Sert hadisleri nasıl anlamalıyız?

Tarih: 19.12.2022 - 20:03 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Kurşunu gözlere ve kulaklara dökmek bana çok acımasızca geldi. Bilhassa görmediği bir rüyayı gördüğünü söyleyen biri için. Böyle ayetleri ve hadisleri nasıl anlamalıyız?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

- Bu tür olayları somut bir şekilde yazmak ve yerini göstermek, bilgi almak isteyen kimseler için önemli bir soru formatıdır.

- Sahih kaynaklarda rüya hakkında yalan söyleyen kimsenin gözlerine kurşun dökülür, şeklinde bir bilgiye rastlayamadık.

Görmediği bir rüyayı gördüğünü söyleyen bir kimse bilerek yalan söylemiş olur ve bu yalanını uydurma sözlerle anlatmaya çalışır. Nasıl iki, arpa tanesinin biriyle diğerinin ucunu düğümlemek mümkün değildir. Bu yalancı şahıs, birbiri ile irtibatı olmayan uyduruk sözler düzenlediği için, birbiri ile irtibatı ve düğümlenmesi mümkün olmayan iki arpa tanesini düğümleyip düzenlemesi teklif edilecek, yani cezası işlediği suçun türünden olacaktır. Teklif edilen bu işi yapamadığından dolayı da azaba uğrayacaktır.

Nitekim aşağıda yer alan rivayette “o kişi arpa uçlarını bağlayıp düğümleyemeyecektir” ilavesi de bulunur.

“Yalandan rüya gördüğünü söyleyen kimse, kıyamet günü iki arpa tanesini birbirine bağlamakla mükellef olacak, fakat asla onları birbirine bağlayamayacaktır.” (bk. Buhârî, Tabir 45)

Bir insanın yaptığı bir şey için "yapmadım" demesi ya da söylediği bir şey için "söylemedim" demesi nasıl yalan hükmündeyse, görmediği bir rüya için "gördüm" demesinin de yalan olduğunu Peygamber Efendimiz (asm) bir hadislerinde şöyle buyurmuştur:

“Yalanların en büyüğü, kişinin görmediği rüyayı gördüm demesidir.” (Buhari, Tabir, 45; Müsned 2/96, 119)

- Görmediği bir rüyayı gördüm diye yalan söyleyen bir kimsenin cezasının başka yalanlardan farklı olarak daha şiddetli olmasının bir hikmeti şudur:

Hadislerde, doğru ve sadık rüyaların peygamberlikten bir parça olduğu bildirilmiştir.

Nitekim bir rivayete göre, Peygamberimiz (asm) "Risalet ve nübüvvet bitti. Benden sonra ne bir nebi gelecektir, ne de resul... Lakin 'mübeşşirat' (müjdeli rüyalar) vardır.” diye buyurunca, sahabe “Mübeşşirat nedir Ya Resulallah?” diye sordular. Hz. Peygamber (asm) "Müslüman kişinin gördüğü rüya. O, nübüvvetin cüzlerinden bir cüzdür." diye cevap verdi. (Tirmizi, Rüya, 2)

Bediüzzaman Hazretleri rüyayı bir ilham mertebesi olarak tasvir eder:

“Cenab-ı Erhamürrâhimîn'in çok büyük bir rahmeti saklandığını ve gaybı gizlemekte çok ehemmiyetli bir hikmeti bulunduğu cihetle, gaybi şeyleri haber vermekten yasak edip, yalnız müphem ve mücmel bir surette, ya ilham veya ihtar ile bir emareyi vesile ederek, keşfiyatta ve rüya-yı sadıkada bir kısım gaybi hakikatları ihsas eder. O hakikatlerin hususi suretleri, vukuundan sonra bilinir.” (Kastamonu Lahikası, s. 216)

Muhyiddin-i Arabi de “rüyanın âlem-i misal kapılarını aralamanın bir basamağı olduğunu” bildirmiştir. (bk. İbni Arabi, Futuhat)

İşte doğru / sadık rüyanın böyle büyük bir kıymeti olduğu halde, ona yalanı karıştırmak elbette normal yalanlardan daha çirkin, cezası da daha serttir.

Ayrıca, yalanın fazla meşhur olmayan en çirkin tarafı, onun Allah’ın ilim ve kudretine yapılan iftira olmasıdır.

Bu yalan türünün rüyadaki konumu daha da vahimdir. Örneğin yalancı kimsenin görmediği bir şey için “gördüm” şu çirkinliği barındırmaktadır: görmediği bir şey için “Allah bana şunu gösterdi.” demekle, Allah’ın ilmiyle kendisine falan malumu öğrettiğini, kudretiyle falan şeyi gözlerine gösterdiğini söylemiş olur.

Diğer taraftan görmediği rüyayı görüm diyen kimse, normal yalandan farklı olarak, birkaç yönden daha zarar vermiş olur. Mesela:

Rüyalara inanan insanları aldatmak için “çok güzel bir rüya gördüğünü” söyleyerek onları tahakkümü altına alır, nüfuz ticareti yapar, mübalağalarla haddini aşar, toplumda bir makam-mevki elde eder. Ve hakeza...

Bunun cezası da herhalde daha fazla olmalıdır ki adalet yerini bulsun.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 100+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun