"İnsanlar uykudadırlar, ölünce uyanırlar." hadisini nasıl anlamalıyız?
Değerli kardeşimiz,
"İnsanlar uykudadırlar, ölünce uyanırlar." (bk. Aclunî, Keşfu'l-hafa, 2/312)
İnsan uykuda iken güzel rüyalar görür, çeşitli beldeleri gezer, muhtelif yemekler yer. Ama bunların hepsi uyanık âlemdeki gerçek şehirlere, hakikî yemeklere nispeten birer gölge gibidir. Onlar insanın karnını doyurmaz, cebine bir şeyler koymaz. Uyandığında gerçek sermayesi ve gerçek gıdası ne ise onlarla baş başa kalır.
Dünya da ahiret hayatına göre gölge, hatta gölgenin gölgesi. Kabir âlemi âhirete göre, dünya da kabir âlemine göre gölge.
Bu dünya uykusundan ölümle uyanacak ve gerçek sermayemizi o zaman yanımızda göreceğiz. Bu ise amelimizden başkası değil. Dünyada gördüğümüz helâl ve haram işlere, kabir âleminde iyi ve kötü suretler verilecek. Onlar tâ mahşere kadar bize arkadaşlık edecekler.
Haşirle, gölge faslı son bulacak ve âhiret dediğimiz gerçekler âlemine kavuşacağız; gerçek varlığı, hakikî saadeti orada bulacağız...
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- "İnsanlar uykudadırlar, ölünce uyanırlar." hadisini nasıl anlamalıyız?
- İnsanlar uykudadırlar, ölünce uyanırlar.
- Dünya sevgisi hakkında farklı değerlendirmeler yapılıyor. Bazıları dünya zevkinden başka bir şey düşünmezlerken, bazıları da dünyanın her türlü zevkine karşı çıkıyor, sadece ahiret için çalışmak gerektiğini söylüyorlar.
- Hiç çalışmayıp, sabahtan akşama devamlı ibadet etmek doğru mudur?
- "Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır." sözü ile, "Benim bildiklerimi siz bilseydiniz, az güler çok ağlardınız." hadis arasında bir çelişki yok mudur?
- Genç yaşta ölümün hikmeti nedir; yaşasaydı daha hayırlı olmaz mıydı?
- Allah rızası için sevmenin ölçüsü nedir?
- Ahiret için dünyasını, dünyası için ahiretini terkeden bizden değildir, hadisini açıklar mısınız?
- Namaz kılmayan cami
- Ülfetten nasıl kurtulabiliriz? Bu sosyal hayatta, stres içinde, İstanbul gibi yerde, nasıl tefekkür etsek de Allah'ın rızasına nail olsak?..