Erken ölüp kafir giden, geç ölüp Müslüman giden var, adalet mi?
- İki yönlü bir sorumuz var:
1. Bir insan 30 yaşında kafir olarak ölüyor ve cehenneme gidiyor. Fakat yaşasaydı belki de 60 yaşında Müslüman olarak ölecekti. Çevremizde böyle insanlar var.
2. 50 yaşına kadar Müslüman, sonra kafir olan var. Bu adam 40 yaşında ölseydi cennete gidecekti, fakat 60 yaşında öldüğü için cehenneme gidiyor. Bu, adalet midir?
Değerli kardeşimiz,
Cevap 1:
“Belki”nin zemininde bir şey yeşermez. Yaşasaydı belki Müslüman mı olacaktı, yoksa daha şedit bir kafir mı olacaktı? Belli değil..
İmtihanlar -söz gelişi- 3 saatle sınırlıdır. İmtihanı kazanmayan kimse diyebilir mi ki. “Eğer bu imtihan zamanı 5 saat olsaydı, imtihanı kazanacaktım.” Diyemez. Çünkü aynı imtihanda aynı sürede pek çok kimse imtihanı kazanmıştır. Sen de kazansaydın ya! Dünyada hiçbir ülke böyle bir saçmalığa izin vermez.
Cevap 2:
Bu da bir önceki sorunun bir benzeridir. Biri az yaşıyor, kaybediyor; biri çok yaşıyor kaybediyor. Bu imtihanı kazanmanın çok veya az yaşamaya bağlı olmadığının göstergesidir.
Allah her insana imtihanı kazanabilecek akıl, şuur gibi malzemeyi vermiştir. Bu malzemeyi vermediği çocuk ve akıl özürlü gibi kimseleri imtihandan muaf tutmuştur. Geriye kalanlar, bu imtihanı kazanabilecek bir süre için yaşamalarına fırsat verilmiştir.
Ömür, imtihanı kazanmak için değil hem kazanmak hem kaybetmek için insana verilmiştir. Eğer Allah herkese imtihanı kazandığı duruma göre ömrünü tayin etse, bu takdirde imtihan diye bir şey ortada kalmaz.
Kaldı ki, hiçbir kimse yaşından dolayı sorguya çekilmez; yalnız tabi olduğu imtihandan sorguya çekilir.
Tembelliğinin faturasını yaş haddine çıkarmak insaf ve vicdan parametresiyle ölçülemeyecek kadar haddi aşmaktır. Çünkü bu durumda fazla yaşamak veya az yaşamak sınıfta kalmanın ölçüsü kabul edilmiştir.
Halbuki, her insan, ömrünün altında da üstünde de yaşayabilirdi. Oysa her iki gruptan da hem kazanan hem kaybedenler vardır. Demek ki bu gibi düşünceler, hiçbir ilmi altyapıya sahip olmayan şeytani vesveselerin ürettiği vehimlerden öteye geçemez.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Çevremizde, az da olsa, "Görmediğime inanman" diyen kişilerle karşılaşıyoruz. Bunlara bu yanlış düşüncelerinden vazgeçirmek için neler söylemeliyiz?
- Hidayet Allah'tandır, sözü nasıl anlaşılmalıdır?
- Mekke müşriklerinin Peygamber Efendimiz (asv)'e, "Sana öğretilenlerin Yemame'li Rahman tarafından öğretildiğini duyduk. Bu sebeple biz Rahman'a asla inanmayız." dedikleri iddiasına ne dersiniz?
- İslam dinindeki yasaklar, öteki dinler için de geçerli midir? Gayrimüslimler, İslam'ın hükümlerinden mesul müdür?
- Hidayet ve dalalet sadece inanç esaslarında mı olur?
- Mekke'de doğan bir çocukla, dünyanın her hangi bir yerinde doğan İslam'dan habersiz bir çocuk, manevi mesuliyet yönünden bir tutulabilir mi?
- Dünyanın ıssız bir köşesinde yaşayan ve İslâm dininden habersiz olan bir insan, âhirette nasıl sorumlu tutulabilir?
- ŞUNU YAPARSAM YADA YAPMAZSAM ALLAH CANIMI KAFİR OLARAK ALSIN DİYE BİR YEMİNİN HÜKMÜ NEDİR.
- Tebliğ etmek adına harama girmek caiz mi?
- Günümüzde şeriat kuralları geçerli mi. Kahrolsun şeriat ifadesi kişiyi dinden çıkarır mı?