Kâinat bismillah üzerine kuruldu ne demek?

Tarih: 21.03.2023 - 20:01 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Kainat Bismillah üzerine kuruldu. Sonra Lâ İlahe İllallah üzerine dizayn edildi. Ve hakikatin Sırrı Lâ İlahe İllallah Muhammedün Resulullah ile müjdelendi.
- Bu sözleri sosyal medyada gördüm. Araştırmalarım neticesinde kaynağına ulaşamadım.
- Bu sözler doğru olabilir mi?
- Bu sözlerin sırrını ve hakikatini izah eder misiniz?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Sorudaki şekliyle bir cevap teşkil edecek tarzda, Kitap ve Sünnette açık bir nassa / ifadeye rastlayamadık. Bu sözlerin kime ait olduğunu da tespit edemedik.

Bununla beraber, ayet ve hadislerden anlaşılabilen bazı yorumları maddeler hâlinde şöyle ifade edebiliriz:

1) Allah’ın kâinatı yaratmasının temel gayesi, kendini (isim ve sıfatlarıyla) tanıtmaktır.

“Ben gizli bir hazine idim; bilinmek istedim, beni tanımaları için mahlukatı yarattım.” (Süyûti, ed-Dürerü'l-Müntesire, s. 125; Ali el-Karî, el-Esrârü'l-Merfûa', s. 273; Acluni, Keşfü'l-Hafa, II, 132)

Muhyiddin-i Arabî, bu hadis-i şerifin beyanında, “Mahlukatı yarattım ki, bana bir ayna olsun ve o aynada cemalimi göreyim.” demiştir. (İşârâtü'l-İ'câz, Fâtiha Suresi)

2) Buna göre, Allah, özellikle şuurlu varlıklara, bilhassa insanlara kendini tanıtmak isterken, tanıtma malzemesi olan kâinatı “Bismillahirrahmanirrahim” işaret ettiği bir mana-yı harfide yaratmıştır. Örneğin “Allah” lafza-i celal ile kendisinden başka hakiki mabud olmadığına işaret edilerek “tevhid-i uluhiyete” vurgu yapılmıştır. Uluhiyet mefhumu, “delalet-i iltizamiye” ve lüzum-u beyyin ile “tevhid-i rububiyete” delalet etmektedir.

Demek ki, Allah’ın saltanatında ortağı olmadığı gibi tasarruf ve icraatında da ortağı yoktur.

3) “er-Rahman” ism-i celilin zikir edilmesiyle bütün canlılara rızık veren Allah’ın bu rızık penceresinden bil-iltizam sonsuz ilim, kudret, hikmet ve celalî sıfatlara sahip bir yaratıcının, idare edici, yönetici, rububiyeti ile her şeyi düzenleyip dizayn eden Zât-ı Akdes'in mükemmel ezeli ve ebedi varlığı ve birliği nazara verilmiştir.

4) Besmelede “er-Rahîm” ism-i cemilin de yer alması, dünya ve ahirette merhameti, şefkati sonsuz, af ve mağfireti nihayetsiz bir habibi cemil, bir cevad-ı kerîm, muhsin-i halimin müsemması olan Zat-ı Kibriya'nın vücub-u vücudu aklın gözüne sokulmuştur. “Kâinat bismillah üzerine kuruldu” ifadesi bu hakikati anlatmaya yöneliktir.

5) Bu açıklanan manalar doğrultusunda “besmele” çekmek, şerik ve veziri olmayan, vahdaniyet arşında istiva eden, kâinatın yegâne Sultan'ını referans vermek demektir. İşte ferşi arşa bağlayan, nurani bir satır olan besmelenin hâkim olduğu bir zeminde “tevhid-i uluhiyet ve tevhid-i rububiyet” hakikati tezahür eder.  “Sonra Lâ İlahe İllallah üzerine dizayn edildi” şeklindeki ifade bu gerçeği yansıtmaya yöneliktir.

6) Kâinatın hakiki mabudu, gerçek Rabbi, sanatını seven sanatkârı, dizayn ettiği bu kitab-ı mücessem denilen evrenin ontolojik ayetlerinin anlaşılması için bir muallim-i ekmel bir yaver-i ekrem yaratmıştır. Ve ona hitaben “Sen olmasaydın, kâinatı da yaratmazdım.” (Acluni, Keşfü'l-Hafa, II, 164; Hakim el Müstedrek, II, 615) diye buyurduğu meşhur muallimi “Muhammed” (asm) unvanıyla zikretmiştir. Zira, “bir kitap ne kadar mükemmel olursa olsun, şayet anlaşılmıyorsa ve onu ders veren bir muallimi de yoksa, o kitabın varlığı yokluğu müsavidir.”

Bu sebepledir ki, muallim-i eşref ve yaver-i ekrem, şahsiyet-i maneviye-i Muhammedinin varlığı kâinatın varlığının bir “ille-i gaiyesi” olmuştur.

İşte, soruda yer alan “Ve hakikatin sırrı Lâ İlahe İllallah Muhammedün Resulullah ile müjdelendi.” ifadesi bu hakikati deşifre etmeye yöneliktir. Zira, madem kâinat vardır, elbette onu yaratan Allah vardır. Madem kâinatı yaratan Allah vardır, elbette Allah’ı tanıtan kâinat olacaktır. Madem kâinat kitabı Allah’ı tanıtmak için yazılmış bir kitaptır, elbette bu kitabın tanıtmaya yönelik ayetlerini ders veren bir muallim olacaktır.

Madem Kuran, sünnet, hayat, ilim-irfan ve eşsiz ahlakıyla bütün insanların efendisi ve reisi olarak kabul edilen bu muallimin Hz. Muhammed (asm) olduğu ortaya çıkmıştır ve madem manevi şahsiyeti itibariyle yaratıklar arasında eşi benzeri olmayan ve Allah’ın “abd-i hassı” denilen çok özel bir kuludur, elbette Allah’ın birliğinin ilan edildiği her yerde, bu muallimin de yâd edilmesi hak ve hakikatin bir gereğidir.

7) Bazı çalışmaların verilerine göre, “altın oran” denilen bir ölçü birimi kâinatın tüm varlıklarında geçerlidir. Bu ölçü ise, “1,618” olarak formüle edilmiştir.

Bu konuya ebced-cifir penceresinden bakıldığında bunun bir "besmele şifresi" olduğu görülür.

Mesela: “1” sayısı, “Allah” lafza-i celalin ilk harfi olan elifi temsil etmektedir. “618” sayısı ise, “er-Rahmani’r-Rahim”in ebced değeridir.

Buna göre, bu altın oran formülü ile de kâinattaki bütün varlıkların “Bismillahi’r-Rahmani’r-Rahim”e göre yaratılmış ve dizayn edilmiştir.

İlave bilgi için tıklayınız:

Bismillah ve "B" harfinin sırrı hakkında detaylı bilgi verir misiniz ...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 100+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun