Edip Harabi kimdir?
Değerli kardeşimiz,
Müslümanların ifadelerini iyiye tevil etmek güzeldir. Bu açıdan "Müslümanım" diyen bir kimseye, ne kadar hatalı olursa olsun kâfir demek doğru olmaz. Ehl-i sünnet, itikadi anlamda hatalı olanları bile asla kâfirlikle itham etmemiştir.
Ehl-i Kıbleden olup da büyük günah işledikleri kesin olarak bilinen kimselerin tövbe etmeden ölmeleri hâlinde cenaze namazlarının kılınacağı, onlar için dua edilerek affedilmelerinin istenebileceği konusunda, Peygamber (asm)`in asrından çağımıza kadar olan zaman içinde ümmetin kesintisiz icmaı vardır. (Taftazânî, Şerhu`l-Akaid, çev: S. Uludağ, İstanbul 1980, 264)
Bu açıdan soruda geçen ifadeleri veya başka sözleri nedeniyle bir kişiye kafir demek doğru olmaz.
Edib Harabi (1853-1916), son devir Bektaşî şairlerinden biridir. İstanbul'da doğdu. Asıl adı Ahmed Edib’dir. Şiirlerinde bazen Harâbî, bazen Edib mahlasını kullanmıştır.
On yedi yaşlarında Merdivenköy Şahkulu Dergâhı Şeyhi Mehmed Ali Hilmi Dede Baba'ya mürid oldu. Ancak herhangi bir kimseden icazetname almadan babalık yapmaya kalkıştığı için, İstanbul Bektaşîleri arasında pek sevilmez, hatta Bektaşî tekkelerine kabul edilmezdi. Daha çok Bektaşî olmayan kişilerle ve şairlerle düşüp kalkar, evinde âyinler düzenlediği söylenirdi. Hatta Rıza Tevfik bile başlangıçta ondan el atmıştı.
Edib Harâbî'nin, "Kâf u nün hitabı izhâr olmadan / Biz bu kâinatın ibtidâsıyız." matla'lı meşhur nefesi bütün Bektaşîler tarafından ezbere bilinir ve dergâhlarda okunurdu.
Aruz ve hece vezinlerini son derece rahat kullanan Edib Harâb’nin şiirleri devrinde büyük bir ilgi görmüştür. Özellikle Bektaşî düşüncesini yansıttığı ve sade bir dille kaleme aldığı şiirlerinde hiciv unsuru ağır basmaktadır. Sadettin Nüzhet Ergun onda Melâmîlik etkisi olduğunu söylemiştir. (bk. TDV İslam Ansiklopedisi, Edib Harabi md.)
İlave bilgi için tıklayınız:
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Hûd Suresinin 107 ve 108 inci ayetlerinde "ebedi kalacaklardır" ifadelerinden sonra "Ancak Rabbinin dilemesi başka" denilmesinin hikmeti nedir?
- Enbiya Sûresi 44 üncü ayette geçen "artık görmüyorlar mı ki biz yeryüzünü çevresinden eksiltiyoruz" ifadeleri ile anlatılmak istenen nedir?
- Allah Teala her şeyin malikidir. O hâlde, Felak suresi'nde geçen "Sabah aydınlığının Rabbine sığınırım." ifadesini nasıl anlamalıyız?
- "Allah dilerse sizi giderir ve yeni bir halk getirir." anlamındaki ayetleri, insandan başka bir türün yaratıldığına ve evrimin varlığına delil sayanlara nasıl cevap vermeliyiz?
- Peygamberimiz'e bir rüyasında; "Gördüğün başı yarılan adam ise, Allah'ın kendisine Kur'an öğretip de gece uyuyan, gündüz de onunla amel etmeyendir." buyurmuşlardır. Bu hadiste gece uyumaktan kasıt nedir?
- "Arzın (yerin) onlardan neyi eksilttiğini bilmekteyiz. Bizde her şeyi saklayan bir kayıt vardır." (Kaf, 50/4) Bu ayeti nasıl anlamalıyız?
- Bazı hadislerde geçen "İnanarak ve sevabını Allah'tan umarak" ifadelerini nasıl anlamalıyız? Ummamız ve istememiz gereken tek şey Allah rızası değil midir?
- "Cennet sonsuza dek mesut yaşanacak bir yer bir yer olsaydı, Hz. Âdem şeytana uyup yasak olan ağaca yanaşmazdı." iddiasına nasıl cevap verebiliriz?
- Cenab-ı Allah, anlaşılması imkansız şeyler üzerinde tefekkür etmeyi emreder mi?
- "Kimi sevab için Kâbe'ye varır. / Kâbe kapınızda görmez misiniz?" dizelerini nasıl değerlendirirsiniz?