​Çocuğuma, televizyon, internet ve sosyal medya konusunda nasıl yaklaşmalıyım?

- Evde karı koca bazı konularda hemfikir olmayınca bu ister istemez çocukların tutum ve davranışlarını etkiliyor.
- Ben çocuğuma TV izletmiyorum. Belli bir yaşa kadar sadece kendim eğitim vermek istiyorum. TV’nin zararlı etkilerinden onu korumak ve kurtarmak adına böyle bir karar aldım.
- Fakat kocam TV izlemesinde bir sakınca görmüyor. Bu durumda eşime nasıl yaklaşmalıyım ve kararımı nasıl benimsetebilirim?
-  Veya hangisi doğrudur, nasıl bir yol ve yöntem izlemeliyiz?
- Aynı durum, internet, sosyal medya gibi konular için de geçerli?
​- Baba ve anne olarak, bu tür konularda, çocukların yaş aralıklarına göre nasıl davranmamız ve hangi yol ve yöntemleri izlememiz uygun olur?

Değerli kardeşimiz,

Anne baba arasında tutum farklılıkları birçok ailede karşılaştığımız bir durumdur. Aslında bu durum doğaldır. Çünkü hepimiz farklı fıtratlara sahibiz. Mizacımıza göre yaklaşımlarımız farklılık gösterebilir.

Önemli olan, bu farklılıkları çatışmaya girmeden çözmeye çalışmaktır. Tutum farklılıklarımızı eşimizle açıkça, yumuşak fakat net bir dille konuşmak elzemdir.

Çocuklarda ekran yönetimi temelde sınır yönetimi ile ilgili bir konudur. Çocuğunuza sınır koyma konusunda ortak karara varmak önemlidir. Her konuda olduğu gibi, eşinizin ve sizin orta noktada buluşmanız çatışmayı önleyecektir.

Ekran konusunda temel ölçü, 2-12 yaşına kadar çocukların Yaş X 10 dk. ekrana maruz kalmasının yeterli olacağı yönündedir. Örneğin 5 yaşındaki bir çocuk bir günde toplam 50 dk. kadar ekrana maruz kalabilir.

"Ekran"dan kasıt, bilgisayar, tablet, TV, telefon gibi cihazlardır.

Ekran süresinden belki daha önemli olan konu ise, ekranın içeriğinin ne olacağıdır.

Açıkçası, günümüz şartlarında çocuğunuzun televizyonda çizgi film izlemesi, tablette kontrolsüzce video kanallarını izlemesinden daha ehven olabilir.

“Televizyon izlemesin, kötü içeriklere maruz kalmasın.” kaygısının sizde yüksek olması, hem ev içinde çatışmalara hem de çocuğunuzla olan ilişkinize zarar verebilir. “Mükemmel çocuk” diye bir çocuk yoktur.

Ayrıca “Mükemmel annelik”, “Bağırmayan annelik” gibi kavramlar realiteden uzak ve annelerin kaygısını arttıran içi boş kavramlardır. Bu yaklaşımlar sizin kaygınızı ve beklentilerinizi arttırır.

Mükemmel anne olmak yerine, “yeterince iyi anne olmak” niyetinde olmanız size, eşinize ve çocuğunuza çok daha iyi gelecektir.

Ayrıca, çocuk deyip geçmeyelim, onlarla konuşalım, fayda ve zarar konularını anlayacakları şekilde açıklamaya çalışalım. Ekran başında geçirilen sürenin herkes için hem fiziksel hem de zihinsel zararları olduğunu söyleyelim ve bunu tavır ve davranışlarımızla da gösterelim.

Diğer taraftan onlarla birlikte kaliteli içerikler izleyerek, onların yaşlarına göre oynayabilecekleri oyunları seçmelerini sağlayarak, çocuklarınızın iyi birer “dijital seçici” olmalarını sağlayabiliriz.

Bununla beraber, çocuğunuzun yaşına göre nasıl sınır koymanız, onunla nasıl iletişim kurmanız gerektiği ile ilgili detaylı bilgi almak için çocuk alanında çalışan ve çocukların maneviyatını da dikkat alan bir psikologdan yardım almaktan çekinmeyiniz. Zira terapi, sadece davranış ya da duygu bozukluklarının iyileştirilmesinde değil, önlenmesi ve korunmasında da oldukça etkilidir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet