Tanıdığımız ve tanımadığımız insanları, hatalarından ve günahlarından dolayı uyarmak zorunda mıyız? Eğer ikaz etmezsek bu kişilerin nasıl bir yükümlülüğü vardır?..
Değerli kardeşimiz,
Kişinin tebliğ sorumluluğu, imkanları ölçüsünde ölünceye kadar devam eder. Ayrıca insanları hakka davet ederken bu davetin bir sınırı yoktur. O kişi hak yola ulaşıncaya kadar dine davet edilir.
İrşâda muhatab olan, yani irşâd edilecek kimseler hem gayri müslimler ve hem de Müslümanlardır. Müslüman olmayanları irşâd; onları iman ve İslâm'a davet etmek demektir. Müslümanları irşâd ise; onlara imanın gereği olan salih amel ve güzel ahlâkı telkin etmektir. İrşâdı yapacak kimseler ise peygamberlerden sonra, salih müminler ve din bilginleridir.
İrşâd, dini bir emir olup Müslümanlar üzerine farz-ı kifayedir. Müslümanların içlerinden bir grup bu görevi yapınca diğerlerinin üzerinden düşer.
İnsanları irşâd edecek mürşidleri, din bilginlerini yetiştirmek Müslümanlar üzerine farzdır. Kur'an-ı Kerîm'de:
"Sizden, insanları hayra çağıran, iyiliği emredip kötülükten alıkoyan bir topluluk olsun." (Âl-i İmrân, 3/104)buyurulur.
Ümmet; grup, sınıf anlamınadır. "İçinizden irşâd görevini yapacak bir grup bulunsun" veya "sizden, emr-i bi'l ma'ruf ve nehy-i ani'l münker yapacak bir topluluk oluşsun" demektir.
Üniversite ortamında olsun başka ortamda olsun, irşadda bulunamamaktan dolayı ahirette birilerinin sizden hak taleb etmesi diye bir durum yoktur. İrşad farz-ı kifaye olduğu için toplumda ehil bir kişinin bu görevi yapması yeterlidir. Ama yine de her Müslümanın irşadda bulunmaya gayret etmesi çok faziletlidir.
İnsanları işlediği hatalardan dolayı uyarırken çok dikkatli olmak gerekir. Çünkü her insan hatasını kabul etmeyebilir. Bu da ters tepkiye sebep olur. Tavsiyelerimizi dinleyeceğinden emin olduğumuz kişileri uyarabiliriz. Çevremizdeki insanlara İslamiyeti anlatmanın en güzel yolu, onu hakkıyla yaşamaktır. En güzel tebliğ de budur.
İlave bilgi için tıklayınız:
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Tebliğ etmek adına harama girmek caiz mi?
- Tebliğ dusturumuz nasıl olmalı? Tebliğ etme adına günahlara girmek caiz mi?
- Etrafımdaki insanlara karşı İslam'ı tebliğ etmekteki sorumluluğum ne kadardır?
- İRŞÂD (Tebliğ)
- Çevremizde, az da olsa, "Görmediğime inanman" diyen kişilerle karşılaşıyoruz. Bunlara bu yanlış düşüncelerinden vazgeçirmek için neler söylemeliyiz?
- Hidayet Allah'tandır, sözü nasıl anlaşılmalıdır?
- Mekke müşriklerinin Peygamber Efendimiz (asv)'e, "Sana öğretilenlerin Yemame'li Rahman tarafından öğretildiğini duyduk. Bu sebeple biz Rahman'a asla inanmayız." dedikleri iddiasına ne dersiniz?
- İslam dinindeki yasaklar, öteki dinler için de geçerli midir? Gayrimüslimler, İslam'ın hükümlerinden mesul müdür?
- Hidayet ve dalalet sadece inanç esaslarında mı olur?
- Mekke'de doğan bir çocukla, dünyanın her hangi bir yerinde doğan İslam'dan habersiz bir çocuk, manevi mesuliyet yönünden bir tutulabilir mi?