Gözdağı verip ailede otoriteyi temin etmek için, erkeğin evine birkaç gün gelmemesi veya tartışma esnasında öfkelenerek hanımına? "Seni sevmiyorum, defol git, senden bıktım, yeter artık, bu evliliğe son verelim!.." demesi, nikâha zarar verir mi?
Değerli kardeşimiz,
Aile mukaddes bir müessesedir. Sınırları Kur'an ve hadisin kesin kaideleri ile çizilmiş ciddi bir kuruluştur. Mesela, Bakara, Nisa ve Nur Sureleri bu maksatla okunacak ve incelenecek olsa, Kur'an'ın nikâh ve talak meselesine ne derece ehemmiyet verdiği yakinen görülecektir. Hadis kitaplarında ise bu meseleler müstakil bölümlerde genişçe ve teferruatlı bir şekilde yer almaktadır.
İslam'ın hayat düzeni olan fıkıh kitapları da gözden geçirildiğinde görülecektir ki, nikâh ve talak meseleleri, ciltler dolusu bir muhteva içinde enine boyuna işlenmektedir. Bunun içindir ki, İslamiyet kadar nikâha ve aile müessesesine önem veren bir din ve sistem yoktur.
Evet, aile yuvasını kurmak ne kadar mühimse, yıpranmasına meydan vermeden yaşatmak da o kadar önemlidir ve büyük bir maharet ve akıllılık isteyen bir iştir. Aileyi yıpratan ve yaralayan sebeplerin başında yersiz tartışmalar, lüzumsuz münakaşalar ve manasız tavırlar gelmektedir.
Fakat şu da bir gerçektir ki, hepimiz nefis taşıdığımız için, şöyle veya böyle bir tartışmanın olmadığı aileyi göstermek de mümkün değildir. Burada en büyük rol erkeğe düşmektedir. O, ailede her meselede idarecidir ve sorumluluğu büyük ölçüde omuzunda taşımaktadır. Bunun için, geçimsizliğin büyük ölçüde hanımdan kaynaklandığını biliyorsa, Kur'an'ın tavsiyesine uyarak "öğüt verir", yani elbirliğiyle aileyi yaşatmanın yollarını ararlar. Bunda bir başarı elde edemezse, "yatağını ayırır."
Ancak geçimsizliğin had safhaya vardığı, arabulucuların netice alamadığı zamanlarda boşama ifadelerine müracaat edilebilir. Bunda da talakın üçü birden verilmez, belli aralıklarla teker teker verilir ki, tekrar dönebilecek açık bir kapı kalsın.
Boşamayı ifade eden sözleri, olur olmaz zamanlarda kullanmamak lazımdır. Çünkü böyle ifadeler kızgınlıkla da söylense, korkutmak için, psikolojik bir baskı gayesiyle yahut şaka ile de söylenecek olsa netice değişmez; yerine ve niyete göre birden üçe kadar talak vuku bulabilir.
Sözünü ettiğiniz ifadelerin nikâha zarar verip vermeyeceğine gelince; erkek, hanımına "Defol git, seni istemiyorum." gibi sözleri söylerken, o anda boşama niyetini taşıyor ve bunda da bir veya iki talak niyet ediyorsa, hanım bain talakla boş olur. Bu sözü söyledikten sonra pişmanlık gösterirse tekrar hanımına dönebilir.
Şöyle ki: Bundan sonra kadın iddet bekler ve bu müddet içinde erkek tekrar hanımına dönmek isterse, yeni baştan nikâh yapıyormuş gibi, şahidler ve mehirle birlikte nikâh kıyılır; fakat bu esnada kadının da "kabul ettim" diyerek rızasını belirtmesi gerekir.
Ancak erkeğin eve birkaç gün gelmemesi ve "seni sevmiyorum, senden bıktım, yeter artık, bu evliliğe son verelim, seninle evlendiğime pişmanım" gibi sözler sarf etmesi, nikâhın sıhhatine bir zarar vermese de dili bu çeşit sözlere alıştırmamak lazımdır. Çünkü farkında olmadan aileyi yıkacak bir ifadenin ağızdan çıkması mümkündür.
(bk. Mehmed PAKSU, Çağın Getirdiği Sorular)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Gözdağı verip ailede otoriteyi temin etmek için, erkeğin evine birkaç gün gelmemesi veya tartışma esnasında öfkelenerek hanımına? "Seni sevmiyorum, defol git, senden bıktım, yeter artık, bu evliliğe son verelim!.." demesi, nikâha zarar verir mi?
- Nikâh tazeleme diye bir şey var mı? Varsa hangi durumlarda nikâh tazelenir?
- Dinimizde nikâh tazeleme var mıdır?
- Boşanmayı gerektiren ifadeler nelerdir? Talak vaki olduktan sonra tekrar evlenirlerse anne ve babanın izni gerekir mi?
- Bir erkek başkasına vekalet vererek imam nikahlı eşden boşanabilir mi? Nikah kıyılırken mehir kağıda yazılmıştı, bunu erkek boşansa bile vermesi gerekir mi?
- Şafi mezhebine göre, eşinden boşanan kişi tekrar onunla evlenebilir mi?
- Karısına kocalık, çocuklarına babalık yapmayan bir kimsenin nikâhı düşer mi? Bu durumda kadına boşanma hakkı doğar mı?
- ÖFKE İLE BOŞAMAK
- AKIL HASTASININ BOŞAMASI
- Zina eden sahabeyi ilk etapta recm etmek istemeyen Peygamberimiz tövbe etmesini istemiştir. Hırsızlık eden kadının ise elinin kesilmesini emretmiştir. İki farklı hadiseyi nasıl yorumlamalıyız?