MÂSİYET
Baş kaldırmak, isyan etme, haddi aşma, sınırları çiğneme; Allah'a ve Resulüne karşı gelme, günahlara dalma, helâl ve haram sınırlarını çiğneme, Allah ve Resulünün hükümlerini uygulayan emir ve yetki sahiplerine karşı gelme.
Masiyetin türemiş olduğu "asa" fiili Kur'an'da birçok yerde kullanılır. Bu fiilin bütün kullanılışları isyan edenleri, haddi aşanları, sınırları çiğneyenleri işaret eder. Bunlar korkutulur, tehdit edilir ve masiyetlerinden vazgeçmeleri istenir. Bizzat masiyet kelimesi Kur'an'da iki ayette geçer. Her iki ayette de masiyet rasule karşı gelmeyi ifade eder; "Görmedin mi şu adamları ki gizli gizli konuşmaktan alıkonuldukları halde yine o menedildikleri ise dönüyorlar; günah, düşmanlık, Resule isyan (masiyetür-Resul) hususunda gizli gizli konuşuyorlar. Sana geldikleri zaman seni, Allahın selamlamadığı bir tarzda selâmlıyorlar ve kendi içlerinden de; Bu dediğimizden ötürü Allah bize azap etse ya" diyorlar. Cehennem onlara yeter. Oraya gireceklerdir, ne kötü gidilecek yerdir orası!" (el Mücadele 58/8) ve Ey iman edenler, aranızda gizli konuştuğunuz zaman günah, düşmanlık ve Resul'e karşı gelme (masiyetür-Resul) üzerinde konuşmayın; iyilik ve takva üzerinde konuşun ve huzuruna toplanacağınız Allah'tan korkun" (el-Mücadele 58/9) ayetleridir.
Kur'an'da fasık, facir, zalim, mütekebbir, zenb, tekzib, haraç, mücrim, ism, seyyie ve hatie gibi kelimeler hep bir masiyete işaret eder. Bu kelimeler arasında çok sıkı bir ilişki vardır. Bunların işlevi, dinen kötü fiilleri işleyen, ahlâkî ve ilahî hukuku ihlâl eden ve netice olarak da, gerek bu dünyada, gerekse ahirette ağır bir ceza ile cezalandırılmaya müstehak olanların farklı yanlarını ortaya koymaktır. Sözgelimi "...zaten insanlardan çoğu fasıktır" (el-Maide 5/49) ve "Uydurduğu yalanı Allah'ın üzerine atan, yahut O'nun ayetlerini yalanlayandan (tekzib) daha zalim kim olabilir. Şüphesiz mücrimler asla kurtuluşa eremezler" (Yunus,10/17) ayetlerinde zulm, fısk, tekzib ve cürüm masiyetle aynı anlamı belirtmektedir.
Hadislerde de masiyet hakkında çeşitli açıklama ve yönlendirmeler vardır. Buna göre Allah'a masiyet konusunda kullara itaat yoktur (Buhârî, Cihâd 107). Masiyet olacak nezir ve yemin yapılmamalı, yapılması halinde bundan vazgeçilmelidir (Buhari, Eymân, 18, Hadis no: 53-54-55; Nesei, Biat, 34, Hadis no: 4187-4188).
Ertuğrul-Ömer H. ÖZALP
BENZER SORULAR
- Allah'ın koyduğu sınırlar nelerdir?
- Kalkışma ve isyanın cezası nedir?
- "Her kim Allah'a, meleklerine, peygamberlerine, Cebrail'e ve Mîkâil'e düşman ise bilsin ki Allah da inkârcıların düşmanıdır." (Bakara, 2/98) ayetini açıklar mısınız?
- Ayette geçen “nefislerinizi öldürün” ifadesine, “kendinizi öldürün” diye mana vermek doğru mudur?
- Bilerek günah işleyen affedilmez mi?
- İSYAN
- "İman edenlere sevgi bakımından en yakın olarak da 'Biz Hristiyanlarız,' diyenleri bulursun..." (Maide, 5/82) âyeti bağlamında, Hristiyanların Müslümanlara yakınlığını açıklar mısınız?
- Büyük ve küçük günahlar hakkında detaylı bilgi verir misiniz?
- Rum suresinde belirtilen Rumların İranlılara (Perslere) galibiyeti kaç yıl sonra gerçekleşmiştir?
- Bazı dualarda “Hata, günah ve isyanlarımı bağışla Rabbim.” deniliyor. Hata, günah, isyan farklı şeyler mi ki ayrı ayrı tövbe ediliyor?