Bir kadın, erasmus, staj, lisans, yüksek lisans, doktora eğitimi için tek başına yolculuk yapabilir mi?

Tarih: 01.09.2017 - 00:41 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Müslüman bir kadının, darülharbe (Avrupa, Amerika vs...), yolculuk sırasında ve gideceği yerde mahremi bulunmadan, 2 ay, 5 ay,1 yıl yahut 4 yıl veya daha fazla süre boyunca, erasmus, staj, lisans, yüksek lisans, doktora eğitimi vb. sebeplerle gitmesi fıkhi açıdan nasıl değerlendirilir?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Bu soruyu, hac ve umre için kutsal topraklara gitmek isteyen, ama yanlarında mahrem (nikah düşmeyen, birbiriyle evlenmeleri haram olan) akrabaları veya eşleri bulunmayan bayanlar da çok soruyorlar.

Kur'an-ı Kerim'de, kadınların tek başlarına yolculuk etmelerini yasaklayan bir ayet yoktur. 

Kadınların tek başlarına uzak mesafelere yolculuk etmelerinin yasaklanması onların iffetlerini koruma, tecavüze uğramalarını engelleme hikmetine (sebebine, amacına) yöneliktir. 

Konuyla ilgili rivayet edilen hadisler hem mesafenin tayini hem de kadının yanında mutlaka onu koruyacak bir mahreminin bulunması gerektiği hususlarını kapsamaktadır. Buna göre kadının tek başına yolculuk yapamayacağı mesafe konusundaki hadislerde üç günlük mesafe, 5 kilometre 10 kilometre gibi farklı ölçüler vardır. (Şevkânî, Neylü'l-evtâr, V, 305-306)

Üç günlük yolculuk denildiği zaman, deve kervanlarıyla günde yaklaşık altı saat yürünerek gerçekleşen yolculuk kastedilmektedir. Buna göre bir kadının bu kadar mesafelik bir yolculuğa tek başına çıkması uygun görülmediği belirtilir. Daha az bir mesafeye ise kadının tek başına çıkabileceği ifade edilmektedir. 

Yalnız yolculuğun yasaklanmasının güvenlikle ilgili olduğu, şartlara göre değişebileceğini gösteren hadisler de vardır.

Adiy b. Hâtim anlatıyor:

Ben Peygamber (asm)'in şehrinde iken ona birisi gelip yokluktan yakındı, sonra bir başkası gelip yol kesme (haydutluk) olayından yakındı. Bunun üzerine Hz. Peygamber bana dönerek sordu: 

- Adiy, Hîre şehrini gördün mü? (Hîre, Irak'ta, Kûfe'ye üç mil mesafede eski bir şehirdir). 

- Hakkında bilgiler aldım, ama onu görmedim. 

- Eğer ömrün uzun olursa, devesine binmiş bir kadın yolcunun, Allah'tan başka hiçbir kimseden korkusu olmaksızın Hîre'den kalkıp, Kâbe'yi tavaf etmek üzere yolculuk edeceğini kesin olarak göreceksin! 

- Kendi kendime "Tay kabilesinin, ortalığı kasıp kavuran haydutları ne olacak." dedim...

Hadisin devamında Peygamberimiz (asm), İran hükümdarının hazinelerinin, Müslümanlar tarafından ele geçirileceğini, insanların verilen altını (zekat) kabul etmeyecek kadar zenginliğin artacağını haber vermekte, elde imkan varken insanları hayır işlemeye teşvik buyurmaktadır. 

Adiy, "Ben Hîre'den yalnız başına yola çıkan bir kadının Allah'tan başka korkacağı bir şey olmaksızın gelip Kâbe'yi tavaf ettiğini ve İran hazinelerinin ele geçirildiğini gördüm, yaşayanlar diğerlerini de göreceklerdir." diyor. (Buhârî, Menakıb, 25; Hac, Kadınların haccı bölümü)

İşte bu farklı hadisler karşısında fıkıh âlimlerinin hangi sonuçlara vardığını ve Hanefî müctehidlerin ne dediklerini, her birinin dayandığı delilleri de inceleyen Tahâvî'den öğreniyoruz. Tahâvî, "Şerhu Ma'âni'l-âsâr" isimli eserinde (Kahire, 1968, C. , s. 112-116) bu konuda birbirinden farklı beş yorum ve ictihadın bulunduğunu naklediyor. 

1. Kadın, yanında mahremi bulunmadıkça uzak veya yakın hiçbir yolculuğa çıkamaz. 
2. Bir berîdden (beş kilometre) kısa mesafeye gidebilir, daha uzağına gidemez. 
3. Bir gün ve daha fazla süren yolculuğa çıkamaz. 
4. İki gün ve daha fazla süren yolculuğa çıkamaz. 
5. Üç gün ve daha fazla süren yolculuğa çıkamaz, ama daha az süren yolculuğa çıkabilir. 

Tahâvî bu son ictihadın Hanefî müctehidlere ait olduğunu ve bunların delillerinin daha güçlü olduğunu söylüyor. 

Hac yolculuğuna gelince, farz olan hac yolculuğu için Ahmed b. Hanbel yine mahrem erkeği şart koşarken Mâlik, Şâfi'î, Evzâ'î gibi müctehidler, güvenilir kadınlarla (hatta bir kadın bile olur diyeni var) beraber hac yolculuğunun caiz olduğunu ifade etmişlerdir. (İbn Kudâme, el-Muğnî, Kahire, 1968, C. , s. 229)

Günümüzde Kadının Yolculuğu:

Kadınların, yanlarında mahremleri olmadan yolculuğa çıkmalarını yasaklayan hadislerin hükmü teabbüdî değil, ma'kulü'l-ma'nâdır; yani yasaklama, "niçin, faydası ne demeden yapılacak" bir ibadet değil, dünya hayatının İslam'a göre düzgün yürümesi, kötülüklerin önlenmesi için alınmış bir tedbirdir.

Hadislerde yolculuğun süresi konusunda farklı ölçüler verilmesi de bu hikmete dayanmaktadır; soranların yolculuk şartlarının durumuna göre risk göz önüne alınmış, farklı sürelerden söz edilmiştir. Yolda ve yolculukta can, mal, namus için bir tehlike bulunmadığında kadının, yalnız başına veya güvenilir bir kadın yahut kadınlarla yolculuğa çıkabileceğini ifade eden hadisler ve ictihadlar da bizi aynı sonuca götürmektedir. 

Günümüzde üç gün üç gece süren bir yolculuk yok denecek kadar azdır. Mesela, hac yolculuğu hava yoluyla gidildiğinde üç saat sürer, kara yoluyla gidildiğinde de üç günden az çeker. 

Bir kadın, oturduğu yerleşim yerinden çıkıp varacağı yere üç günden önce varabiliyorsa, başta Hanefîler olmak üzere birçok müctehide (mezhebe) göre, mahremsiz olarak yola çıkmasında bir sakınca yoktur. 

Daha uzun süren bir yolculuk yapacaksa, bu takdirde de yolun ve yolculuğun güvenli olup olmadığına bakılır. Güvenlik varsa, yukarıda Adiy'den nakledilen hadis bunun da caiz olduğunu açıkça ifade etmektedir.

Bu açıklamalardan sonra kadının yol güvenliğinin tesis edildiği durumlarda yalnız hacca ve eğitimine gitmesi caiz olmaktadır.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 10.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun