Atların, katırların ve merkeplerin süs olması ne demektir?

Tarih: 24.10.2020 - 07:52 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Onlara binmeniz ve süs için atları, katırları ve merkepleri (yarattı). Ve daha sizlerin bilmediğiniz neleri yaratmaktadır?
- Atların süs olması ne demektir?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

İlgili ayetin meali şöyledir:

“Binmeniz ve süs için atları, katırları, eşekleri de yarattı. O, sizin bilmediğiniz başka şeyler de yaratır.” (Nahl, 17/8)

Ayette “ziynet” kelimesinin aidiyeti belirtilmemiştir. Bunun için bu süs / ziynet yönü farklı anlaşılabilir:

a) Yeryüzünün süsü olma ihtimali vardır. Yeryüzü onlarla süslenmiş olur. (bk. İbnu Aşur, ilgili yer) Çünkü bu hayvanlar, hem binit hem yük taşıma noktasında dünya hayatının meskeni olan yeryüzüne ayrı bir süs katmışlardır.

b) Bizzat insanların onlara sahip olması başlı başına bir süstür. Çünkü bunlar normal ihtiyaçların dışında bir varlıktır. İnek öküz gibi hayvanların verdiği değişik faydalar değil de bu zaruri faydaların dışında kalan atların, katırların ve eşeklerin en bariz özellikleri onların bir süs/ziynet olmalarıdır. Çünkü süs zaruri işlerin dışında kalan olgulardır. (bk. Razi, ilgili yer)

c) Bugünkü dünyada arabası olanların bu varlığı aynı zamanda onları sevindiren bir süstür. Arabaların ayrı dereceleri olduğu gibi bu süs hayvanlarının da farklı dereceleri vardır. Ayette sıralama buna göre yapılmıştır. At, katır, merkep... arabaların, yatların, uçakların varlığı hem onlarla seyahat etmek hem de sahipleri için hatta yeryüzü için bir süs olduğunda şüphe yoktur. Bin yıldan fazladır, bu hayvanların gerçekten hem birer binit hem birer süs olduğunda şüphe yoktur.

d) Nahl suresinin 13. ayetinde, “Yeryüzünde sizin için rengarenk yarattıklarında…” ve 14. ayetinde “Taze balık yemeniz ve takacağınız süs (eşyası) çıkarmanız için denizi emrinize veren O’dur…” geçen ilahi ifadeleri ve Kuran’ın daha pek çok ayetinde yer alan süs, güzellik, renk, şekil ve bunların insanla ilişkisine yapılan atıflar, göstermektedir ki, Rabbimiz, kainatı aynı zamanda insanın zevk duyacağı bir mahiyette yaratmıştır.

Demek ki, çeşitli renkteki çiçekler, ağaçlar; mavi gökyüzü; yıldızlı geceler; incili denizler; şulesiyle bizi büyüleyen Ay; yeşil çayırlar; envaı renkte, desen ve şekildeki bitkiler ve hayvanlar… bizim için süslenmiş, bizim için bezetilmişlerdir.

Bu durum, hem bu dünyadaki varoluşumuzun temel dayanaklarından biridir; hem de eşsiz güzelliklerin aslında birer mecaz olduğu, bu güzelliklerin asıllarının cennette hazırlandığı bize müjdelenmiş olmaktadır. Her varlık; şekil, renk, biçim, ses gibi özellikleri bakımından yeganedir. İnsan, hayvan ve bitki… her bir canlının her bir organı, yaprağı, çiçeği, meyvesi, iç ve dış yapısı, sesi sedası benzersizdir.

Bu, eşsiz güzelliklerin sahibi cemal sahibi Rabbimizdir. Halikımız mübarek isimleriyle varlıkta her an eşsiz bir şekilde tecelli etmektedir. Müslüman kişi, çiçeği görüp çiçeğin sahibini de gören kimse demektir. Kafirin bakışı ise çiçekte kalır. Müslüman ölünce ebedi cennete gider, cennetteki tecell-i ilahiye gark olur; kafirin körlüğü onu ahrette karanlığa çeker!

Özetle, Rabbimiz, her bir varlığa, varoluş amacını gerçekleştirmesi için ihtiyacı olan donanımı yüklemiştir; kainat, bu donanımın çalışması için bütünleşmiş bir yapıya kavuşturulmuştur.

Kesretteki bu vahdet, çokluktaki bu birlik; soluk kesen bir harika, eşsiz bir güzelliktir. Hücreden kütleye Allah’ın güzelliğinin kuşatmadığı bir varlık yoktur. Sonsuz bir yücelik ve heybet, her bir varlıktan görür köre, işitir sağıra adeta sala okumaktadır. Bu, bir lütuf ve ihsan tecellisidir ki, bakıp görenlere, duyup işitenlere, aklen ve kalben sermest olanlara ne mutlu.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 100+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun