"Hakkında azap hükmü kesinleşmiş kimseyi, sonuçta ateşi boylayacak olanı sen mi kurtaracaksın!" (Zümer, 39/19) Bu ayete göre şefaati nasıl anlamak gerekir?
Değerli kardeşimiz,
Zümer Suresi, 19. Ayet:
"Hakkında azap hükmü kesinleşmiş kimseyi, sonuçta ateşi boylayacak olanı sen mi kurtaracaksın!"
Ayetin Açıklaması:
"Hakkında azap hükmü kesinleşmiş kimse" tefsirlerde genellikle inkârcı tutumu nedeniyle azabı hak etmiş kişi olarak açıklanmış; âyet, "Kim azabı hak ederse, artık o kişi ateşe atılacak ve senin onu kurtarman da mümkün olmayacaktır." şeklinde yorumlanmıştır. (bk. Diyanet Tefsiri, Kur’an Yolu: IV/532.)
İbn Abbas dedi ki: Bu buyrukla Ebu Leheb'i, onun çocuklarını ve Peygamber (asm)'ın aşiretinden olup iman etmekten geri kalan kimseleri kastetmektedir. Yüce Allah burada: "Sen mi?" buyruğuyla soruyu ikinci defa tekrarlaması, ifadenin uzunluğundan dolayı olup te'kid olmak üzere tekrarlanmıştır. (bk. İmam Kurtubi, el-Camiu li Ahkâmi’l-Kur’an, Buruc Yayınları: 15/156-157)
Resûlullah (a.s.m) Efendimiz, amcası Ebû Leheb ve benzeri önemli kişilerin İslâm'a girmelerini çok arzu ediyor ve bunu sık sık hatırından geçiriyordu. Oysa Cenâb-ı Hak, çok önceden yanılmayan ilmiyle, sözü edilen kimselerin her şeye rağmen imân etmiyeceklerini tesbit etmiş bulunuyordu. O hâlde Hz. Peygamber (a.s.m)'in bu husustaki ısrarlı arzusunun bir yararı olmayacaktı. Zira gerek Ebû Leheb, gerekse aynı paralelde olan ileri gelenler, kendi kaderlerini kendi elleriyle çizmiş bulunuyorlardı. İlâhî ilmin yanılması, hatâ yapması söz konusu olamazdı. O bakımdan ilgili âyetle Cenâb-ı Hak, Peygamber'e (a.s.m) tebliğ ve irşad görevini hatırlatmakta ve doğru yola eriştirmenin Allah'a ait olduğunu bildirmektedir.
Aklını, idrâkini, hakkı arayıp bulma doğrultusunda kullanmayıp onu nefsinin, bencilliğinin emrine terkeden sapıklar ölmeden önce cehennemdeki yerlerini hazırlamış ve orayı hakketmişlerdi. Ölünceye kadar dönüş yapmayacakları kesinlik kazanmıştı. O takdirde ateşte olan (olacak) kimseyi kurtarmak mümkün müdür?
Böylece kaderin önemli bir yanı açıklanarak mü'minlere bilgi verilmekte ve şüpheler giderilmektedir. (bk. Celal Yıldırım, İlmin Işığında Asrın Kur’an Tefsiri, Anadolu Yayınları: 10/5225.)
İlave bilgi için tıklayınız:
- Şefaatin olup olmadığı konusunda, ayetler arasında çelişki var mıdır?
- Kur'an'da pek çok ayette geçen "kalplerin mühürlenmesi" ne demektir?
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Sahih olmayan hadise iman etmemenin hükmü nedir?
- Cennet kapısında kim beklemektedir?
- Kureyşlileri kızdırıp işkenceleri artırmalarına sebep olan ayet hangisidir?
- Peygamberimizin dedesi "Uzza" adlı puta mı inanıyordu?
- İnkarcıların azaplarının hafiflemeyeceği ayetleri ile hafifleyeceği hadisleri arasında çelişki olmaz mı?
- Tekvir suresinin 2. ayetinde geçen "Yıldızlar döküldüğünde" ifadesini nasıl anlamalıyız?
- Kıyamet günü ne hakkında karar verilecek?
- Malı ona fayda vermedi ayeti, Tebbet suresinin Ebu Leheb öldükten sonra indiğini mi gösterir?
- Peygamber Efendimiz, Ebu Leheb'i, Tebbet suresi indikten sonra da davet etmiş midir?
- Bazı yayınlarda Peygamberimiz'den bahsederken Muhammed bin Abdullah veya sadece Muhammed diye ifade edilmektedir. Böyle hitap etmek caiz midir, Peygamberimiz'e hitap etme adabı nasıl olmalıdır?