Neden aynı cinsten birisiyle ilişki yasak?

Tarih: 04.09.2020 - 20:01 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Ve bu durumun dezavantajlarını anlatabilir misiniz?
- İki dinsiz arkadaşım var. Daha önce konusu eşcinsellik olan şeyler konuştuk. Ben onlara bir insanın hislerinden değil de yaptıklarından mesul olduklarını söyledim yani aynı cinsten birisiyle evlenmenin yasak olduğunu falan, ama bunun neden tam olarak yasak olduğunu onlara anlatmak istiyorum.
- Yani siz bana bunun neden yasak olduğunu arkadaşlarımın anlayabileceği şekilde anlatabilir misiniz?
- Neden aynı cinsten birisi ile ilişkinin yasak olduğunu ve bunun dezavantajlarını neler olduğunu mesela sağlık açısından. Duydum ki böyle durumlar belirli hastalıklara bile yol açabiliyormuş.
- Onların İslam'ın ırkçı bir din olduğunu düşünmelerini istemiyorum ve zaten bu sorumu sizin sitenize soracağıma da söz verdim.

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Öncelikle ifade edelim ki, Allah'ın hükmüne uymak adalet, onun hükmüne aykırı hareket etmek ise zulümdür.

Örneğin, gözümüzü Allah'ın yarattığı istikamette görmek için kullanırsak huzur ve saadet buluruz. Ancak gözümüzü aksi istikamette, mesela çorbanın tuzuna bakmada kullanırsak, yanlış yerde kullanmaktan dolayı hem o göze zulmetmiş oluruz hem de cezasını peşin çekeriz.

Aynen bunun gibi, cinsellik de Allah'ın kullarına ikram ettiği bir nimettir. Bunun kullanım alanı ise evlenmeleri helal olan erkek ve kadının nikahlanması ve helal yoldan cinsel ilişkiye girmesidir.

Demek ki, cinselliği helal yolda kullanmak adalettir, haramda kullanmak ise cinselliğe zulümdür; bu zulmü yapan kişi elbette onun cezasını hem dünyada hem ahirette çekecektir.

Yüce Allah, insanı erkek ve dişi olarak yarattığı gibi biyolojik kimlik ile cinsel kimliklerini de uyumlu yaratmıştır. Bunun sonucu olarak erkeği kadına; kadını erkeğe meyilli kılmış, hayatın devamını buna dayandırmıştır.

Biyolojik cinsiyetinde bir kusuru olmayanların hemcinsine cinsel yakınlık ve arzu duymasının tıbbi ve psikolojik açıdan araştırılması gerekir.

Kur'an-ı Kerim’de meşru yollarla cinsel tatmini bırakarak toplum olarak eşcinselliğe sapan Lut kavmi ve akıbetinden haber verilmiş, onların bu tavrı, haddi aşmak olarak nitelendirilmiştir. Onların bu sapkınlıklarında ısrar etmeleri, tavsiyelere ve uyarılara karşı aynı şekilde azgınlıkla cevap verip aşırılıklarını daha da artırmaları onların ağır ve ibretlik bir şekilde helak edilmelerine sebep olmuştur. (bk. Şuara, 26/166)

Sonuç olarak, İslam’a göre, eşcinsellik ve benzeri yönelimler, insanın fıtratına aykırı ve haddi / sınırı aşmak olarak nitelendirilmiş ve her türlü gayrimeşru ilişkilerin büyük günahlardan olduğu bildirilmiştir.

Bu tür bir ilişki hem sosyolojik hem psikolojik hem sağlık hem de fıtrat açısından uygun değildir. Çünkü evliliğin amaçlarından biri de neslin çoğalmasıdır. Aynı cins kimselerin bu tür bir hayat yaşamaları nesilleri de ortadan kaldıracaktır.

Dolayısıyla Allah’ın evrende ortaya koyduğu “sünnetullah / ilahi düzen” çerçevesinde erkeğin kadınla evliliği meşru görülmüştür.

Bu kısa bilgiden sonra detaya gelince:

Kur'an-ı Kerîm’de livata kelimesi geçmemekle birlikte “aşırı derecede çirkin davranış, açık hayâsızlık ve sapkınlık” anlamındaki fâhişe (çoğulu fevâhiş) ve fahşâ kelimeleri livata fiilini de kapsayan geniş bir içerikle yirmi dört yerde geçer ve zina, livata, sevicilik gibi iffetsizlikler şiddetle kınanır, yol açacağı dinî ve hukukî sorumluluklara işaret edilir. (bk. M. F. Abdülbâkī, el-Muʿcem, “fḥş” md.)

Cinsî ihtiyaçların tabii ve meşrû çerçevede karşılanması, fıtrat ve iffetin korunması, insanlık onurunu zedeleyen her türlü cinsî azgınlık ve sapıklıktan uzak durulması Kur'an’ın temel mesajlarından biridir. Kur'an’da, Lut kavminin livatanın yaygınlık kazandığı ilk toplum olduğuna atıfla onların, bu çirkin fiili işlemeleri ve peygamberleri Hz. Lut’un kendilerini bu işten alıkoymaya yönelik uyarı ve öğütlerine kulak vermeyişleri sebebiyle helâk edildiği anlatılır. (bk. Arâf 7/80-84; Hûd 11/78-83; Enbiyâ 21/74; Şuarâ 26/161-175; Neml 27/54; Ankebût 29/28-35)

Hz. Peygamber’in hadislerinde de livata kınanmış ve bu fiili işleyen kimseye Allah’ın rahmet nazarıyla bakmayacağı bildirilerek (Tirmizî, Raḍâ, 12) livata yapanların lanetlendiği ifade edilmiştir. (Müsned, 1/317)

Resûl-i Ekrem ayrıca;

- “Ümmetim hakkında en çok korktuğum şey Lut kavminin davranışıdır.” demiş (İbn Mâce, Ḥudud, 12)
- ve erkeğin eşiyle anal ilişkide bulunmasını da “küçük livata” şeklinde nitelendirerek yasaklamıştır (İbn Mace, Nikâḥ, 29)

Bir başka hadiste de hemcinsleriyle ilişkide bulunan kadınlar ve erkekler zina yapan kişiler olarak ifade edilmiştir (Şevkânî, Neylü’l-evtar, 7/131)

İslam dini, cinselliği tabii bir vakıa olarak kabul edip cinsel ihtiyaçların makul ve helal yollarla giderilmesine imkan vermiş, ancak cinselliğin insanlık onur ve değerini ihlal edecek biçimde kontrolsüz kullanımını önleyici bazı sınırlamalar getirmiştir.

Evliliğin teşvik edilip aile hayatını ve kurumunu korumaya yönelik tedbirlerin alınması, iffetin ve neslin korunmasının dinin temel gayeleri arasında gösterilmesi, cinsel sağlık ve ahlâk eğitimine önem verilmesi, müstehcenlik, fuhuş ve zina ile mücadele edilmesi böyle bir anlam taşır.

Bunun için Kur'an ve Sünnette cinsî hayata ilişkin olarak birçok ayrıntılı düzenleme ve hüküm yer almıştır. Bunlardan biri de livatanın İslâm’da şiddetle kınanıp büyük günahlardan sayılması olmuştur.

İslam literatüründe konu ferdî ve içtimaî ahlak, cinsiyet ahlakı ve eğitimi gibi açılardan ele alınıp fert ve toplumların böyle bir sapkınlıktan korunması, fertlerin bu tür davranış ve eğilimlerini önleyici ve tedavi edici tedbirlerin alınması üzerinde durulmuş, fıkıh literatüründe ise daha çok hukukî açıdan bu gruba giren fiillerin suç teşkil etmesinin şartları ve bu fiili işleyenlere uygulanacak ceza yönüyle incelenmiştir.

Kur'an’da ve hadislerde yer alan ifadelerden hareketle İslâm âlimleri, livatanın dünyevî cezayı da gerektiren haram bir fiil olduğu konusunda görüş birliğine varmışlardır. Hatta livatayı haramlık bakımından zinadan daha ağır bir fiil olarak kabul edenler de vardır.

İslam hukukçularının çoğunluğu, Kur'an’da hem zinanın hem livatanın açık hayasızlık ve çirkin davranış (fahişe) olarak nitelendirilmesini dikkate alarak, livatayı zinaya kıyas etmiş, bu fiilin zina olarak adlandırılabileceğini ve zina ile aynı hükümleri taşıdığını belirtmiştir.

Livatanın gerek din ve ahlak gerekse hukuk düzeni açısından günah, çirkin ve suç teşkil eden bir fiil olmasının yanı sıra, tıp otoriteleri de anal ilişkinin zedelenmeye ve yaralara yol açtığını, özellikle AIDS hastalığını meydana getiren virüsün eşcinsel ilişkiler yoluyla açılan yaralardan kolayca girmek suretiyle hızlıca ürediğini ifade etmektedir.

Eşcinsel ilişki, modern refah toplumlarında çeşitli sebeplerle belli bir yaygınlaşma eğilimi gösterip, bireysel özgürlük kapsamında telakki edilerek sınırlı ölçüde hukuken korunsa ve tabii karşılansa bile, dinî ve ahlakî öğretilerin yanı sıra günümüzde insanlığın ortak sağduyusu ve kamuoyu onu insanî değerlere ve insan haysiyetine aykırı çirkin bir davranış olarak görmeye devam etmekte, onunla mücadelede en etkili çare olarak da karşı cinsler arası tabii ve helal ilişki önerilmektedir.

Eşcinsellik eğilim ve davranışı biyolojik ve psikolojik bozukluğun bir ürünü olması durumunda ise tedavi edilmesi gereken bir hastalık sayılmaktadır.

Kur'an’da Lut kavminin çirkin davranışlarının onları büyük bir felâkete sürüklediği belirtilerek şiddetle kınanması, Hz. Peygamber (asm)’in hadislerinde livata ve sevicilik gibi çirkin fiilleri işleyen kimseler hakkında kullanılan ağır ifadeler, İslamî öğretide eşcinselliğin fıtrata ve insanlık onuruna aykırı bir davranış olduğunun ısrarla vurgulanması ve zinaya denk bir suç olarak görülüp cezaî müeyyidelerle önlenmeye çalışılması İslam toplumlarında bu konuda ortak bir bilinç oluşturmuş, bu tür fiillerin toplumda yaygınlaşmasını önlemiş veya en alt düzeyde kalmasını sağlamıştır.

İlave bilgi için tıklayınız:

LİVÂTA.
Karı kocanın ters ilişkiye girmesi (anal seks) caiz midir? Bazıları çok ...
Büyük günahları işleyen kişi (livata) kafir olur mu ve ebedi ...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 10.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun