Saçı olmayan kadının kafasını örtmesi yine de farz mı?
Saçı olmayan kadının kafasını örtmesine gerek var mı, yine de farz olur mu başını örtmesi, bunun hikmeti ne olabilir?
Değerli kardeşimiz,
Öncelikle ifade edelim ki, kadının, kendine nikah düşen erkeklerin yanında, yüzü hariç, saçlarıyla beraber başını örtmesi farzdır. Bu nedenle saçları olmasa da başını örtmesi gerekir.
Ayrıca örtünün elbette binlerle hikmeti var, ancak bir Müslüman bu hikmetlerinden dolayı değil, Allah emrettiği için örtünür ve örtünmek bir ibadettir. İbadet ise yalnız ve yalnız Allah için yapılır.
Nur Suresi'nin 30. ayetinde, mümin erkeklerin harama bakmamaları, namus ve iffetlerini korumaları emredildikten sonra 31. ayetinde kadınlarla ilgili olarak mealen: "Mümin kadınlara da söyle, gözlerini (bakmaları haram olan şeylerden) çevirsinler, edep yerlerini korusunlar -kendiliğinden görünen müstesna- zinetlerini açmasınlar, başörtülerini yakalarının üzerine salsınlar" buyrulmakta ve ayetin devamında kadınların kendiliğinden görünmeyen zinet yerlerini, kimlerin yanında açabilecekleri belirtilmektedir.
Nur Suresi'nin 31. ayetinde zikredilen bu emirlerden sonra kadınların örtünmesi ile ilgili olarak da, kendiliğinden görünenler müstesna zinetlerini, zinet yerlerini açmamaları ve başörtülerini yakalarının üzerine salmaları emredilmiştir.
Cahiliyet devrinde başını örten kadınlar, başörtülerini enselerine bağlar veya arkalarına salıverirlerdi. Allah Teala, bu ayetle, İslam’dan önceki bu adeti kesinlikle yasaklayarak mümin kadınların -kendiliğinden görünen hariç zinetlerini, zinet yerlerini açmamalarını ve başörtülerini, saçlarını, başlarını, kulaklarını, boyun, gerdan ve göğüslerini iyice örtecek şekilde yakalarının üzerine salmalarını emretmiştir.
Örtülmesi gerekli olan kısımlar
Ayetteki "kendiliğinden görünen" özet ifadeyi -az da olsa- farklı tefsir eden alimler, kadınların, istisna dışında kalan zinetlerini ve zinet yerleri olan saç, baş, boyun, kulak, gerdan, göğüs, kol ve bacakların örtülmesi olarak anlamışlar ve bunlardan herhangi birini açmalarının câiz olmadığı hükmünde ittifak etmişlerdir. Kadınların, bu zinet yerlerini kimlerin yanlarında açabilecekleri ise, ayetin devamında bildirilmektedir.
Bu ayet-i kerime nazil olunca, Ensar ve Muhacir kadınların, üst elbiselerinin eteklerinden bir parça keserek, onunla başlarını örtmeye acele etmeleri, Hz. Aişe’nin (r.a.) ablası Esma’nın (r.a.), ince bir elbise ile Hz. Peygamber’in (asm) huzuruna çıktığı zaman, Hz. Peygamber' in "Ergenlik çağına gelen bir kadının elleri ve yüzü dışında kalan yerlerini göstermesinin câiz olmadığını" bildirmesi, yine Hz. Peygamber'in, bileklerinin dört parmak yukarısını işaret ederek "Allah'a ve ahiret gününe iman eden bir kadına, ergenlik çağına gelince yüzü ve şuraya kadar elleri hariç, herhangi bir yerini açması câiz değildir," buyurması; söz konusu ayetteki emirlerin farz için olduğuna, kadınların yukarıda sayılan zinet yerlerini örtmekle yükümlü olduklarına delalet etmektedir.
Örtünmenin gayesi
Dinimizin emrettiği örtünmeden maksat, kadının zinetini ve zinet yerlerini eşi veya mahremi olmayan erkeklere göstermemesi ve yabancı erkekler tarafından görülmesine meydan vermemesidir. Bu itibarla örtünün; saçın, ten renginin veya zinetlerin görülmesine engel olacak kalınlıkta, vücut hatlarını göstermeyecek nitelikte olması gerekir.
Bu konuda, pek çok hadis-i şerif bulunmaktadır.9
Ahzab Suresi'nin 59. ayetinde de "Ey Peygamber eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle: (Evden çıkarlarken) üstlerine vücutlarını iyice örten dış elbiselerini giysinler. Bu, onların iffetli bilinmelerini ve bundan dolayı incitilmemelerini daha iyi sağlar." buyrulmaktadır.
Bu ayette Müslüman hanımların evlerinden çıkarken, üstlerine vücut hatlarını belli etmeyecek bir dış elbise almaları, ev kıyafeti ile sokağa çıkmamaları emredilmektedir.
Nur Suresi'nin 60. ayetinde ise, yaşlanmış kadınların, 31. ayette örtülmesi emredilen zinet ve zinet yerlerini örtmek kaydı ile (manto, pardösü, vs. gibi) dış elbiselerini üstlerine almadan dışarı çıkabilecekleri belirtilerek şöyle buyrulmaktadır:
"Bir nikâh ümidi beslemeyen, çocuktan kesilmiş yaşlı kadınların zinetlerini, (yabancı erkeklere) göstermeksizin, dış elbiselerini çıkarmalarında, kendilerine bir vebal yoktur. Yine de dış elbiseli olmaları, kendileri için hayırlıdır. Allah işitendir, bilendir."
Netice
1. Gerek erkeklerin ve gerekse kadınların gözlerini haramdan korumaları,
2. Kadınların, vücudun el, yüz ve ayakları dışında kalan kısımlarını, aralarında dinen evlilik caiz olan erkekler yanında, vücut hatlarını ve rengini göstermeyecek nitelikte bir elbise (örtü) ile örtmeleri.
3. Başörtülerini, saçlarını, başlarını, boyun ve gerdanlarını iyice örtecek şekilde yakalarının üzerine salmaları, Dinimizin, Kitap, Sünnet ve İslâm âlimlerinin ittifakı ile sabit olan kesin emridir. Müslümanların bu emirlere uymaları dini bir vecibedir.
Dikkat edilirse, bu konu “saç örtüsü” değil, “baş örtüsü” olarak isimlendirilmiştir
Özetle, kadının saçını örtmesi “başını örtmesi” manasını da ihtiva etmekte ve saçını kazımış olsa bile başını kendine nikah düşen erkeklerin yanında örtmesi farzdır.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Büluğ çağına giren ilkokul kız çocuklarını, başörtüsü yasağından dolayı devlet okullarından men edip, eğitimine son vermek doğru bir karar mıdır?
- Bir hemşirenin saçı görünmeyecek şekilde boneli fakat boynu açık, diğer yerleri kapalı olarak çalışması caiz midir?
- İslam'ın öngördüğü bir örtünme şekli var mı?
- TESETTÜR
- Eşarbı boyna dolamak tesettürü sağlamaz mı?
- AVRET VE ÖRTÜNME EMRİ
- Elbise örtmüyorsa, sahibi çıplak sayılır mı?
- Nur suresinin 31. ayetinin son parağrafını açıklar mısınız? Topuklu ayakkabılar giymek haram mı? Burdan kadının topuklu ayakkabı giymesi yasaklanmış mıdır, bu anlamı mı çıkarmalıyız?
- Kadınların zinetlerini örtmesi ile ilgili ayet-i kerimeyi açıklar mısınız?
- Kardeşler arasında (kız ve erkek) mahremiyet sınırları nelerdir?