FAİZ PARASININ VERİLECEĞİ YER

Mecbur kalmadıkça faize ve faiz muamelesi yapan kuruluşlara para yatırmamak gerekir. Vadesiz para yatırmak her ne kadar günah olmasa da dolaylı olarak faizli kurumlara destek olma durumu söz konusu olduğundan dikkat etmek gerekir. Her nasılsa bankaya yatırılan bir paranın faizi de bankaya bırakılamaz: Böyle bir davranış, belki de faiz alıp yemekten daha büyük bir vebaldır.

Çünkü faizin haram oluş hikmetlerinin başında, onun sömürüye, zûlme sebep olması, servet sahiplerinin fakiri ezmelerine imkân sağlamasıdır. Biriken faizi almamak, bu sömürü ve zûlüm mekanizmasını iki kere güçlendirmek olur. Ne gariptir ki, duyduklarımız doğru ise, bazı vatandaşlarımızın bankalardan milyarlarca faizsiz yatırılmış mevduatları varmış. Bu, cahil müslümanın maskara oluşunun tarihi bir delili sayılmaya sezadır.

Peki bir şekilde eline geçen faiz parasını ne yapmak gerekir:

İslam Alimleri bu mevzuda iki görüşe sahipler. Bir kısmı, haram mal alınmaz, alınsa bile yenmez, diyorlar. Bunlara göre, haramı almaktansa denize, yahut ateşe atmak daha tehlikesizdir. Bilhassa zühd ve takva mesleğinde giden bu zatlardan biri olan Fudayl Hazretleri, eline geçen dirhemlerin haram olduğunu anlayınca taşların arasına doğru fırlatmış, " ben haram malı elimde tutmak istemem," diyerek hiçbir suretle istifadeye layık görmemiştir.

Ancak başta İmam-ı Gazali, bazı alimler de sahibi bilinmeyen haramı bir fakire vermeyi daha uygun bulmuş; denize, ateşe atmakta hiç bir fayda olmadığına, halbuki muhtaca vermekte mutlak faydaların olduğuna dikkati çekmişler. Gazali Kuddise sirruhu bu mevzuda İhya'sında deliller de serdetmiş, Resul-i Ekrem Efendimiz'in kendisine ikram edilen koyun etinin haramdan kazanıldığını anlayınca, hemen geri çekilip, fakirlere gönderttiğini, ayrıca Bizans'ın İranlılara karşı harbi kazanacağı konusunda bahse giren Hazreti Ebu Bekir'in dediği çıkınca, aldığı develeri de fakirlere verdiğini misal olarak zikretmiştir. Bunlar haramdı. ama fakirlere göndermekte mahzur görülmemiştir. Demek ki, haram mal yenmez, ama menfaatı şahsından uzak, fakirlere verilir. Bundan sevap da beklenmez, sadece mes'uliyetinden kurtulma esas alınır.

Faiz para içinde söylenecek hüküm bundan başkası değildir. Faizli kuruma para yatırmamalı, yardımcı ve destek olma mahiyetini arzeden bir yakınlıkta bulunmamalıdır. Ancak mecburen böyle durumda kalınırsa alınan faiz, menfaatı şahsından uzak bir yere verilmeli; kitap alıp dağıtmak, yahut gıda maddesi dışındaki ihtiyaçlara verip muhtaca intikal ettirmek gibi bir çare düşünülmelidir. denize, ateşe atmak faydalı ve makul bir yol değildir.

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Kategori:
Okunma sayısı : 50.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun