Eğitimde zorlama uygun mudur?

Tarih: 16.05.2006 - 00:00 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

İnsan, hür bir varlıktır; kendisinde bulunan iradeyi, istediği yönde kullanabilir. Dilerse iman eder, dilerse kafir olur.(1) Dilerse şükreder, dilerse inkâr eder.(2) Dilerse çalışır, dilerse atıl kalır.

Eğitim, iradesini kötüye de kullanabilecek insanı iyiye yönlendirme faaliyetidir. Bahçe kendi hâline bırakılsa, sebze-meyve yerine yabani otlar, dikenler biter. İnsan da kendi hâline bırakılsa, nefsine uyar, fenalıklara sapar. Bu noktadan, eğitim olayında ciddi bir takip şarttır. Nefsine ve hissiyatına mağlup çocuklar, gençler kendi hallerine bırakılmamalıdır. Ellerinden tutulmalı, kabiliyetleri müspet yönde kanalize edilmelidir.

Fakat bunu yaparken, zorba bir şekilde yapmak, fayda değil zarar getirecektir. Kur’an’ın bildirdiği gibi,

“Dinde zorlama yoktur.”(3)

Peygamberimiz (asm.), bir terbiyeci olarak gönderilmiştir. Kimseyi kılıç zoruyla İslâm’a davet etmemiş,

“Din nasihattır!..”(4) demiş,

“Kolaylaştırın, zorlaştırmayın. Müjdeleyin, nefret ettirmeyin.”(5) buyurmuştur.

Zorlama yoluyla kısmi bir başarı elde edilebilirse de devamlı bir başarı elde etmek mümkün değildir. Kişiyi ikna etmek, daha etkili bir metottur. Mesela, korkutarak öğrenciye bir kitap okutabilirsiniz. Fakat kitap okumayı sevdirseniz, öğrenci kendi isteğiyle yüzlerce kitap okuyacaktır.

Çocukları döverek, dayak atarak eğitmeye çalışmak, aczin tezahürüdür. Eğitimde dayak, en son başvurulacak çarelerden olmalıdır. Peygamberimiz (asm.), buna cevaz vermekle beraber, kendisi hiç dayağa müracaat etmemiştir. Onun vahye dayanan ilmi, engin hoşgörüsü, derin muhabbeti, samimi hisleri, sınırsız şefkati insanların gönlünü fethetmeye yetmiştir. O, bir gönüller sultanıdır. Manevi saltanatı, hâlen gönüllerde devam etmektedir ve ebediyen edecektir.

Kuvvete dayanan hükümdarların, insanlar üzerindeki tesiri geçicidir. Korkutarak bir zaman saltanatlarını devam ettirseler bile, sürekli devam ettiremezler.

Yapılan eğitim, robot insanlar değil, hür insanlar yetiştirmelidir ve bu hür insanlar, hürriyetlerini hayırda, iyide, güzelde kullanabilmelidir. Yoksa, şerde, kötüde, çirkinde kullanılan hürriyet, bir felaketten ibarettir.

Kaynaklar:

1. Kehf, 29.
2. İnsan, 3.
3. Bakara, 256.
4. Buhari, İman, 42; Müslim, İman, 95; Tirmizi, Birr, 17.
5. Buhari, Cihad, 164; Müslim, Cihad, 71; Ebu Davud, Edeb, 17.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun