler! Saâdete ermeniz için hepiniz tövbe ederek Allah'ın hükmüne dönün." (Nûr, 24/30-31)

Bu âyet erkeğe, hemcinsinin veya karşı cinsin avretine (bakılmaması gereken yerlerine) bakmamayı, kadına da -bununla beraber- süslerini (zinet), istisnâ edilen kimselerden başkasına göstermemesini emrediyor.

Resûl-i Ekrem (asm) de bir hadisinde şöyle buyuruyor:

"Erkek erkeğin avretine, kadın da kadının avretine bakmasın. Vücudunun bir kısmı çıplak iken erkek erkeğe, kadın kadına temas etmesin."(3)

Açılması, gösterilmesi ve bakılması yabancılara veya herkese haram olan yerlere (organlara) avret denir.

a) Erkeğin erkeğe ve karısından başka kadınlara karşı avret yerleri göbeği ile diz kapağı arasında kalan bölgelerdir. Hanefîlere göre göbek avrete dahil olmayıp diz kapakları dahildir. Şafiîler ise aksi görüştedir.(4)

Dizkapakların yukarısı (fahiz) cumhûra göre avrettir.

Taberî, Dâvûd, İbn Hazm, bazı Mâlikî ve Hanbelîlere göre avret değildir. Evzâî'ye göre de yalnız hamamda avret değildir. Her iki grup da hadislere dayanmıştır; Buhârî avret değildir diyen hadislerin daha sahih; avrettir diyen hadislerin ise daha ihtiyata uygun olduğunu ifâde etmiştir.(5)

b) Kadının Müslüman kadınlar ile mahrem(6) akrabasına karşı avret yeri, Hanefîlere ve Şafiîlere göre -erkeğin erkeğe karşı olan- avret yeri ölçüsündedir.

Malikî ve Hanbelîlere göre yüz, baş boyun, eller ve ayaklar (Hanbelîlere göre dizden aşağısı) müstesnâ olmak üzere bütün vücudu avrettir.(7)

c) Kadının yabancı erkekler ile Müslüman olmayan kadınlar karşısında avret yeri, yüzü, elleri (cumhûra göre içi) ve Hanefîlerde bir rivâyete göre ayakları müstesnâ olmak üzere bütün bedenidir.

d) Karı-kocanın birbirine karşı avreti yoktur.(8)

Avrete bakmayı yasaklayan hadise göre, yukarıda açıklanan yerlere şehvetli veya şehvetsiz bakmak ve bunları açmak haramdır. Avret yerleri ancak kimsenin görmediği yerde (tuvalet ve banyo) ve cimâ esnasında açılabilir. Bazı durumlarda zarûret miktarını aşmamak üzere doktor, ebe, sünnetçi, şahid ve hâkim karşısında da açılabilir.

Evlenecek kimse kızın yüzüne -şehvetle de olsa- bakabilir. Bazı müctehidler bu durumda sınırı biraz daha genişletmişlerdir.(9)

Bu açıklamada bütün müctehidlerin ittifak ettikleri avreti (ötülmesi gereken yerleri) örf, âdet ve şartlara uygun giysilerle örtmek gereklidir. İhtilaflı konularda Müslümanlar diledikleri müctehidin fetvasına göre davranabilirler. Bu alanda kimsenin kimseyi, kendi uygulamasına zorlama hakkı olamaz.

Karşı cinse ait (yalnızca onların kullandığı) giysiler giyilemez (mesela, erkek kadın entarisi giyemez). Bir de giysiler, altını gösterecek kadar ince ve şeklini aynen verecek kadar dar olmamalıdır.

Dipnotlar:

1. Tirmizi, Edeb, 28; Müslim, Edeb, 45; Ebû Dâvûd, Nikâh, 43.
2. Buhârî, İstizân, 12; Müslim, Kader, 20.
3. Müslim, Hayz, 7, 74; Tirmizi, Edeb, 38: Ahmed, Müsned, 3/63.
4. El-Mavsılî, el-İhtiyâr, 1/45, 154.
5. Aynî, Umdetu'l-Kâri, 2/243, 406; eş-Şevkânî, Neylu'l-Evtâr, 2/64; S. Sâbık, Fıkhu's-Sünne, 1/125.
6. Kendileriyle evlenmesi devamlı yasak (haram) olan akraba ve yakınları.
7. el-Fıkhu ale'l-mezâhib, 1/141.
8. Bütün bu görüş ve sınırlandırmaların dayandığı hadîsler ve deliller için bk. Şevkânî, a.g.e., 2/64-72.
9. Aynı eser, 6/118-122; Avnu'l-Ma'bûd (Hind tab'ı),  2/190; İbn Kudâme, el-Muğni, 8/96.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun