Allah kimi sever, kimden nefret eder?

Tarih: 25.05.2025 - 20:00 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Bu kıssanın kaynağı ve sıhhati nedir?
Musa aleyhisselam bir gün Allah-u Zülcelal'e - Ya Rabbi! Senin sevdiklerini, sevmediklerinden nasıl ayırt edeceğim, diye sordu..
Allah-u Zülcelâl; - Ey Musa! Ben sevdiklerime iki alâmet bağışlarım, buyurdu..
Musa aleyhisselam: - Ya Rabbi! Bu alâmetler nedir, deyince, Allah-u Zülcelâl şöyle buyurdu:
- Ey Musa! Birinci alamet olarak, ona beni zikretmeyi ilham ederim de böylece (o beni zikrettiği için ben de) göklerde ve yeryüzünde onu anarım.. İkinci alâmet olarak da; onu haramlardan ve isyândan uzak tutarım ki, azâbıma ve belâma çarpılmasın..
- Buna karşılık, nefret ettiğim kula da iki alâmet veririm..
Musa aleyhisselam: - Ya Rabbi! O alâmetler nedir, diye sorunca, Allah-u Zülcelâl şöyle buyurdu; Ey Musa! Nefret ettiğim kula, birinci alâmet olarak, beni zikretmeyi unuttururum. İkinci alâmet olarak da onu, nefsinin arzuları ile başbaşa bırakırım ki, haramlara düşerek gazabıma uğrasın da azâbıma ve belâlarıma çarpılsın.

Cevap

Değerli kardeşimiz,

İbnü'l-Cezeri bu menkıbeyi kaynak ve senet vermeden nakleder ve "Denilir ki" diyerek de zayıflığına dikkat çeker.(1)

İbnü’l-Cezeri’nin eserindeki bu alıntıların İsrailiyat kaynaklı olması ihtimali vardır. Bilindiği üzere İsrailiyatın muhtevası oldukça geniş olmakla birlikte, bu türden rivayetler genellikle İsrailoğullarına gönderilen peygamberleri, bu peygamberlerin günahkârlara yaptıkları uyarıları, bunlara verilen cezaları, zahidlerin söz ve davranışlarıyla onların manevi lütuflarını konu almaktadır.

İsrailiyatın İslami disiplinlerle ilişkisi oldukça tartışmalı bir konudur. İbnü’l-Cezeri’nin bu türden rivayetleri İslam’ın temel konularına uygun düştüğü için almış olma ihtimali yüksektir. Müellifin Mısır, Şam ve Kudüs gibi Ehl-i Kitabın yoğun olarak yaşadığı bölgelerde yetişmesi ve buralarda eğitim-öğretim faaliyetinde bulunması da bu etkinin oluşmasında etkili olmuştur. Eserin nasihat türünde yazılması da müellifin bu rivayetlere yer vermesine zemin hazırlamıştır. Çünkü insanları ahlaki konulara yönlendirmek amacıyla yazılan bu türden eserlerde kaynak kullanımı konusunda esnek olunduğu görülmektedir.(2)

Bununla beraber, bu menkıbede geçen bilgiler, prensip olarak ilgili mana doğru görünmektedir.

Eğer maksat özet olarak Allah’ın sevgisi ve gazabının nasıl anlaşılacağı ise şunu diyebiliriz:

Kuran ve sahih sünnetin emir ve yasaklarına riayet etmek Allah’ın sevgisini kazandırdığı gibi, bu emir ve yasaklara uymamak da Allah’ın gazabını celbeder.

Diğer bir ifadeyle Allah’a karşı yapılan her itaat, ona karşı gösterilen her sevgi ve saygı çekirdeğinde Allah’ın rızası, sevgisi ve Tuba-i cenneti vardır. Aksine, Allah’a karşı yapılan her isyanda, ona karşı gösterilen her saygısızlıkta cehennem zakkumunun çekirdeği vardır.

Onlarca ayet ve hadisler yanında “Asr” suresinin muhtevasında da bu hakikatin ışıklarını görmek mümkündür:

Andolsun zamana ki, insan gerçekten ziyan içindedir. Ancak, iman edip de salih ameller işleyenler (emirlere uyup yasaklardan sakınanlar), birbirlerine hakkı tavsiye edenler, birbirlerine sabrı tavsiye edenler başka (onlar ziyanda değillerdir).(3)

Allah’ın sevmenin ve rızasına ermenin rol modeli de Hz. Peygamber (asm) Efendimizdir:

"Ey Resulüm, de ki: Ey insanlar, eğer Allah’ı seviyorsanız, gelin bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah gafurdur, rahimdir (çok affedicidir, engin merhamet ve ihsan sahibidir)."(4)

Kuran’da ve hadislerde türevleriyle birlikte birçok ayette geçen "zikir" ifadesi, Allah’ı hatırlamak, dille hamd, tesbih ve tekbir şekliyle övmek; nimetlerini anmak, bunları kalple hissetmek ve tefekkür etmek; kulluğun gereklerini akıl, beden ve mal ile yerine getirmek; namaz kılmak, dua ve istiğfarda bulunmak, kevni ayetler üzerinde düşünmek şeklindeki manalarının yanı sıra Kuran, önceki kutsal kitaplar, levh-i mahfuz, vahiy, ilim, haber, beyan, ikaz, nasihat, şeref, ayıp ve unutmanın zıddı gibi anlamlarda da kullanılmıştır. 

Kaynaklar:

1) bk. ez-Zehrü’l-faih, s. 64.
2) Osman Demir, Cizreli Bir Alimden Ahirette Kurtuluş Reçeteleri; İbnü’l-Cezerî ve ez-Zehrü’l-fâih Adlı Eseri, Uluslararası Şırnak ve Çevresi Sempozyumu, 14–16 Mayıs 2010, s. 785.
3) Asr, 103/1-3.
4) Al-i İmran, 3/31.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun