Cennette neden kıskanma duygusu yok?

Tarih: 29.12.2011 - 15:15 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Dünya’da eşini kıskanmayan “Domuz musun?” diye sert çıkılır?
 - Neden orada sevme, sevilme, ait olma, aşık olma gibi hisler yok?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Bu gibi yorumlar tamamen bilgi eksiliğinden kaynaklanan yanlış düşünce ürünleridir. Bu konunun doğrusunu bir kaç madde halinde takdim edeceğiz:

- Cennette kötülüğe yol açan, sinir bozucu, huzur kaçırıcı, lüzumsuz hassasiyet çerçevesinde cereyan eden bir kıskançlık olmayabilir. Çünkü, orada böyle bir kıskançlığa sebebiyet verecek bir ortam yoktur. Dünyadaki kıskançlığın altında yatan en önemli sebep, sevgilisinin başkasına meyil etme ihtimali yatmaktadır. Halbuki cennette böyle bir ihtimale yol açacak bir ortam yoktur. Çünkü, herkesin duyguları meşru dairedeki sevginin atmosferinde cereyan eder.

“O cennetlerde gözleri eşlerinden başkasını görmeyen, tatlı bakışlı öyle güzeller vardır ki, daha önce cin ve insanlardan hiç kimse kendilerine dokunmamıştır.” (Rahman, 55/56)

mealindeki ayette, cennette büyük bir sevginin varlığıyla birlikte, orada kıskançlık duygusunu tetikleyen bir ortamın olmadığına işaret etmektedir.

- Aşağıda mealleri verilen ayetlerde tasvir edilen -kıskançlık dahil her türlü olumsuz havadan uzak, sevgi dolu- sahnede yer alanların başında elbette aynı aile fertleri, eşler olacaktır:

“Mücevheratla işlenmiş tahtlara yaslanarak karşılıklı otururlar. Etraflarında, cennet şarabından dolu testiler, sürahiler, kadehlerle, ebedîliğe ermiş çocuklar dolaşıp hizmet ederler. Bu içkiden ötürü baş ağrısı çekmezler, sarhoş da olmazlar."

"Bir de... tercih edecekleri meyveler... Canlarının istediği kuş etleri... Ve gün görmemiş saklı inciler gibi güzel eşler... Bütün bunlar dünyada yaptıkları güzel işlere mükâfat olarak verilecek."

"Onlar cennette ne boş bir söz, ne de günaha sokan bir laf işitmezler.  İşittikleri söz, hep: 'Selâm! Selâm!' sesleridir.” (Vakıa, 56/15-26)

- Aşağıda mealleri verilen ayetlerde de eşlerin karşılıklı sevgilerine işaret edilmiştir. Çünkü tasvir edilen sahneler ancak sevgiyle lezzet balını akıtır.

“O güzel akıbet Adn cennetleri olup, onlar babalarından, eşlerinden ve nesillerinden iyi olanlarla birlikte o cennetlere girerler. Öyle ki melekler de her kapıdan yanlarına varıp: 'Sabretmenize karşılık size selamlar, selâmetler! Dünya diyarının ne güzel âkıbetidir bu!' diyecekler.” (Rad, 13/23)

“Amma bugün cennetlikler, zevk ve eğlence içindedirler... Hem kendileri, hem eşleri gölgeliklerde, tahtlarına kurulurlar. Orada turfanda yemişler onlara, hâsılı istedikleri her şey onlara...”(Yasin, 36/55-57)

- Aşağıda mealleri verilen ayetlerde de eşler arasındaki sevgiye ve sevgi dolu sahnelere işaret edilmiştir. Çünkü, mutluluk ancak sevgiyle gerçekleşir

”Ne mutlu onlara ki onlar, âyetlerimize inanmış ve Allah’a itaat etmişlerdir. Haydi siz de eşleriniz de neşe dolu olarak buyurun cennete! Altın tepsi ve kâselerle kendilerine ikram eden hizmetçiler, etraflarında fır döner. Hülasa orada canınız ne isterse, gözleriniz hangi manzaralardan hoşlanırsa hepsi var! Hem siz burada devamlı kalacaksınız. İşte dünyada yaptığınız makbul işlerden dolayı vârisi yapıldığınız cennet!” (Zuhruf, 43/69-72)

- Hadis-i şerfite de eşler arasında muhabbet ve sevginin gün geçtikçe artacağına dair bilgileri görmek mümkündür: Örneğin, Müslim’de şu hadis-i şerif söz konusdur:

“Cennet ehlinin bir çarşısı vardır. Her cuma oraya gelirler. Derken kuzey rüzgarı eser, elbiselerini ve yüzünü okşar. Bunun tesiriyle hüsün (güzellik) ve cemalleri (yüz güzelliği) artar. Böylece ailelerine, daha da güzelleşmiş olarak dönerler. Hanımları: 'Vallahi, bizden ayrıldıktan sonra sizin cemal ve güzelliğiniz artmış!' derler. Erkekler de: 'Sizler de Allah'a kasem (yemin) olsun, bizden sonra çok daha güzelleşmişsiniz.' derler.” (Müslim, cennet, 13)

Burada güzelliğin artması demek karşılıklı sevginin, aşkın  artması demektir. Çünkü, sevmek ve aşk maddi-manevî güzellikten kaynaklanır. Güzelliğin artması nispetinde sevgi de artar. Bu gibi ifadeleri sadece nefsanî duygulara ve ilişkilere indirgemek, hayvanî tarafın ağrır bastığı düşüncelerin ürünüdür.

Hadisteki hafta-cuma gibi ifadeler, anlaşılması kolay olsun diye dünyada insanların bildiği bir zaman dilimiyle ifade etmeye yöneliktir. (Nevevî, ilgili hadis şerhi)

İlave bilgi için tıklayınız:

Cennet hayatı nasıl olacaktır?
Cennetteki hurileri kıskanmak ve dünyadan giden kadınların durumu hakkında bilgi verir misiniz?     

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun