Rabbinize için için ve yalvararak dua edin ayetinin taşkınlık ile ne alakası var?

​"Rabbinize için için ve yalvararak dua edin, gerçekten O taşkınlık edenleri sevmez" ayetinde yalvararak dua ve içten duadan bahseder, ama burada taşkınlık ne anlama gelir?
- Duadan bahsediyor Rabbimiz ama neden taşkınlık geliyor hemen duadan sonra?

Değerli kardeşimiz,

“​Rabbinize için için yalvararak (içten gelen bir yakarış ile ve gizlice / sesinizi alçak tutarak) dua edin, gerçekten O taşkınlık edenleri (haddi aşanları) sevmez.” (Araf, 7/55)

mealindeki ayette zikredilen taşkınlık ve haddi aşmanın baktığı hususlar: “tezarru’ ve hufye” kelimelerinin ifade ettiği “yalvarışın içten olması ve sesin alçaklığı”dır.

Buna göre ayette âdeta şöyle denilmiştir:

“(Ey insanlar!) Dua ederken, bir kula yakışır tarzda zillet içinde, boyun bükerek samimi yalvarıp yakarın. Sakın kulluğun tavrının dışına çıkıp haddinizi aşmayın... Yine dua ederken, Allah’ın huzurunda olduğunuzu düşünüp sesinizi ona göre ayarlayın, alçak sesle yalvarın, sakın sesinizi yükseltmek suretiyle kulluğun edebi dışına çıkarak haddinizi aşmayın.. Bilesiniz ki, Allah haddi aşanları sevmez..”

Nitekim müfessirler de “yalvarışın içten olması ve sesin alçaklığı” noktalarına dikkat çekmişlerdir. (bk. Razî, Kurtubî, ilgili ayetin tefsiri)

Maverdi de “haddi aşma”nın şu üç noktada olacağına işaret edilmiştir:

- Peygamberlerin makamı gibi boyunu aşan makamlar istemek,
- Sesini yükseltmek,
- Ve birilerine beddua edip lanet okumak... (Maverdi, ilgili yer)

Kainatta mevcut eşyayı yoktan var kılıp denge ve mutlak düzen içinde insanoğlunun hizmetine çeviren ve böylece kainatı kendi buy­ruğuna baş eğdiren, terbiye edip kemale erdiren Allah, elbette ibadet edilmeye çok layıktır. Hayır ve bereketin, yücelik ve kudretin kaynağı O'dur... Görebildiğimiz eşyayı bizim için yarattığı kesindir.

O halde kâinattan maksat insandır. Kainat insan ile değer ölçüsünü buluyor. İnsanın yaratılmasından maksat da Allah'ı bilip tanıması, O'na ibadet edip kudreti önünde eğilmesidir. Her varlık nasıl yaratıldığı gayeye yönelmişse, insan da yaratıldığı gayeye yönelmekle yükümlüdür. Aksi halde düzen ve denge dışı­na çıkıp hayatını düzensizliğe itmiş olur.

O bakımdan insanoğlu önce vücudunun her parçasında o eşsiz kudretin sanatını, hilkat damgasını görüp O'nun huzurunda eğilmelidir. Hem kendi yapısında hem de milyonlarca halk ve icat karşısında hayranlık duymamak, gerçeği görmemek körlüğün, idraksizliğin ta kendisi değil midir?

İşte bunların farkına varıp gereği gibi ibadetini ve duasını yapanları Allah sever, bunları yapmayanları ise sevmez.

İlave bilgi için tıklayınız:

- Kur'an-ı Kerim'de Yüce Allah: "Rabbinize gönülden ve gizlice dua ... 
- Duanın yapılış şekli nasıl olmalıdır, makbul dualar nelerdir ve ne ...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet