Kuşlar ötüşü manasız mı ?
Bir
kuşun çıkardığı ıslık şeklindeki melodi, hayvanlar arasındaki en karmaşık haberleşme
türlerinden birisidir ve bunun kompleksliğini anlayan bir kimse, bir daha “kuş
beyinli” sözünü kullanmayacaktır.
• Yakın zamana kadar kuş ötüşleriyle ilgilenenler sadece hangi ses ve nağmelerin
kullanıldığını araştırdılar ve bu sesleri, onları tasnif ve sınıflandırmada kullandılar.
1920’lerden itibaren ise ilim dünyası, kuşların hangi sesleri çıkarttıklarından
ziyâde, niçin şarkı söyledikleri üzerinde durmaya başladı.
Bu esrarı çözme yolunda en çok çalışanlardan birisi, Kornel Üniversitesi’nden
Biyoloji Profesörü William Dilger oldu. Hayvan davranışları içinde en çok ilgimizi
çeken onların haberleşmeleri olduğu için, Dilger de onların tabiî hallerini tetkik
etti.
• İlk öğrenilmesi gereken şeyin, ilk bakışta önemsiz gibi görünen, fakat kuşlar
için çok mühim olan küçük hareketleri tesbit etmek olduğunu söyleyen Dilger, “Kanatların
hârikulâde güzellik ve renkleri gibi âşikâr özellikleri tesbit etmek çok zor değildir.
Fakat birçok hayvanın haberleşme teknikleri son derece mâhirane ve gizlidir. Bu
haberleşme bazen göz şeklindeki küçük bir değişiklik, başın hafifçe aşağı veya
yukarı kaldırılması veya kuyruk ve kanatların küçük hareketleri yoluyla olabilir.
Bütün bu şeylerin kuşlar için çok büyük önemi vardır. Bizim de bunları görüp tesbit
edebilmeyi öğrenmemiz garekir,” diyor.
Şimdi, ilim adamları, kuş şarkılarının esas fonksiyonunu tesbit etmek için çalışmaktadır.
Karatavuğun en mühim mesajı kendi cinsini belirtmek ve “Ben bir karatavuğum” dercesine
bağırmaktır. Aynı türdeki ifadeye, ardıç kuşunda da rastlanır.
Acaba kuşlar hüviyetlerini niçin böyle yüksek sesle ilân etmektedir? Bunun en
önemli sebebi, aynı türden olan bir kuşu kendisine cezbetmektedir. Başka bir fonksiyonu
da, bulunduğu bölgede kendi hürriyetini, istiklâliyetini ilân etmek ve bir başkasının
o bölgeye girmesini önlemektir.
Görülmeyen Hudut
• Bataklıktaki bir kamış üzerinde duran bir erkek karatavuk düşünün. 10 metre
  kadar ilerde bir başka erkek karatavuk daha vardır. Bu ikisi arasında gözle
  görülemeyen bir hudut çizilmiştir. İlkbaharda soğuk bölgeden göç edip buraya
  gelen her erkek kuş, bu boş bataklığı parçalara böler ve kendi hudutlarını çizer.
  En çok tercih edilen bölgeler, yuva yapmaya en müsait ve yavrular için en çok
  yiyecek olanlardır.
  
  • Bir yuva kurmak isteyen her erkek kuş, yüksekçe bir yere çıkar. Öterek ve
  kanatlarını çırparak rakiplerine karşı kendi bölgesinin istiklâliyetini ilân
  eder. Bu iş, bölgeye gelen her erkek kuş tarafından da tekrarlanır. Sınırlar
  az çok daralır veya genişler. Fakat bir müddet sonra birbirleriyle tanışıp anlaştıktan
  sonra sınırlar ayrılmış olur. Bundan sonra erkekler vakitlerinin çoğunu kendilerine
  bir yuva alanı bulamayıp oraya gelmek isteyenleri kovmakla geçirirler.
  
  Ötme ve gösteriş yapma, sık sık fizikî bir mücadeleyi veya bir kavgayı gösterir.
  Yerde bir şeyler gagalamak, her zaman kuşun bir şeyler yediğini göstermez. Kuşun
  bu hareketi kızgın bir insanın yumruğunu duvara vurmasına benzer ve kuş hakkına
  tecavüz edildiği zaman, bu hareketi sık sık tekrarlar. 
  
  Sınırların emniyetini sağlayıp tehlikeler bertaraf edildikten sonra erkek kuş
  da kendini doyurmak için ayrılır ve annenin olmadığı zamanlarda yuvayı bekler.
  
  Eğer yiyecek türleri ve yuva inşaat malzemeleri birbirinden farklı ise, aynı
  sınırlar içinde birkaç tür kuş birarada yaşayabilir.
  

Kuşların Alârm Sesleri
• Bir tehlike ânında kuşlar, nasıl hareket eder ve değişik türler birbiriyle
  nasıl haberleşir?
  
  • Tabiattaki tehlikeleri önceden tahmin edebilmek zor olduğu için kuşların tavırlarını
  tesbit etmekte bazı güçlüklerle karşılaşılır. Bunu halletmenin bir yolu, böyle
  bir tehlikeyi sizin meydana getirmenizdir.
  
  Rockefeller Üniversitesi’nden Profesör Peter Marler de bir baykuşla bu yolu
  denemiştir.
  
  • Baykuş veya karga gibi ötücü kuşlar, vahşî hayattan bir tehlike ile karşılaşıldığında
  değişik bir ses çıkararak yardım isterler ve sürü halinde düşmanın üzerine saldırırlar.
  Bu sesi duyan her türdeki ötücü kuş, derhal hâdise yerine, yardıma koşar.
  
  Dört değişik tür üzerinde yapılan incelemeler, bu seslerin birbirine çok benzediğini
  gösterir. Yardım seslerini duyan birçok değişik türden kuşlar bunun mânâsını
  anlayıp yardıma koşar ve çıkardıkları keskin ve devamlı seslerle diğer kuşların
  da hâdise yerini bulmalarını kolaylaştırırlar.
  
  Marler’e göre ötücü kuşlar değişik durumlarda, değişik yardım sesleri çıkarırlar.
  Meselâ, birçok kuş, atmacaların hücumu esnasında hafiften başlayarak maksimuma
  ulaşan ve tekrar yavaşlayan tiz bir ses çıkarırlar. Bu seslerin kaydedilmesiyle
  elde edilen incelemeler, türler değişik olsa bile seslerin birbirine çok benzediğini
  ve yardım seslerinin, kuşların sürü halinde iken çıkardıkları sesten farklı
  olduğunu ortaya koymuştur.
  
  Kuşların alârm sesleri, tehlikeyi haber verme işini en uygun şekilde yerine
  getiren bir tonda yaratılmıştır. Düz ve yalın tondaki sesler bu işi yaparken,
  tiz seslerde ayrıca bir kabadayılık havası sezilir.
  
  Marler, yaptığı deneyler sonunda yavru kuşun 7 haftalık olmadan önce bir melodiyi
  öğrenmesi için iyi bir dinleyicilik devresi geçirmesi gerektiğini söylüyor.
  Ancak kış geldiğinde şarkı söylemeyi başaran kuşlar, gelecek bahara kadar uzunca
  bir zaman beklemek zorunda kalırlar. Bir veya iki hafta grup halinde yapılan
  antrenmandan sonra, artık şarkıyı tek başına söyleyecek hâle gelirler.
Kuşlar birçok değişik sebepten dolayı öter; kur yapmak, tehlikeyi haber vermek,
  yuvanın sınırlarını ilân etmek veya sadece “Ben varım” demek için. Diğer hayvanlar
  da hemen hemen aynı sebepler için sesler çıkarır. Her ne kadar bunların sesleri
  kuşlarınki gibi, müzik zevkimize uymasa da, kendi aralarındaki haberleşmenin
  temel vasıtasıdır.
BENZER SORULAR
- Canlılarda Renk Cümbüşü ve Hikmetleri
 - Guguk kuşunun yaptıkları evrime delil mi?
 - Kuşların Fiziğindeki Mükemmellik
 - Yavruları uçabilen, içinde yumurta ve yavru olmayan kırlangıç yuvası bozulur mu?
 - Allah'ın zatını bilen insan(lar) var mı?
 - Hz. İbrahim’in 4 kuşu ve nefsimizin 4 özelliği
 - Seyrü sülûk neyi ifade ediyor?
 - Hz. İbrahim kıssasında geçen kuşların türleri nedir?
 - Fil suresinde geçen "ebabil kuşları" hakkında bilgi verir misiniz? Bu bildiğimiz anlamda bir kuş türü müdür? Böyle bir kuş yoktur diye bir şey okumuştum...
 - Arapça kaidelere göre Hz. İbrahim Bakara 260. ayette geçen kuşları parçalamış mıdır, parçalamamış mıdır?