Peygamber Efendimizin, normal dışı davranış gösteren sahabelere tavrı nasıldı?
Değerli kardeşimiz,
Hz. Peygamber (sav) hoş görmediği bir tavrından dolayı, hiç kimseyi rencide etmemeye azamî titizlik gösterirdi. Bu tür yanlış davranışları düzeltmek için umuma hitap eden bir konuşma yapar ve şahısların yanlışlarını -isim vermeden- göstermeye çalışırdı. “Bazılarınız şöyle şöyle demiş, bu yanlıştır...” gibi genel ifadeler kullanırdı.
Hatta bir defasında -o günkü bazı teamüllere göre- yüzünün bazı taraflarını boyamış bir kimse meclise gelmiş, Hz. Peygamber (sav) konuşurken onun yüzüne bakmamak suretiyle tepkisini göstermiştir. Ve adam meclisten gittikten sonra da “Birileriniz buna yüzünü boyadan temizlemesini söylese iyi olur...” diyerek işin takipçisi olmuştur.
Hz. Peygamber (sav)'in konuşması son derece tatlı ve gönül okşayıcı idi. Tane tane konuşur, her cümlesi, dinleyenler tarafından iyice anlaşılması için ayrı ayrı olurdu. Kahkaha ile gülmez, tebessüm halinde bulunurdu. O, insanların en halîmi, en yumuşak huylusuydu.
Hz. Peygamber (sav) şahsına yapılan, nefsine karşı işlenen hataları, yumuşaklıkla karşılardı; Allah'a ve imana yapılan bir hücum olunca, asla susmaz, gereken cevabı verirdi.
Hz. Peygamber (sav) insanların kusurlarını görmez, bazen görmezden gelir, çok zaman gözünü çevirir, kusurunu görse de yüzüne vurmaz, o kişiyle arasındaki saygı ve sevgi perdesini yırtmazdı.
Hz. Peygamber (sav)'in tevazusu, bilhassa insanlarla olan münasebetlerinde daha açık bir şekilde ortaya çıkmıştır. Meclisinde kim olursa olsun, konuşan kimseyi, sabırla dinler, haktan uzaklaşmadığı müddetçe sözünü kesmezdi.
Bir gün adamın biri, Hz. Peygamber (sav)'i görmeye geldi. Fakat Peygamberliğin haşmetinden o kadar etkilendi ki, titremeye başladı. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav): “Korkma! Ben hükümdar değilim. Kuru et pişirerek karnını doyuran, Kureyşli bir kadının oğluyum.” buyurdu.
Hz. Peygamber (sav) kendi yakınlarına ve sahabelerine devamlı hoşgörülü olduğu gibi, düşmanlarını da, özellikle onlar güçsüz bulundukları ve teslim oldukları zaman bağışlamış, suçlarını affetmiş, sonunda da pek çoğunun iman etmesine vesile olmuştur.
Size, Hayati Aydın’ın “Kur’an’da İnsan Psikolojisi” adlı kitabını tavsiye edebiliriz; bu kitapta hadislerle psikoloji arasındaki ilişkiye dair de bazı konuları bulabilirsiniz.
İlave bilgi için tıklayınız:
- Peygamberimizin ashabıyla olan ilişkisi nasıldı? Onlara nasıl davranırdı?
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Peygamber Efendimizin, normal dışı davranış gösteren sahabelere tavrı nasıldı?
- Tasavvuf büyüklerinin bahsettikleri kaf dağı, meşmeşie gibi durumları nasıl değerlendirmeliyiz?
- İbn Arabi gibi zâtların eserlerinde geçen bilime aykırı görüşlere ne dersiniz?
- Bir konuyu veya dersi yazarak çalışmak, Peygamber efendimizin sünneti midir?
- İslamiyetle bilim birbirlerine mani midir?
- Ayın ısısının olmamasının nedeni nedir?
- Suyun kaldırma kanunu ve yer çekimi kanunu gibi kuvvetler nedir, gerçekte var mıdır?
- Kalp ile ruh arasındaki bağlantı nasıldır? Kalbi çalıştıran ruh mudur?
- Hayvanlarda sabır var mıdır?
- Evrende bulunan ak delik hakkında bilgi verir misiniz?