Müslüman olmayan akraba ile görüşülür mü?
- Müslüman olmayan akrabalarla ilişkilerimiz nasıl olacaktır?
- Bu konuda Peygamber Efendimizin (asm) uygulaması, hadis-i şerifi var mıdır?
Değerli kardeşimiz,
Müslüman olmayan akrabalarla ilgili bir rivayeti yazıp açıklamasını yapmaya çalışalım.
Ebû Abdullah Amr İbni Âs (r.anhüma) şöyle dedi:
: سمعتُ رسول اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم جِهاراً غيْرَ سِرٍّ يَقُولُ
« إِنَّ آلَ بَني فُلانٍ لَيُسُوا بأَوْلِيائي إِنَّما وَلِيِّي اللَّهُ وصالحُ المؤْمِنِين، ولَكِنْ لَهُمْ رحِمٌ أَبُلُّها بِبِلالِها »
Resûlullah (asm)’i gizli değil açıkca şöyle buyururken dinledim:
“(Akrabam olan) Falan oğulları ailesi benim dostlarım değildir. Benim dostlarım Allah Teâlâ ile iyi müminlerdir. Fakat ötekilerle aramızda akrabalık bağı bulunduğu için kendileriyle ilgimi kesmeyeceğim.” (Buhârî, Edeb 14; Müslim, İman 366)
Bu hadis-i şeri kimlerin dost olabileceğini ortaya koymaktadır. Dost olmaya layık iki varlık vardır. Biri Allah Teâlâ, diğeri de iyi müminlerdir. Müslüman olan ve dinin güzel saydığı iyi davranışlarıyla kendilerini kabul ettiren kimseler sevilmeye ve dost edinilmeye elverişli kimselerdir.
Peygamber (as)’ın dostlarının kimler olduğu Allah Teâlâ tarafından belirtilmiş ve şöyle buyurulmuştur:
“...Onun dostu ve yardımcısı Allah’tır. Cebrâil de iyi müminler de onun dostu ve yardımcısıdır.” (Tahrîm, 66/4).
Resûl-i Ekrem Efendimiz (asm) işte bu ayet-i kerimeye dayanarak dostlarının kimler olduğunu kısaca belirtmiştir. Demek ki sadece akrabalık bağı, birini gönülden sevip dost kabul etmek için yeterli değildir.
Peygamber Efendimiz (asm) demek istiyor ki, “İyi müminler akrabam olmasalar bile benim dostlarımdır. İyi mümin olmayanlar ise, akrabam bile olsalar, benim dostlarım değildir.” Şüphe yok ki, hem akraba hem de iyi Müslüman olan kimseler, sevilmeye ve dost kabul edilmeye en layık insanlardır.
Bu hadis-i şerifi şöyle yorumlayabiliriz:
"Ben hiç kimseyi sırf akrabamdır diye dost edinip sevmem. Ben sadece Allah’ı severim. Çünkü onu sevmek ve ona karşı en üstün saygıyı beslemek herkesin görevi ve kulluk borcudur.
İyi müminleri de Allah rızası için severim. Onların gönüllerindeki samimi iman, davranışlarındaki iyi niyet ve dürüstlük sebebiyle kendilerini dost kabul ederim. Gönlümü onlara açarım. Onların akrabam olup olmamaları önemli değildir.
Bununla beraber akrabalarımdan da büsbütün vazgeçmem. Çünkü akrabam olmaları sebebiyle onların benim üzerimde hakları vardır. Bu hak da onları arayıp sormak, hatırlarını almak ve gerektiğinde kendilerine yardım etmekten ibarettir."
Özetle;
- Din kardeşliği, kan kardeşliğinden üstündür.
- Bir mümin, iman etmeyen kimseyi, akrabası bile olsa, dost kabul edemez. (bk. Riyazü’s-Sâlihîn Tercüme ve Şerhi, Peygamberimizden Hayat Ölçüleri, Erkam Yay., Hadis No: 332)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet