Su için halktan ücret alınabilir mi?
- Doğal kaynakların halka ait olduğu ile ilgili bir hadis var mıdır?
Değerli kardeşimiz,
Cevap 1:
Çevre problemleri konusunda, Kur’an ve hadis literatürüne yönelen ilk Müslüman araştırmacılardan olduğu bilinen Hindistan’lı Sünni alim Abdulhafız el-Masri’nin; “Kur’an’da çevreyle ilgili meselelerde yol gösteren ve çevreye nasıl muamele edeceğimizi öğreten yaklaşık 500 ayet vardır...” yönündeki tespiti, bize İslamiyetin çevreye ve doğal kaynaklara verdiği önem konusunda önemli ipuçları vermektedir.
Çevremizde, yerin altında ve yerin üstünde gördüğümüz-kullandığımız kaynaklar sınırsız değildir.
Hz. Peygamber (asm)’in nehirde akan suda abdest alırken dahi tasarrufu esas alan talimatlarından (bk. Ebu Davud, Cihad, 21) hareketle, tüm kaynakların kullanımı sırasında tasarrufun elden bırakılmaması zarureti ortadadır. Sınırlı ve çok kere yenilenemez olan ekolojik kaynaklarını, başkalarını ve gelecek nesilleri düşünmeden sırf zevk ve gösteriş gibi nefsani duyguları tatmin için kullanmak çevre probleminin başta gelen amillerindendir.
İsraf ekonomisinin ortaya koyduğu bu tüketim hırsı, korkunç bir yangın gibi her şeyi yiyip bitirmekte, geriye dağlar gibi atık ve enkaz bırakmaktadır.
Daha fazla kar için daha fazla üretim, daha fazla tüketim anlayışı; bir taraftan sınırlı hammadde kaynaklarını eritirken, diğer taraftan, bunların işlenmesi, ham ve mamul olarak taşınması için de büyük çapta enerji tüketilmektedir.
Kutsal kültürden bütünüyle arındırılan, ekonomik hayatın odak noktasına, her gün israfa yeni boyutlar kazandıran, tüketim çılgınlığı yerleştirilmiştir. Bir bulaşıcı hastalık gibi, bütün dünyaya yayılan tüketim çılgınlığıyla, dünyanın doğal kaynaklarıyla birlikte insan kaynaklar da sorumsuzca tüketilmektedir.
İsraf toplumu, üretmeden tüketmeye büyük bir hız kazandırarak, insanlar arasındaki tüketim eşitsizliğini büyütmektedir.
Tasarruf toplumunda ise, herkes ürettiği kadar tüketmeye özendirilerek, tüketimde eşitlik büyük ölçüde sağlanmaktadır.
Birinde, insanlar birbirleriyle elleriyle üretmediklerini tüketmek, diğerinde de alın terleriyle kazanmadıklarını tüketmemek için yarışırlar.
Cevap 2:
Çoğunluk fakihlere göre mülkiyet altına alınmış olan veya kaplarda depolanmış bulunan suyun yahut şahıs mülkünde bulunan pınar ve kuyu gibi su kaynaklarının satılması caizdir.
Ancak toplumun ortak malı sayılan deniz, göl, nehir ile yine umuma ait pınar, çeşme, sarnıç gibi mübah suların satışının caiz olmadığı konusunda görüş birliği vardır.
Diğer yandan, bu gibi sular topluma zarar vermeyecek biçimde kaba doldurulmuş olursa, şahıs mülkü haline gelir ve bunun satılması caiz olur.
Hz. Peygamber (asm) su, ot ve ateşin toplumun ortak malı olduğunu belirtmiştir. (Ebû Dâvud, Büyü', 60; İbn Mâce, Ruhûn, 16; Ahmed b. Hanbel, 5/364)
Bu yüzden bu üç çeşit ekonomik değerin ticaret metaı yapılmaksızın toplum hizmetine sunulması amaçlanmalıdır.
Nitekim tarihte Fatih Sultan Mehmed, Bezm-i Âlem Valide Sultan gibi hayırseverler hastane, dâru’ş-şifâ, su kanalları ve sarnıçlar yaptırarak depolanmış suları da İstanbul halkının hizmetine ücretsiz olarak sunmuşlardır.
İstanbul’un 1920’lerden önceki önemli su kaynaklarını vakıf, sebil ve hayrat sular oluşturuyordu.
Günümüzde de şehir çevrelerinde oluşturulacak vakıf barajlarla şehir halkının su ihtiyacı ücretsiz olarak karşılanabilir. Özellikle büyük şehirlerde nüfusun önemli bir bölümünü yoksul halk oluşturmaktadır. Bunların su parasını ödemek için ne kadar zorlandıkları bilinmektedir.
Diğer yandan yine vakıf elektrik santralleri kurularak toplumun yalnız meskenlerde kullanacakları su ve elektrik ihtiyacı bu yolla karşılanabilir.
Bu konuda verebilenden ücret alınıp işletme masraflarına katkı sağlanabilir. Yoksul olduğu belirlenenler de ücretsiz olarak yararlanabilir.
İslâm toplumunda eski dönem hayır sahiplerinin çokça yaptırdığı yol, köprü ve çeşme hayırlarının yerine günümüzde şehir barajları, alt üst geçitler; mum ve gaz lâmbası ile caddeleri ve mescitleri aydınlatmanın yerine de elektrik santralleri geçmiştir.
İlave bilgi için tıklayınız:
- Hz. Peygamber'in Çevre Korumaya Yönelik Tedbir ve Uygulamaları.
- SU, SULAR.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Akan suya bakmak insanı dinlendirir, manasında hadis var mı?
- Tuvalet taşının konuşması hikayesi varmış, doğru mu?
- Atomların ilim sahibi olmadığını nereden biliyorsunuz?
- Hurma kütüğünün ağlaması olayında, minberi yapan usta kim?
- Kıyametin büyük alametleri arasında, suları çekilen Fırat nehrinin altından altın çıkması ve su savaşları bulunmakta mıdır?
- Aynı konu anlatılmasına rağmen, Bakara 63. ayette Tûr olarak bildirilen Dağ, Araf 171. ayette Cebel olarak bildirilmiş. Bu farkın nedenini açıklayabilir misiniz?
- İSRAF
- DARWİNİZM'İN İNSANÎ İLİŞKİLERE ETKİLERİ
- SU, SULAR
- Varlıkların mevcut halleri evrimle açıklanabilir mi?