Allah'ın vaadinden dönmeyeceğinin akli delilleri var mıdır?

Tarih: 15.06.2012 - 00:04 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Allah'ın vaadinden dönmeyeceğine inanmak imanımızın bir gereğidir. Cenab-ı Hak her ne vaad etmiş ise, onu muhakkak gerçekleştirecektir, bunda şüphe yoktur.

- Peki Allah'ın vaadinden dönmeyeceğinin, ayetleri bir kenara bırakacak olursak akli delilleri var mıdır?

- Yani Kur'an-ı Kerim'e inanmayan veya imanı zayıf olan birisinin: ''Sonsuza dek var olacak bir yaşam içerisinde Allah'ın söylediklerinden vazgeçmeyeceğinin ispatı nedir? Bunun garantisi var mıdır? Bunun şu an yaşadığımız zaman dilimi içerisinde delilleri var mıdır?'' gibi soruları karşısında nasıl cevap verilmelidir?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Vaadinden dönmek, yani sözünden caymak, ya acizlikten ya bir korkudan, yahut başka bir arzusuna engel teşkil ettiğinden veya onur ve haysiyetini bilmemek ve yalancılığın kırıcılığından çekinmemekten ileri gelir. Buna göre bakacak olursak;

a. Allah sonsuz kudret sahibidir. Hiçbir şey onun yapmak istediğine engel olamaz. O halde, âcizlik gibi vasıf, Allah için söz konusu olmadığından onun sözünden caymasına bir gerekçe olamaz.

b. Allah sonsuz kudretiyle herhangi bir şeyden korkması elbette söz konusu olamaz. Demek ki, hiçbir korku Allah’ın büyüklüğüne ve galb-i mutlak olan Zat-ı akdesine yanaşamaz ki onu vaadinden caydırsın.

c. Allah’ın arzu ettiği hiçbir şeyin yerine gelmemesi diye bir şey söz konusu değildir.

“Onun işi şudur ki; bir şeyin olmasını istediği zaman sadece ona 'Ol!..' der o da hemen oluverir.”(Yasin, 36/82)

mealindeki ayet gibi daha pek çok ayette Allah’ın isteyip de yapamayacağı hiçbir şeyin olamayacağına vurgu yapılmıştır. O halde Allah’ın -haşa- başka bir meşgaleden dolayı vaadini yerine getirmemesi diye bir şey söz konusu olamaz.

d. Bütün kâinatın, semavi vahiylerin ve bir sanatı olan insanların fıtratının şahadetiyle, sonsuz izzet ve azamet sahibi olan Allah’ın -haşa- kendi haysiyet ve izzetini bilmemesi, kendisinin bu azamet ve izzetine asla yakışmayan yalan söylemekten çekinmemesi elbette mümkün değildir. Sözünden caymak açık bir yalan olduğuna göre, elbette bu, hiçbir cihetle Yüceler yücesi Allah’ın şanına yakışmaz.

- Bedüzzaman Hazretlerinin aşağıdaki ifadeleri de akli olarak Allah’ın sözünden caymasının mümkün olmadığını göstermektedir:

“Hulf-ül va'd ise hem zillet, hem tezellüldür. Hiçbir cihetle celal ve kudsiyetine yanaşamaz.” (bk. Sözler, Onuncu Söz, Dokuzuncu Hakikat)

“İşte bak ey sersem! Sen yalancı vehmini, hezeyancı aklını, aldatıcı nefsini tasdik ediyorsun. Ve hiçbir vechile hulf ve hilafa mecburiyeti olmayan ve hiçbir cihetle hilaf haysiyetine yakışmayan ve bütün görünen işler sıdkına şehadet eden bir zâtı tekzib ediyorsun. Elbette büyük bir cezaya müstehak olursun.” (bk. age.)

“İbadet ettiğin ve tanıdığın Hâlık-ı Zülcelal'in va'dine iman ve itimad et. Ona va'dinde hulfetmek muhaldir. Kudretinde hiçbir cihetle noksaniyet yoktur. İşlerine, acz müdahale edemez. Senin küçük bahçeni halk ettiği gibi, Cennet'i dahi senin için halk edebilir ve halk etmiş ve sana va'd etmiş. Ve va'dettiği için, elbette seni onun içine alacak.” (Mektubat, Yirminci Mektup, Birinci Makam)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun