Recep ayında yasak olan kurban hangisidir?

Tarih: 17.03.2017 - 05:12 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Recep ayında kurban kesmekle ilgili iki hadisi şerif okudum..
- Birinde kurban kesilmesi diğerinde kesilmemesi tavsiye buyruluyor.
- Acaba hangi hüküm geçerlidir?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

İlgili hadislerden bazıları şöyledir:

Bir adam Rasûlullah (ama)’a şöyle seslendi: “Ey Allah'ın Rasûlü biz cahiliye döneminde Receb ayında kurban keserdik, bugün için bu konuda ne dersiniz?” Rasûlullah (asm) şöyle buyurdu: “Hangi ayda olursa olsun Allah’ın rızası için kesiniz ve başkalarına da yediriniz.”

Adam: “Cahiliye döneminde devenin ilk doğurduğu yavruyu da kurban ederdik, bu konuda ne dersiniz?” Rasûlullah (asm) şöyle buyurdu:

“Her sürüden biri kurban için ayrılır kurban edilecek duruma gelince, kurban edilip eti sadaka olarak dağıtılır, bu daha hayırlıdır.” (Ebû Davud, Dahaya 20; İbn Mâce, Zebaih 2)

Bir adam: “Ey Allah'ın Rasûlü! Biz cahiliyye döneminde Receb ayında kurban keserdik, şimdi bu konuda bize neyi emredersin?” diye sordu. Rasûlullah (asm) da: “Hangi ayda keserseniz kesin Allah’ın rızasını isteyin ve fakir fukaraya yedirin.” (Ebû Davud, Dahaya 20; İbn Mâce, Zebaih 2)

Lakît b. Amir el Ukaylî şöyle demiştir: Ey Allah'ın Rasûlü! Bizler Cahiliyye döneminde Receb ayında kurbanlar keser, yer ve misafirlerimize de yedirirdik.” dedim. Rasûlullah (asm) da şöyle buyurdu: “Zararı yok kesilebilir.” (Dârimi, Adhiye 9)

Câhiliye devri Arapları ilâhlara yakın olmak gayesiyle, âdet olarak Receb ayının ilk on gününde putlarına bir koyun kurban ederler ve kanını da putun başına sürerlerdi. Atîre veya itr adı verilen bu kurbana Receb ayında kesilmesinden dolayı Recebiyye de denirdi. Nitekim kendisine kurban kesilen puta da itr denir. Bu alışılmış uygulama yanında atîre kurbanı adak olarak da kesilirdi.

Araplar, özellikle sürülerinin çoğalmasıyla ilgili dilekleri yerine geldiğinde Receb ayında bir kurban kesmeyi adarlardı. Ancak dilekleri yerine gelince bazen cimrilikleri tutar, koyun yerine bir ceylan avlayıp onu keserlerdi. Hatta bu, Araplar arasında, başkasının suçundan dolayı cezalandırılan kimse için darbımesel haline gelmiştir: “Koyun yerine ceylan tutulması gibi başkasının günahından da bizi sorumlu tuttunuz.”

Bazı alimler ile Hanefî ve Maliki âlimlerine göre, atîre kurbanı ile Câhiliye devrinde kesilmesi âdet olan fera‘ (veya feraa) kurbanı, İslâm’ın ilk zamanlarında meşru iken daha sonra, “İslâm’da ne fera‘ ne de atîre vardır.” (Buhârî, Akıka, 3, 4; Müslim, Edâhî, 38) hadisiyle yasaklanmıştır.

Fera‘, deve veya koyunun doğurduğu ilk yavru olup, annenin bereketli olması ve neslinin çoğalması için putlara kurban edilirdi. Bir kimsenin develeri dilediği sayıya veya yüze ulaşınca, ilk doğan yavruyu veya en genç ve semiz devesini putlara kurban ederdi ki buna da fera‘ denirdi.

Başta İmam Şâfiî ve Hanbelî fakihler olmak üzere bazı âlimler, bu kurbanları Allah rızası için kesmenin meşrûluğunu ifade eden hadisleri de göz önüne alarak, “İslâm’da ne fera‘ ne de atîre vardır.” anlamındaki hadisi bunların haram veya mekruh olmaları ile değil, vâcip ve sünnet olmamaları ile yorumlamışlar, dolayısıyla bu kurbanların Allah rızası için kesilmesinin mubah olduğunu kabul etmişlerdir.

Bunlara göre, hadiste sözü edilen yasağın gerçek sebebi Cahiliye devrindeki gibi fera‘ı putlar için kesmektir. Bir Müslümanın Allah rızası için Receb ayında kurban kesmesi veya ilk doğan yavruyu ihtiyaçtan dolayı veya sadaka niyetiyle boğazlamasında hiçbir mahzur yoktur. Ancak yavrunun küçük ve zayıfken değil de biraz büyüdükten sonra kesilmesi Hz. Peygamber (asm) tarafından tavsiye edilmiştir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun