"Ben" ne demek?

Sesli dinle

- Edebiyat dersinde anlatmışlardı... "Bir ben vardır bende" falan diyor Yunus Emre... Kimi düşünürler, sufiler "Benlik duvarını yıkmak" gibi şeyler söylemişler... Ne demek bu?

“Bir ben vardır bende benden içeri" derken, kendisinde “tecelli” eden, beliren, görünen ilahî isimleri, dolayısıyla o isimlerin sahibini ima ediyor...

“Benlik duvarını yıkmak”tan söz edenler, “Benim dediklerim de beni yaratanındır, malikiyet davasından vazgeçiyorum, her şeyimi hakiki sahibine teslim ediyorum.” demek istiyorlar...

İnsan benlik bilinci sayesinde kendine bir ben alanı çizer... "Burası benim, ötesi Rabbimindir." der...

Sonra bakar ki “benim" dedikleri de gerçekte kendisinin değil... Kendisi yapmamış onları, yaratmamış... Veren başkası...

Bunu kavrayınca "Ben de onunum, benim dediklerim de onun.” der, elindekileri hakiki sahibine teslim eder...

Kendi beninin bir hayal, bir vehim, bir kuruntu olduğunu anlar... Benlik davasından vazgeçer...

Bilirsin, insan bir işe girerse, mesela devlete memur olursa, ona bir oda, bir masa verirler...

Memur, yeri geldikçe “Benim odam, benim masam, benim bilgisayarım." der. Fakat içten içe bilir ki, gerçekte kendisinin değildir onlar. Götürüp satamaz, evinde kullanamaz, başkasına veremez...

İnsana verilen ruh, beden, akıl, göz, kulak gibi aygıtlar da böyle... Bu nimetleri verenin emrine uygun biçimde kullanması gerekiyor...

Eline verilenleri kendisinin sanan, “benim” diye götürüp satan bir memur düşün... Hırsız damgası yer, suçlanır, cezalandırılır...

Emanet olarak verilen organları kendi malı zanneden, canı nasıl isterse öyle kullanan insan da böyledir işte...

Gerçekten “Benim" diyerek sahip çıktı mı, "Kim ne karışır!" diye efelendi mi, belasını bulur...

Sen ilahî isimlerin tecellisinden ibaretsin... Benim diye sahiplendiğin ne varsa hep Rabbinin...

Sana hayat veren o. Rızkını o veriyor. Hastalanınca şifayı o bahşediyor...

Sen bir aynasın, sende olanlar da birer görüntü. Görüntüler nasıl aynanın değilse, sendekiler de senin değil...

"İnsan bir damla kan ve bin kaygı." demiş eskilerden bir bilge...

Ömür sürdükçe yaşanacak bu imtihan... İnsanın önemi de burada zaten...

İnsanın kendini araması, bulması, bilmesi, bu vesileyle Rabbini tanıması onun sınavıdır...

Nefsinin olumsuz isteklerine karşı koyması kişinin büyük cihadıdır...

Dünya ahiret denkleminde “eşittir” işaretinin öbür tarafı, bu tarafındaki amellerimizle biçimleniyor...

Denklemin sol tarafına sayılar yazılmışsa öbür tarafına da münasip rakamlar mutlaka yazılacak demektir...

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun