Resulullah hanımını davet etmeyenin davetini kabul etmedi mi?

Tarih: 13.09.2025 - 14:25 | Güncelleme:

Soru Detayı

Anlatılana göre Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellemin bir komşusu varmış o sadece Muhammed Sallallahu Aleyhi Vesellemi evine davet etmiş Efendimiz kabul etmemiş üçüncü sefer hanımını davet edince davetini kabul etmiş, bu şekilde bir hadis var mı varsa sıhhati nedir?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Evet, bu anlamda bir hadis-i şerif vardır ve sahihtir.

Hz. Enes’in bildirdiğine göre, Resulullah aleyhissalatü vesselamın İranlı bir komşusu güzel çorba yaparmış. Resulullah Efendimize de bir çorba yapmış. Sonra onu davete gelmiş. Peygamberimiz Hz. Aişe validemiz için: “Bunu da davet ediyor musun?” demiş. Komşusu:

- “Hayır.” cevabını vermiş. Onun üzerine Resulullah (asm):

- “Öyleyse davetine gelemem.” cevabını vermiş.

Komşusu tekrar davete gelmiş. Resulullah (asm) yine:

- “Bunu da davet ediyor musun?” diye sormuş. O zat:

- “Hayır.” cevabım vermiş. Resulullah (asm):

- “Hayır. Gidemem” demiş.

Sonra tekrar dönerek onu davet etmiş. Resulullah (asm) (yine) :

- “Bunu da davet ediyor musun?” diye sormuş. Komşusu üçüncüde:

- “Evet.” cevabını vermiş.

Bunun üzerine kalkarak peşpeşe yürümüşler ve komşunun evine varmışlar. (Müslim, Eşribe, 19; Nesai, Talak 23; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 3/123)

İmam Nevevi diyor ki:

Bu hadis ortada bir özür bulunup davete gitmeye engel olduğuna hamledilir. Bu sebeple Peygamberimiz yemek davetine icabet edip etmemekte muhayyer bulunuyordu. O da iki caizden birini seçti. Hz. Aişe'ye de izin verilmezse davete gitmeyecekti. Zira Hz. Aişe'de açlık veya benzeri bir şey vardı. Bundan dolayı Efendimiz, onsuz yemeğe gitmeyi kabul etmedi. Bu adab-ı muaşeretten, arkadaşlık hukukundan ve beraber olduğu kişilerle ilgili adaptan sayılır. Komşusu Hz. Aişe'nin gelmesine izin verince Peygamberimiz kendisi için caiz olan ikinci şıkkı seçmiştir. Çünkü maslahat yenilenmiştir. Bu da zevcesi için arzu ettiği ikramın gerçekleşmiş olmasıdır. (bk. Şerhu Müslim, ilgili hadisin şerhi)

Her şeyin kurallarını belirleyen yüce dinimiz İslam, komşu haklarından da bahsederken davetine icabet etmeyi de bir borç addeder. Yani bir komşu diğer bir komşusunu yemeğe vb. davet ettiğinde (eğer orada günah olan, haram olan bir şey yoksa veya başka bir mazeret bulunmuyorsa) oraya gitmenin bir komşu hakkı olduğunu beyan eder.

Bu hadisi-i şerif bize bazı mesajlar verir:

1. Eşine saygı ve vefa:

Peygamberimiz (asm), eşinin dışlanmasını kabul etmiyor. Bu, onun sadece eşine olan sevgisini değil, eşitlik ve saygı ilkesine olan bağlılığını gösteriyor.

“Eğer ben davetli isem, eşim de en az benim kadar değerlidir.”

2. Toplumsal nezaket ve incelik:

Sosyal ilişkilerde, özellikle evli kişilere yönelik davetlerde eşleri dahil etmenin görgü kuralı olduğuna dikkat çekiyor.

3. Kadına verilen değer:

O dönemin kültüründe kadınlar çoğu zaman ikinci plana atılıyordu. Efendimiz bu davranışıyla, kadının dışlanamayacağını gösteriyor.

4. İlişkilerde adalet ve denge:

Birine yapılan iyilik veya yakınlık, başkasına yapılan haksızlığı meşrulaştıramaz. Bu davranış, ahlaki bütünlüğün örneğidir.

5. Davetin samimiyeti önemli:

Peygamberimiz (asm) sadece kendisi çağrılı olduğu bir yerde, ayrımcılık yapılıyorsa oraya gitmiyor. Bu, samimi olmayan davetlerin kabul edilmemesi gerektiğini öğretiyor.

6. Mazeret varsa davete gidilmez:

Davete icabet etmek sünnet ise de, meşru bir mazeret varsa gitmemek de sünnet olur. Dinimiz, bazı özürler ve geçerli mazeretler sebebiyle davete gitmeme ruhsatı tanımıştır.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun