Namaz kılmayanı kanını akıtarak dövün, öldürün?
- Evet, mezhebim böyle buyuruyor. Ehli sünnet. Benim dinim benim öldürülmemi, kardeşlerimin, kimi akrabalarımın öldürülmesini savunuyor. Benim inandığım din benim öldürülmemi savunuyor! Ehli sünnet, İmam Hanefi, Şafi, Maliki, Hanbeli hepsi hem de! Hayatını İslama adamış adamlar..
- Şimdi ben bu durumda ne hissedeyim, ey bunu okuyanlar! Sorarım size?
- Bende benim öldürülmemi mi savunayım?
- Yoksa son dönemde yaygınlaşan mezhepsiz, akılcı İslam dedikleri -İslam olmadığını bildiğim halde- onlara mı katılayım?
- Size soruyorum, merak ediyorum.
Değerli kardeşimiz,
Namaz kılmayanın hükmü Ehl-i sünnet kaynaklarında belirtilmiştir. Siz de bunu biliyorsunuz. Sitemizde de bu konu işlenmiştir. Siz ise, böyle ağır bir cezayı ön gören bir dini terk etmeyi göze alıyor gibi görünüyorsunuz.
Bu konuda sizin de saygıyla adlarını andığınız o büyük imamlara karşı yeni bir içtihat beklentisini ima ediyorsunuz. Bu konuda “aklın aklını başına aldıracak” iman şuurundan süzülmüş bazı noktalara işaret etmekte fayda görüyoruz:
a) İslam dininde bundan daha ağır hükümler de var. Örneğin, recim, kısas, el kesmek böyledir. Bunların bir kısmı ayet bir kısmı sahih hadislerle sabittir. Eğer namaz kılmayana uygulanan cezayı ağır gördüğünüzden dini terk ederseniz, daha ağır cezalarından ötürü bu dini terk etmeniz gerekirdi...
b) Devletlerin koyduğu imtihanlarda da bazılarının sosyal ve akademik hayatlarına mal olan çok ağır sorular var.
- Acaba bu ağır sorulardan ötürü, imtihana girmemeyi tercih eden kimse var mı?
- Varsa bunlara akıllı denilir mi?
Bunun gibi, Allah bir imtihan açmıştır. Bu imtihanın şeklini bize sormadan belirlemiştir. Bu imtihanda sorulan soruların bazılarının ağır olmasından ötürü, imtihana girmemeyi tercih etmek hangi aklın kârıdır? Zira, imtihana girmemek dini terk etmek anlamına gelir. Dini terk etmenin dünyevi cezası bir tarafa, uhrevi cezası ebedi cehennemdir...
c) Bilindiği gibi, “Cennet ucuz olmadığı gibi, cehennem de lüzumsuz değildir.” Cenneti ucuz olarak kapmaya çalışmak, akıllıca bir kurnazlık değil, eblehçesine bir ukalalıktır. Allah’ın koyduğu hükümleri tenkit eden “başını örse vurur kırar.” Din imtihanından kaçmak budalaca bir intihardır.
d) Bir vatandaş olarak içinde bulunduğunuz devletin kanunlarının sizler için geçersiz olmasını isteyebilir misiniz? “Ben hırsızlık edeceğim, gasp yapacağım, adam öldüreceğim” diye “bu devletin bana bu kadar ağır ceza vermesini hazmedemiyorum” diyebilir misiniz?
Yahut “Ben vergi veremem, yakıt, elektrik, su, telefon, internet ücretlerini veremem. Bunlar bana ağır gelir. Yoksa vatandaşlıktan çıkarım, haberiniz olsun...” diyebilir misiniz?
e) Bununla beraber, son derece kolay, ruhani bir lezzet kaynağı olan günde beş defa namaz kılmak bin can ile arzu edilen bir ibadettir.
- Namazını kılan kimsenin cezadan korkmasına gerek var mı?
Kaldı ki, dünyada verilen cezalar, kefaret olduklarından cehennem gibi dehşetli bir cezadan kurtulmaya vesiledir. Şayet bu dünyada ceza verilmezse bile, öbür dünyada cezayı katbekat çekecektir.
Ayet ve sahih hadislerin beyanından bunu anlıyoruz. Allah’ın affı ayrıdır, fakat kanun budur.
Suç işlemeyen cezadan korkmaz. Cezalardan korkan suç işlemeye meyli olanlardır.
İlave bilgi için tıklayınız:
- Namaz kılmamanın / kılmayanın dünyevi cezası var mıdır ..
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Müslümanın çocuğu direkt Müslüman sayılıyor, din gelenek midir?
- Geleceğimiz hakkında bilgi sahibi olmak için namaz, rüya var mıdır?
- Mekke emin belde ise, Kabe'deki vinç kazasında hacıların ölmesi nasıl açıklanabilir?
- Yetkiniz altındaki her Yahudi'yi öldürün, emri var mıdır?
- Mutlu olmak için ne yapmalıyız?
- Ayetler neden hep birtakım olaylar yaşandıktan sonra gelmiştir?
- Yedi kat yeri kazan, yere mi düşer?
- Cizye vermeyen kimselerle savaşmak mı gerekiyor?
- Müslüman bir ailenin çocuğu, hayata daha avantajlı başlamış olmuyor mu?
- Tâhâ suresinin 87. ve 96. ayetlerinde geçen "Samiri'nin heykel yapma olayını" açıklar mısınız?