Arabada namaz kılmak caiz mi?
Değerli kardeşimiz,
Genellikle fıkıhçılarımızın, özellikle de Hanefi fıkıhçılarının görüşü şudur: Sefer süresi yolda dahi olsa kişi, farz namazları, özrü (zaruret) olmaksızın binek üzerinde kılamaz. Çünkü farzların belli vakitleri vardır. O vakitlerde biraz durup namazı kılmak zor değildir. Arkadaşı varsa onlar da zaten ona destek olacak ve beraberinde kılacaklardır. (Serahsî, I, 250; Ibn Hümâm, I, 463; Ayrıca bk: Ali el-Kârî, İrşâdü's-Sâri, 41) Cabir b. Abdillah hadisinde:
"Resulüllah (sav) bineği üzerinde iken, kendisini ne tarafa çevirirse o tarafa doğru nafile kılardı. Farz kılmak istediğinde ise bineğinden iner ve kıbleye dönerek kılardı." (el-Hindî, kenzü'l-Ummal, VNI/385)
denmektedir. Vitir için indigi rivayeti de vardır.(Serahsî, I, 249) Sonra, daha önce de işaret ettiğimiz gibi, binek üzerinde nafilenin kılınması kıyasa rağmen nas ile sabittir. Öyleyse farz ona kıyas edilemez, netice itibari ile de zaruret (özür) bulunmadan binek üzerinde kılınamaz.
Burada, eskilerin binek dedikleri ile, günümüzdeki ulaşım vasıtaları arasında bu konularda fark olmadığını da söyledikten sonra, bu mesele için nelerin özür kabul edildiğini görelim: Yol arkadaşlarının inip kendisini beklememesi, inmesi halinde hırsız, yırtıcı hayvan, düşman korkusu bulunması, ortalığın yağmur ve çamur olması, ihtiyar olup, inip binmede yardımcısının bulunmaması, bineğinin huysuz olması... vb. şeyler özür olarak görülmüş ve böyle durumlarda farzların da binek üzerinde (otobüste) kılınabileceği söylenmiştir.[Serahsî age.; İbn Hümâm, age.; el-Hindî Ibn Asakir'den Rasulüllah (sav)'in çok çamurlu bir hengamda bir merkep üzerinde farz kıldığını nakleder. VI, 387.]
Buna göre namaz vakitlerinde durmayan bir otobüs yolcusu koltugunda ima ile farzlarını kılabilecek ve bu, şehir dışı için bir ruhsat olmuş olacaktır. İma ederken ön koltuğa secde etme yerine, dönebildiği kadar kıbleye dönüp, rükü için biraz, secde için ise biraz daha fazla eğilerek kılacaktır. Oturduğu koltugun pis olması zarar vermez. Ama yolcu işin fetvasından önce azimeti deneyecek, şöförü güzellikle iknaya çalışacak, gerekirse yolculardan da destek arayacak, duraklarda namaz kılmayanları huzursuz edecek şekilde geç kalmayacak, diğerlerini namazdan ve namaz kılandan nefret ettirmeyecektir. Böyle bir endişe söz konusu ise bütün sünnetleri bırakıp sadece farzları kılacaktır. Ama şöföre hatırlatma işini her seferinde yapacak ve gerekirse tutumunu, ilerideki yolculuklarında firma seçimi için ölçü alacağını sezdirecek, ama kesinlikle çekişmeye ve tartışmaya girmeyecektir. Güzel bir ikazı nazarı itibara almayan şöför, huysuz bineğe fevkalade kıyas edilir ve bu, farzı arabada kılmak için bir özür sayılabilir.
Akıl baliğ her Müslümana normal vakit namazlarını kılmak da farzdır. Buna göre eğer işveren namaz kılmanıza izin vermez ve siz de orada çalışmaya mecbur değilseniz işi bırakırsınız. Eğer mecbursanız namazınızı zamanında kılmaya çalışırsınız. İş için de olsa namazın kazaya bırakılması doğru değildir.
Kıyam yani namaz kılarken ayakta durmak namazın farzlarından biri olduğıu için, bir mazeret yokken duran bir araba içinde namaz kılmak caiz değildir.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Hanefi mezhebine göre namazları cem etmek mi uygundur, yoksa vasıta / binek (otobüs, tren, gemi, uçak) içinde oturarak kılmak mı uygundur?
- Arabada namaz kılabilir miyiz, kıble tayini nasıl yapılır?
- OTOBÜSTE NAMAZ
- Yolculuk sırasında otobüs durmazsa, vakit namazını otobüs koltuğunda ya da gözümüzle kılabilir miyiz?
- LAKÎT
- Otomobil, otobüs gibi vasıtalarda secde ayeti okunduğunda, tilavet secdesi nasıl yapılır?
- MÜBÂŞERET
- KAZA NAMAZI
- KAZA NAMAZI
- Kaza namazı çok olan birisi, günde kaç tane kaza namazı kılmalı?